MERKEZ Bankası, Temmuz ayı enflasyonu ve görünüme ilişkin beklenen raporunu dün yayımladı. Merkez Bankası’nın enflasyondaki gelişmelere olumlu baktığı izlenirken, yine de ‘temkinli’ tutumunu sürdürdüğünü ve ileriye dönük risklere dikkat çektiği görüldü.Merkez Bankası Temmuz raporunda özetle ‘2004 enflasyonu tamam ve 2005 zor’ diyor.Son dönemde özellikle petrol fiyatlarındaki hareketlenmenin ithal malların fiyatları ve üretim maliyetleri kanalıyla genel enflasyon düzeyi üzerinde yansımaları olacağına dikkat çeken Merkez Bankası kısa dönemde ise bu etkiyi beklemiyor. Bu olumlu beklentinin ardında, ‘içtalebin kontrol altında tutulması, rekabet ortamının giderek yaygınlaşması, Merkez Bankası’nın gelecek dönem enflasyonuna odaklı politika izlemesi, geçici maliyet dalgalanmalarının enflasyona geçiş etkisinin zayıflaması’ gibi etkenler sıralandı..Sıkı maliye politikası ve hedefle uyumlu gelirler politikası uygulamasına devam edilmesi halinde yılın geri kalanında belirgin bir enflasyonist baskının hissedilmeyeceğinin öngörüldüğü belirtilen raporda ‘Ne var ki, içinde bulunduğumuz yılda enflasyon hedefine ulaşılabileceği kanıları güçlenmiş olsa da, 2005 yılı açısından bazı riskler olduğu da göz önüne alınmalıdır’ denildi ve bu risklerden bazıları şöyle sıralandı:- 2005 yılının başından itibaren gerek içtalep gelişmeleri gerekse birim işgücü maliyetlerinin enflasyona, geçtiğimiz üç yıldaki kadar destek vermeyeceği tahmin edilmektedir.Toplam içtalep 2003 yılında toparlanma sürecine girmiş ve 2004 yılının ilk yarısında canlanmasını artırarak devam ettirmiştir. Bu nedenle tüketici kredilerindeki gelişmeler ve iç talep bileşenlerinin önümüzdeki dönemde izleyeceği seyir dikkatle takip edilmeye devam edecektir.- Son yedi aylık imalat sanayi fiyat artışının yüzde 8.7 olması, iç talebin canlanmaya başlaması durumunda tüketici fiyat artışlarının hızlanabilme riskini de beraberinde getirmektedir.- Enerji fiyatlarında öngörülmeyen sapmalar dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de her zaman bir risk unsurudur.Merkez Bankası enflasyonda mevcut durum ve beklentiler için özetle şunları söylüyor:‘Sonuç olarak önümüzdeki aylarda yıllık enflasyon oranlarının az da olsa yükselme olasılığına rağmen, yılın ilk yedi ayındaki birikimli enflasyonun oldukça düşük gerçekleştiği göz önüne alındığında, enflasyon hedefinin aşılması olasılığının büyük dışsal şoklar haricinde düşük olduğu görülmektedir. Yurt dışı talepteki artış, birim maliyetlerdeki azalışın yavaşlaması, yurt içi tüketim harcamalarında görülen göreli canlanma, kapasite kullanım oranlarının yüksek seyri ve hızlanan kamu fiyatları artışları 2005 yılında enflasyonla mücadelenin daha da çetin koşullar altında gerçekleşebileceğine işaret etmektedir. Bu nedenle, önümüzdeki dönemde mali disiplinin sürdürülmesinin yanında, kamu ücret ve gelirler politikalarının enflasyon hedefiyle uyumlu olarak yürütülmesinin enflasyonla mücadelenin devamı açısından bir ön koşul olmaya devam ettiği gözardı edilmemelidir.’YATIRIM ENGELLERİYatırımların önündeki engellerin kaldırılmasının enflasyonla mücadele açısından da önemine değinilen Merkez Bankası raporunda, son dönemde kamu yönetimi, sosyal güvenlik ve mali sektör alanlarında reformlar konusunda atılan adımların olumlu olduğu belirtilerek, şu görüşlere yer verildi:‘Unutulmamalıdır ki; ekonomik temellerin sağlamlaştırılması ve kırılganlıkların azaltılmasına dair son üç yıldır büyük fedakarlıklarla elde edilen kazanımların kalıcı olabilmesi, ancak ve ancak yapısal dönüşümün hızla hayata geçirilmesiyle mümkün olacaktır’ Raporda dikkat çeken değerlendirmelerden biri de cari açığa ilişkin. ‘Açığın yüksek seyretmesinin aynı zamanda dünyadaki likidite eğilimlerini değişmesi karşısında ülke ekonomilerinin kırılganlığının arttığı’ belirtildi. Bu açıdan, FED’in faiz artırımının dikkatle izlenmesi ve cari açığın alt kalemleriyle sıkı takip edilip, ‘Gidişatta muhtemel bir sorun öngörülmesi durumunda mali disiplinden taviz verilmeyerek, gerekirse tüketim malı artışının kontrol altında tutulmasına yönelik ‘seçici önlemler’ alınması’ da istendi.