Nihai hedef: Tüm hastaneler ayrı işletme olacak

BAKANLAR Kurulu’nun aldığı, ‘SSK Hastanelerinin Sağlık Bakanlığı’na devri’kararı tüm kesimlerden tepki çekti. İşçi ve işveren birlikleri, bu kararı protesto etmeye hazırlanıyor.

IMF destekli yeni ekonomik programın en önemli ayaklarından birini, sosyal güvenlik reformunun oluşturmasını bekliyoruz. Bu reformun önemli amaçlarından birini de sağlık ve sigorta hizmetlerinin birbirinden ayrılması oluşturuyor. Planlanan sosyal güvenlik reformu açısından bakıldığında SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı’na devri, amaçlardan biri değil. Yani, bu adımın gerisinin gelmesi gerekiyor. Çünkü, hazırlanan reform çalışmaları içerisinde her bir hastanenin ayrı işletme olması planlanıyor. Her bir hastane özerk, kendi ayakları üzerinde duran ve aşırı kár gütmeyen birer sağlık işletmesi olacak.

Sağlık Bakanlığı’nının ise kural koyucu, standartları oluşturan bir kurum haline gelmesi amaçlanıyor. Bu çerçevede hastanelerin herbiri kendi kararlarını, çizilen çerçeve içerisinde, kendisi verecek ve doğal olarak yerel koşullara göre çalışan birer işletme olacak.

Bu sadece sosyal güvenlik reformunun bir parçası değil, aynı zamanda Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan, ‘Türkiye Sağlıkta Dönüşüm Projesi’nin de bir ayağı. Projenin öneriler bölümünde şu görüşlere yer veriliyor:

‘Üniversiteler ve Milli Savunma Bakanlığına ait olanlar hariç, Sağlık Bakanlığına, Sosyal Sigortalar Kurumuna, İçişleri Bakanlığına, Milli Eğitim Bakanlığına, Ulaştırma Bakanlığına, KİTler, belediye ve özel idarelere ait, yataklı-yataksız tüm tedavi kurumlarının personeli, gayrimenkulleri, müştemilatı, her türlü donanımı, hak ve borçları dahil; tüm personeli ile birlikte sevk, idare ve işletmesinin nasıl özerkliğe kavuşturulacağına yönelik çalışmalar sonuçlandırılmalı ve hukuksal durumlarına netlik kazandırılmalıdır.’

Aynı projede açıkca, ‘Sağlık yönetimine yeni bir vizyon kazandırılması, Sağlık Bakanlığı’nın görev, yetki ve sorumluluklarının yeniden gözden geçirilerek sağlık hizmeti sunuculuğu görevini bırakarak, sağlık politikaları yapıcı, izleyici ve denetleyici bir rol üstlenmesi gereği’nden sözediliyor.

IMF’YLE TARTIŞILMADI

Yani Sağlık Bakanlığı, SSK hastanelerini de üzerine alarak, daha yoğun sağlık hizmeti sunan bir kuruluş haline gelirse, bu çözüm olmayacak. Sağlık Bakanlığı’nın, bundan sonra atılacak adımlarla, ayrı birer işletme olacak hastanelerin çalışma kurallarını koyan, izleyen ve denetleyen bir düzenleyici kurum haline gelmesi gerekiyor.

Bu çerçevede ise SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı’na devrinin, tek başına, sağlık hizmetlerini düzeltecek adım olmadığı ortada. Bu adımın gerisinin gelmesi, adım adım vatandaşın daha iyi sağlık hizmeti alacağı, verimli çalışan bir sistemin kurulması gerekiyor.

Bu açıdan bakıldığında SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığına devri, hazırlanan IMF destekli yeni ekonomik programda yeralacak sosyal güvenlik reformunun hedeflediği amaçlardan biri olamaz. Ancak ‘bir ilk adım’ olabilir ama hedeflerden biri olamaz.

Öğrendiğimiz kadarıyla IMF’yle henüz, hazırlanan sosyal güvenlik reformu, detaylarıyla tartışılabilmiş değil. Belki bu hafta içerisinde konu oraya da gelecek ve 3 yıllık program çerçevesinde sosyal güvenlik reformu kapsamında neler yapılacağı, IMF heyetiyle de tartışılacak. Bizce burada tüm detaylar bitmez, sosyal güvenlik uzmanlarının da katılımıyla, program çerçevesinde atılacak sosyal güvenlik adımları, daha sonra kesinleştirilir.

Eğer Hükümet SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devri kararı ile yetinme niyetindeyse bile, bunun bu noktada kalmayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Çünkü bu haliyle bir çözüm olması mümkün değil. Hükümet, IMF ve Dünya Bankası destekli, kendi hazırladığı sağlık projesi kapsamında da, bundan sonraki gerekli adımları da atıp, hastahaneleri ayrı birer işletme haline dönüştürmeye çalışmak zorunda. Tabi ki, tepkileri de göğüslemek zorunda...
Yazarın Tüm Yazıları