“VESAYET” tartışmaları şimdi de ekonomiye sıçradı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’ndaki (İMKB) son kararları, “Piyasalar üzerinde vesayet tesisine yönelik ideolojik bağnazlığın en son uygulaması” olarak nitelendirdi.
Öztrak, “piyasanın kendisi” olarak nitelendirdiği İMKB için “Doğrudan üyelerinin ödediği ücretlerle ayakta duran, devletin tek kuruş katkısının olmadığı İMKB adeta Hükümetin elinde devletleştirilmekte, siyasetin gölgesi sermaye piyasalarının da üzerine düşmektedir” dedi. Bu kapsamda ilkin geçen yılın Kasım ayında “alakasız” bir torba KHK ile Borsa Yönetim Kurulu üye sayısının 5’den 7’ye çıkarıldığını; sadece Yönetim Kurulu Başkanı’nı atayan iktidara ilave 3 üyeyi de atama yetkisi tanındığını hatırlatan Faik Öztrak, şunları söyledi: “Böylece Yönetim Kurulu siyasi iktidarın eline geçmiştir. Bununla da yetinilmemiş, İMKB’nin Olağan Genel Kurulundan bir gün önce, 26 Nisan 2012’de çıkarılan bir SPK Yönetmeliği ile borsaların en üst organı olan Genel Kurul’un işlevi iyice budanmıştır. Bu çerçevede Genel Kurulun “borsaca hazırlanması gereken ve borsanın yetkisinde bulunan yönetmelikleri karara bağlama yetkisi” SPK’nın çıkardığı bu yönetmelikle elinden alınarak, Kurulun yetkisi gasp edilmiştir. SPK’nın çıkardığı aynı yönetmelikle Yönetim Kurulunda eşitlik ilkesine aykırı şekilde üyeler arasında farklılıklar yaratılmış, Genel Kurulun Yönetimi ibra yetkisi sadece kendi atayabildiği 3 üye ile sınırlanmıştır. Hükümetin atadığı 4 üyenin imzasının da bulunduğu kararların Genel Kurul tarafından ibra edilmemesi durumunda ortaya çıkacak hukuki garabet ise göz ardı edilmiştir” “Tüm bu keyfi uygulamalar ise İstanbul’un Finans Merkezi Yapılması kılıfı arkasına gizlenmektedir” iddiasında bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, oysa bir ülkenin finans merkezi olmasının belki de en önemli koşulunu; “O ülkede kurallı, ön görülebilir, şeffaf bir yönetim anlayışının hâkim olmasıdır” biçiminde özetledi. “AKP’nin bu konudaki bozuk sicili ortadır ve bu sicil her geçen gün daha da bozulmaktadır” diyen Öztrak, bu sicile örnek olarak; bir gecede çıkarılan KHK’larla bağımsız kurumların üzerine siyasetin gölgesinin düşürülmesini, vergi denetimlerinin “siyasi sopa” haline gelmesini, Yasada 24 kez değişikliğe gidilip kamu ihale sisteminin uluslararası standartlardan uzaklaştırılmasını, özelleştirme uygulamasına ilişkin yargı kararlarının nasıl uygulanacağına karar verme yetkisinin bile Bakanlar Kuruluna bırakılmasını saydı. PİYASALARA İDEOLOJİK BAKIŞ
Küresel krizi ve sonrasında yaşananların, devletin ekonomideki rolünü de yeniden tartışmaya açtığını, piyasaların hata yapabileceği gerçeğinin kabul gördüğünü hatırlatan Öztrak, bu bağlamda devletin düzenleyici ve denetleyici işlevlerinin güçlendirilmesi, krizlerle mücadele, işsizliğin azaltılması, rekabet gücünün artırılması, bölgesel gelir dağılımı farklılıklarının azaltılması gibi alanlarda devletin daha fazla rol almasının genel kabul görmeye başladığını söyledi. “Ancak devlete daha fazla rol biçerken, devletin öngörülebilirliğinin, şeffaflığının ve hesap verebilirliğinin önemi de artmaktadır” diyen Öztrak. bu çerçevede ekonomide kararların keyfi değil, kurallı alınmasının; siyasetin ekonominin günlük işleyişine müdahale etmediği bir yapının tesisinin daha da önem kazandığının altını çizdi. Bence de çok yerinde bir uyarı. Türkiye’nin 2001 krizi ardından oluşturduğu mekanizmalarla daha kurallı, öngörülebilir, siyasetin günlük kararlara karışmadığı yapıyı oluşturmaya çalıştığını, siyasetten bağımsız düzenleyici çerçeveyle özellikle finans kesimindeki kırılganlıkları büyük ölçüde giderdiğini kaydeden Faik Öztrak, “Bunun olumlu meyveleri küresel kriz esnasında alınmıştır” dedi. Buna karşılık 10. yılına yaklaşan iktidarın ekonomi politikalarında giderek daha katı bir tavır sergilediğini, siyasetin ekonominin günlük işleyişine artan müdahalesi olarak algıladığını belirten Öztrak, “Bu bağlamda AKP’nin genlerinde taşıdığı piyasalara ideolojik ve ön yargılı bakış açısı giderek adeta ideolojik bir körlüğe dönüşmekte, tüm ekonomik aktörler üzerinde bir vesayet oluşturulmaktadır” dedi. Bence Öztrak’ın söylediklerini artık tartışmamız gerek.