Ayvalık’ta ayva yok!

Ayvalık’ta “ayva” var mı? Yok. Zeytin var; ama “Ayvalık” demişler, “Zeytinlik” değil. Yolum düştü geçenlerde, kıyıları kıvrıla kıvrıla, kimi yerde kopuverip de ada ada olmuş o Ayvalık’a; Ege’nin güzellikten yana birincisi!

Haberin Devamı

Bir de “şeytan sofrası” var Ayvalık’ın. Şeytan’ın ne işi var Ayvalık’ta! O güzellik cennetini kıskanmış da gelip oturmuş tepesine, sofrasını mı kurmuş Şeytan!

Kimbilir hangi “şeytan akıllı”nın uyduruverdiği bir söz, başına taç gibi konduruluvermiş Ayvalık’ın.

BİR GÜZELDİR Kİ...

Bakındım sokaklarında gezinirken, ne var ne yok diye. Her yerde “zeytin” sözü. Sanki kendini zeytinyağına bandırıp da yemekte Ayvalık. Kıyılarda lokantalar, balıkların türlüsü tabaklarda. Yaz aylarıyla geliveren dışarlıkları denizde günlük gezintiler için kapmaya çalışan tekneler...

Adını “Alibey”e değiştiren Cunda Adası uzaktan el sallamakta. Anakaraya bağlandığından beri yapılarla doluvermiş Cunda’ya açılan topraklar.

Güzel gerçekten Ayvalık, güzel.

YA O GÜZEL, VERİR Mİ SES

Haberin Devamı

Bakındım var mı bir müze, bir sanat evi. Ola ki, uğramıştır bir tiyatro topluluğu buraya ya da bir dinleti etkinliği sanatın sesini taşımıştır Ayvalık’a?

Değil mi ya, Ege’nin öteki yazlık yıldızları Bodrum’a akın etmekte sanat toplulukları; Çeşme, eğlence ağırlıklı olsa da ses getiriyor sanatçıların uğrak yeri olmakla.

Ayvalık bu yıl sessiz! Şeytan, sofrasını tepesine kurduğundan mı!

İşlek bir yerde, hemen arka sokakların birinde duruvermişim. Pencerelerine dizilmiş kitaplar, fotoğraflar, yazılarla sanki “kültürsüz, sanatsız yaşanır mı” diye haykıran eski bir yapı. Yan sokağında bir de “sokak gazetesi”. Gelip geçen görsün okusun da, çağdaş olma adına Ayvalık’ta da dirençli bir ses var, bilinsin diye.
Yaklaşıvermişim, o sesin yankılanıp çoğalması dileğiyle evinin kapılarını açan Hanımefendi’ye. Aramızda geçen konuşmaya bir bakar mısınız!

“Ben Hürriyet’te yazıyorum. Bu çabanız üzerine görüşebilir miyiz?”

 Yanıt: “Gazeteciler dediklerimi yanlış yazıyor. Ben görüşme yapmıyorum.”

 Döndü gitti Hanımefendi. Kapısı açıktı, ama kimi gazete yazıları çoktan solmuş, yanıbaşındaki sokakta duran sokak gazetesinin ötesinde o kapıdan çıkan başka bir şey olmıyacaktı.

Ayvalık’ta adalar arasında güneşin batışı çok güzeldir gerçekten. Ola ki, günün birinde Ayvalık’a bir “ayva fidanı” diken olur.

Yazarın Tüm Yazıları