Not artırımı ve doğrudan yabancı sermaye girişi

MOODY’S Türkiye’ye ilişkin rating artırımını, itibarını ciddi tehlikeye atıp, Başbakan Erdoğan’ın ABD Başkanı Obama ile görüşmesinin ardından açıkladı.

Haberin Devamı

Açıklamanın zamanlamasını tartışma gereği bile duymadık. Herkes artık yatırım yapılabilir ülke puanı veren rating şirketi sayısı 2’ye çıktığı için özellikle yabancı fonlardan ciddi bir yatırımın geleceğini konuşmaya başladı.
Bu artırım zaten önceden satın alındığı için, piyasaların tersine dönme ihtimali belirince, piyasada “Standart and Poor’s da yakında rating artırımı açıklayacak” spekülasyonu çıktı. Ancak herkes biliyor ki; bu şirketin puan artırması zor. Daha yeni yaptığı açıklamada, cari açık ve borç sorununa ciddi risk olarak değindi.
Hatırlayın; Hazine çalıştığı rating şirketlerini değiştirmiş, S& P’yi listeden çıkarıp, Fitch’i almıştı. Fitch bunun ardından hemen yatırım yapılabilir ülke puanı verdi, listede kalan Moody’s de şimdi artırıma gitti. Daha geçen gün ABD’de Başbakana konu sorulduğunda “Birini attık” demiş...
Özetle; 1 yıl önce küfredilen rating şirketleri puanlar gelince göze girdiler...
Gelelim bu artışın Türkiye’ye getireceklerine... Her şeyden önce Fitch’e kıyasla Moody’s, itibarını tehlikeye atsa da, daha kredibl bir şirket. En büyüğü ise Başbakanın “attık” dediği S&P. Buna rağmen rating artırımının faydası elbette olacaktır ama abartıldığı kadar olmayacağını da söylemek gerek. Bir gün önce Moody’s’in notu uygun değil diye Türkiye’ye gelmeyen yatırımcı varsa, ertesi gün “Hadi artırdı gidelim” diye Türkiye’ye gelmeye kalkmaz.
Ancak Ali Babacan’ın işaret ettiği gibi; kendi iç mevzuatı gereği bir ülkeye yatırım için 2 rating şirketi puanı bekleyen emeklilik fonları varsa onların yolu açılmış olur. Bunların da hesaplarını değerlendirme dönemleri vardır..
Başbakan Erdoğan’ın Washington’dan söylediklerine bakacak olursak, rating artırımına, mega projelere kaynak açısından umutlu bakılıyor. Bu kadar proje sadece Türk bankaları ile finanse edilemez, umarız yabancılar devreye girer.
Doğrudan yabancı sermaye girişinin artacağı beklentisine gelince... Bence rating artırımlarından çok, hukuki ve kurumsal altyapının hazırlanmasına, reformlara  bakılacaktır. Hep söylüyorum; örneğin siz büyük bir yabancı enerji şirketi olsanız, elektrik borsası kurulmadan, yani “elektrik ve doğalgaz fiyatları iki dudak arasında” belirlenirken, milyarca doları getirip yatırır mısınız? Eğer yatırırsanız “ya kıyak, ya fahiş kar var demek ki” diye şüphelenirim, açıkcası...

Haberin Devamı

ABD’NİN GÜNDEMİNİ HİÇ ÜSTÜMÜZE ALINMADIK..

Haberin Devamı

Obama ile ortak basın toplantısında Başbakanın sözlerine yer vermedi diye ABD basınına çatıldı. Çünkü ABD’nin gündemi Bağımsız Vergi İdaresi IRS’in siyasi kaygılarla aldığı adaletsiz tavır ve AP ajansının yani basının telefonlarının gizlice dinlenmesi idi. Obama’nın zor durumda kaldığı tepkilerin büyüdüğü açık. Sonunda soruşturmalar açıldı IRS’ın başındaki yetkili görevden alındı..
Biz ABD’nin bu gündemini hiç üstümüze alınmadık. Sizce bir vergi idaresi siyasi ya da şahsi olarak kayırmacılık yaptı, birilerinin üzerine haksız biçimde gitti, görevini kötüye kullandı diye yapılan tartışma, birilerinin bu nedenle görevden alınması, yönetimin zor durumda kalması bizi hiç mi ilgilendirmiyor?
Ya da “milli güvenlik kılıfı”na büründürülse de, gizli telefon dinlemelere, basın ve ifade özgürlüğüne karşı gösterilen büyük tepkinin, bizle hiç mi ilgisi yok?
Farkında mısınız; ABD’de yapılan bu tartışmaları hiç kendi üstümüze alınmadık; sanki bunlar sadece ABD’de yapılması gereken tartışmalar gibi...
Büyük devlet olmak, sadece hayallerle ya da laflarla olmuyor...
Büyük devlet, adalet ve özgürlük gibi temel değerlere sahip çıkarak olunuyor.

 


 

Yazarın Tüm Yazıları