Paylaş
Avrupa’da liderlerin gerekli radikal kararlar alamaması nedeniyle, piyasalar defalarca hayal kırıklığına uğradılar. Ancak son günlerde yeniden, “işler düzelecek hayali” kurmaktan da geri durmuyorlar. Şimdi yeniden liderlerin bir araya gelip, İtalya, İspanya gibi zor durumdaki ülkelere yardım yapılacağı beklentisi doğdu. Yunanistan henüz toparlanamamışken, daha önce bu yardımlar yapılmasına rağmen bir türlü işlerin düzelmediğini görmezden geliyorlar. Yani piyasalar daha radikal kararlar alınmadan çözüm olmayacağını görüyorlar ama hala, “yeni bir parasal genişleme olursa işler düzelebilir” diye hayal kurmaktan da geri durmuyorlar.
ABD’de ise Merkez Bankası FED’in yeniden bir parasal genişleme kararı vermesi bekleniyor. Son veriler enflasyonun artmaya başladığını gösteriyor, bu gelişme FED’in yeni parasal genişleme kararını zora sokuyor ama yine de piyasalar bu yönde bir karar alınmasını beklemeye devam ediyorlar.
Piyasaların parasal genişleme beklentilerinin netlik kazanmaya başlayacağı ay ise Eylül ayı olacak. Avrupa liderlerinin Eylül başı gibi yeni bir karar almaları beklenirken, FED’in yeni bir parasal genişleme yapıp yapmayacağına karar vereceği toplantı 12-13 Eylül’de yapılacak. Ancak bundan önce, bu ayın sonunda FED Başkanı Bernanke’den sinyal beklenecek.
Küresel piyasalar daha önce iyileşmeyi çeşitli defalar satın aldılar ve vazgeçtiler. Şu anda piyasaların yeni bir parasal genişlemeyi bir ölçüde satın aldıkları görülüyor. Yani parasal genişleme kararı verilirse piyasalardaki iyileşme çok büyük olmaz. Ancak hem ABD hem de Avrupa’dan, piyasanın beklediği, iyi haberler gelmezse, piyasaların kötüleşmesi kaçınılmaz olacaktır. Belki Eylül sonu bilançosunu düzgün bağlamak için yine de bir süre tutunacakları iyi haberleri arayacaklardır ama bilanço dönemi bitince hayal kırıklığı yaşanması kaçınılmaz.
Küresel piyasalar açısından geçerli olan bu iklim aynen iç piyasalar için de geçerli. Piyasaların şu anda sadece ABD ve Avrupa’yı izleyip buna göre yönlendiği gözüküyor. Bununla birlikte, 20 Eylül Merkez Bankası’nın, FED’in alacağı kararı da bekleyerek, faiz indirim kararı vermesinin beklendiğini söylemek lazım. Yani iç piyasalar hem küresel parasal genişleme, hem de buna bağlı olarak Merkez Bankası’nın faiz indirimini bir ölçüde fiyatlamış gözüküyorlar. Olmazsa ne olur derseniz, bizdeki geriye gidiş katmerli olur...
SİYASİ GELİŞMELER VE TERÖR
Özet olarak hem küresel piyasaların hem de iç piyasaların ileriye dönük iyimserliklerini koruduklarını, iyiyi satın alma eğilimine devam ettikleri gözleniyor. İçeride faiz indirimi olmazsa hayal kırıklığı yaşanır. Bunun yanında önümüzdeki ay Temmuz- Ağustos dönemi bütçesindeki gelişmelere ilişkin çıkacak veriler de bence gidişatta önemli olabilir.
Piyasaların henüz satın almadığı unsurların başında Türkiye’nin taraf olduğu bölgesel çatışma geliyor. Tabi ki bununla birlikte, taraf olmanın tetiklediği açık olan terör hareketlerinin de henüz ekonomiye yansımadığını söylememiz gerekiyor. Terör hareketleri devam ettiği sürece bunun piyasalar tarafından olumsuz satın alınması ise kaçınılmaz olacaktır.
Bununla birlikte içerde başka toplumsal huzursuzluklar çıkması, her şeyden önce ülke için çok kötü olacaktır ama ekonomiyi de olumsuz etkileyecektir. Kasım ayındaki ABD Başkanlık seçimlerinden sonra, Suriye başta olmak üzere, bölgede yaşanabilecek sıcak çatışmaların etkileyeceği ülkelerin başında da yine Türkiye gelecektir.
Özetle; Hükümetin diplomasi ve siyasette yaptığı hatalar, bunun yarattığı sonuçlar henüz piyasalar tarafından satın alınmadı. Sürerse, alınmayacak anlamına ise gelmiyor...
Paylaş