Özel elektrik üreticilerinden tepki

DOĞALGAZDA piyasa ekonomisi kurallarının uygulanmasının, yeni çıkan yasa ile önlendiğini, elektrikte de devletçi yaklaşımın devam ettiğini yazmıştık.

Elektrik Üreticileri Derneği (EÜD) Müdürü Ahmet Kavas’tan dün bir mail aldık. Kavas, derneklerinin enerji sektöründe rekabete dayalı piyasa oluşturulması için faaliyetlerini devam ettirdiğini belirterek, özel sektörün önünü kesen bu uygulamaların dile getirilmesinden memnuniyet duyduğunu söylüyor.

Kavas, Enerji Bakanı Hilmi Güler ve bürokratları tarafından ‘Devleti tekrar tekel konumuna getirecek’ mevzuat düzenlemeleri hakkında Başbakan Tayip Erdoğan’ı bilgilendirmedikleri görüşünü taşıdıklarını söylüyor.

Elektrik piyasasında tüketilen elektriğin yüzde 17’sini üretip, bunu kendi içinde ve grup ortakları vasıtasıyla tüketen, otoprodüktör, otoprodüktör grubu ve özel sektör üretim şirketlerini devletin kendisine rakip olarak gördüğünü kaydeden Kavas, ‘Kamu, 20 aydır nihai elektrik fiyatlarını arttırmamaktadır, ancak elektrik üretim maliyetleri içinde yer almayan bedeller sürekli artırılmıştır. Mart 2003’ten bugüne gelindiğinde, özel sektör elektrik üreticileri 1 kWh elektrik için yüzde 10 bedel öderken, bu oran kamu tarafından bugün yüzde 30’ların üzerine çıkarılmıştır’ diyor.

Sanayicisine daha ucuz elektrik maliyeti sağlamak amacıyla kurulan elektrik üretim tesislerini, devletin kendine rakip görmekte ve bu tesislerin kapanması için elinden gelen her türlü çabayı arttırarak devam ettirmekte olduğuna dikkat çeken Kavas; şunları söylüyor:

‘Aynı süreç, doğalgaz piyasasında da sürdürülmekte, 4646 sayılı Doğalgaz Piyasası Kanununa göre 2003’te Botaş’ın kontrat devirleri ile piyasanın yüzde 20’sinden çekilmesi gerekmekteydi. Enerji Bakanlığı, kanuna aykırı olarak 2003 sonuna kadar hiçbir şey yapmamıştır. Şu anda Meclis gündeminde olan Kanun değişikliği tasarısı ile de Enerji Bakanlığı, Botaş’ın tekel konumunu devam ettirici bir düzenlemeye gidilecektir.

TERK ETTİLER

Hem elektrik, hemde doğalgaz sektöründe rekabete dayalı bir piyasa oluşturulmasına yönelik kanunların neredeyse tamamen terk edildiğini, devletin hantal ve verimsiz yapısıyla, piyasayı serbestleştirmek yerine, tekel konumunu daha da arttırmak istediğini kaydeden Kavas, şunları söylüyor:

‘Bugün bu yapılanlar, devletin elinde fazla kapasitesi ve bu kapasitenin kullanılmasının arttırılması amacıyla yapıldığı söylenmektedir. Bilindiği üzere 1996 yılından beri EÜAŞ’ın elindeki termik santrallar özelleştirilecek diye hiçbir rehabilitasyon yatırımı yapılmamıştır. Ülkemizin elektrik tüketimi arttığında, bu santrallere yüklenilecek ve bu kömür santralleri bir bir devre dışı kalacaktır. ETKB bugünü düşünerek yaptığı işlemlerin ceremesini Ülkemiz 2007 yılından itibaren çekeceğinden kimsenin kuşkusu olmaması gerekir. Bugün hiçbir Devlet garantisi almaksızın elektrik üretim tesisi kurmuş özel sektörün yok edilmek istenmesi nedeniyle, hangi özel sektör bu sektöre yatırım yapacağının Sayın Başbakan tarafından Enerji Bakanı ve bürokratlarına sorulması gerektiği düşünülmektedir. Mevcut tesislerini idame etmekte zorlanan özel sektör, enerji sektörüne yatırım yapmayacağından, bugün başta AKP’nin eleştirdiği Yap-İşlet-Devret, Yap-İşlet modeli devlet garantili projelerden daha pahalı projelere, devletimiz mahkum edilecektir.’

Dünkü yazımıza Elektrik Üreticileri Derneği’nden gelen bu olumlu tepkiye karşılık, Bakanlığın hayli kızdığını biliyoruz.

Çok geç olmadan, hep bürokrasiden yakınan Başbakan Tayyip Erdoğan’ın bizzat işe el atması gerekiyor. Aksi taktirde AB’den önemli tepki gelmesini, ‘kredi kullandırma’ telaşında gözüken ve bu nedenle fazla ses çıkarmadığı belirtilen Dünya Bankası’ndan bile tepki gelmesini bekliyoruz. Bizce, asıl anlayış olarak bu yapılanların sorgulanması gerekiyor.
Yazarın Tüm Yazıları