Siyasetteki mevcut yapı ekonomiye zarar veriyor

TÜSİAD Toplantısına Kemal Derviş’in katılması ve işveren ve işçi sendikalarının davet edilmiş olması, "Anayasa Konvansiyonu" açıklama çabaları, AKP’lileri çok tedirgin etti. Aslında sadece AKP’liler değil, AKP’yi özgürlükçü ve liberal sananlar da telaşlandı.

AKP’ye yakın gazetelerin dünkü manşetlerine bakacak olursanız, son anda TOBB ve bazı işçi sendikalarının TÜSİAD toplantısına katılmaktan neden vazgeçtikleri ya da vazgeçirildikleri de aslında kendiliğinden ortaya çıkıyor.

İşin esası şudur; AKP’liler yeni siyasi arayışlara ilişkin çabaları, her türlü yöntemi kullanarak, önlemeye çalışıyorlar. Bunu yaparken de bu siyasi arayışları, "siyasi müdahale" olarak gördüklerini de zaten bu gazetelerde yayımlanan manşetlerden öğreniyoruz.

AKP’NİN AMACI

AKP’nin amacı belli; tüm işalemini, işçi ve memur sendikalarını, medyayı yönlendirerek yaşanan siyasi süreç içerisinde, AKP’nin kapatılmasını önlemek için baskı yapmak. AKP açısından bakıldığında bu çabaları normal saymak elbette mümkün ama "özgürlükçülük"ten yola çıkılarak baskı uygulandığı, yani özgürlüklerin kısıldığı da ortada değil mi?

TÜSİAD’ın önceki günkü toplantıyı organize ederken böyle bir arayışı var mıydı bilmiyorum ama böyle bir çaba olsa bile, bu doğal sayılmalı. Şu anda siyasetin tıkandığı, mevcut siyasi yapıların hiçbirinin ihtiyaçları göremediği, ülkeyi ileri götürmek amacında gözükmediği, en geniş toplum taleplerini karşılamaktan uzak olduğu açık değil mi?

TÜSİAD, TOBB gibi işadamları kuruluşlarının, böyle tıkanmış bir sistemi açmak için harekete geçmesinin de doğal sayılması gerekir. Çünkü tıkanan siyaset ve tıkanan ekonomi tüm halkı olumsuz etkilediği gibi, en çok da işalemini olumsuz etkiliyor.

O zaman toplumsal duyarlılığa sahip herkesin, böyle bir arayışa girmesi çok normal sayılmalı. Normal olmayan, devletin olanaklarını, müeyyide gücünü kullanarak, bunları bastırmaktır.

Mevcut siyasi yapının, ülkenin huzurunu olumsuz etkilediği, geleceğini tehlikeye attığı belli. Bu yapı ekonomiye de zarar veriyor ve ekonomi aktörleri de bu çaba içine girmeli. AKP’nin bu arayışların ihtiyaçtan doğduğunu ve bastırmakla durdurulamayacağını artık görmesi gerek..

’Öğretmenin sınırı yok’ projesi

ANKARA’nın bu kadar karışık gündemi içinde dün, gözden kaçması muhtemel, bence çok önemli bir toplantı vardı. Garanti Bankası’nın 15 milyon YTL, yani eski parayla 15 trilyon lira ayırdığı "Öğretmenin Sınırı Yok" projesine ilişkin imza töreni yapıldı.

Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen’in uzun zamandır bu proje üzerinde çalıştığını, buna büyük önem verdiğini biliyorum. Aylardır projeyi mükemmel hale getirmek için nasıl çabaladığını bildiğim Özen’i, iyi bir bankacı olmanın yanısıra "iyi bir insan" olarak tanıyorum. Bu tür toplumsal sorumluluk projelerine, pazarlama aracı olmaktan çok önce insani kaygılarla yaklaştığını da biliyorum. Dünkü toplantıda Bakan Hüseyin Çelik, Garanti Bankası Yönetim kurulu Başkanı Ferit Şahenk, Genel Müdür Ergun Özen’in yanısıra, projenin liderliğine getirilen İbrahim Betil birer konuşma yaptılar. Özen’in, sürekli olarak çağdaş ve Atatürk çizgisinde bir eğitim amacıyla bu projeye girdiklerini anlatması, bence dikkat çekiciydi. Bu kadar güzel bir girişimin, birilerine, bazı siyasi gruplara hizmet etme tehlikesi herkesin aklına geldiği için, Özen’in bu projenin ülkenin geleceği ve çocukların geleceği için çağdaş bir eğitim sistemi oluşturmak için oluşturulduğunu vurgulaması, bence yararlı oldu. Aslında sosyal sorumluluk projelerindeki başarısıyla bildiğimiz İbrahim Betil’e projenin liderliğinin verilmesi de, bence bu tür kaygıları gideren başka bir unsurdu.

Garanti Bankası "Öğretmenin Sınırı Yok" projesine destek vermek ve bu alanda başka projeler geliştirmek üzere "Öğretmen Akademisi Vakfı" kurmuş. Bu projeyle ilk aşamada 100 bin ilköğretim öğretmenine hizmet içi eğitim verilecek. Hemen, önümüzdeki öğretim döneminde pilot illerde başlayacak proje 5 yıl içinde Türkiye’nin tümüne yayılacak.

Eğitime ama çağdaş eğitime verilen her katkıyı önemseyen, ülkenin geleceğini hazırlamak adına hayati öneme sahip olduğunu düşünen biri olarak bu heyecanı paylaşmak istedim.
Yazarın Tüm Yazıları