BİLİNDİĞİ gibi Ankara memur şehridir. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın kasım ayı maaşlarını bayramdan bir hafta önce, 8 Kasım’da ödeme kararının Ankara’da memnuniyet yaratmasını beklersiniz değil mi?
Şu kadarını söyleyeyim; çevremdeki, sayıları hiç de az olmayan, memurlardan hiçbirisi 8 Kasım’da maaş ödemesinden memnun değil. Hatta maaşların 8 Kasım’da ödenmesine kızdılar bile...
Çünkü memur dediğiniz, İstanbul’daki yaygın kanının aksine, dar gelirli kesimdir. Alınan maaşların genellikle büyük bölümünün yeri vardır ve ucu ucuna bir dahaki maaş ödemesine yetişmeye çalışırlar.
Şimdi memurlar diyorlar ki; normal zamanında yani ayın 15’inde maaş aldığımızda önümüzde bu maaşla geçirmemiz gereken 4 hafta varken, şimdi 5 hafta var. Önümüzdeki ay maaş ödemesine kadar çok sıkışacağız...
Peki Başbakan Tayyip Erdoğan, neye dayanarak bu kararı, hem de tek başına aldı. Üstüne üstlük ‘kıyak çekiyor’ havasını vere vere...
Başbakanın kimseye sormadan bu kararı aldığını zannediyoruz, çünkü belli ki memur derneklerinden, sendikalarından filan böyle bir talep gelmiş değil.
Üstüne üstlük hassas giden finansman dengelerini bozma pahasına bu kararı almasını anlamak mümkün değil.
Şimdiye kadar normal uygulama, eğer bayram ayın 14’üne denk geliyorsa, bu da pazar günüyse, bayramdan birkaç gün önce yani ayın 11-12’sinde bu maaşların ödenmesi idi. Ama gördüğümüz kadarıyla Başbakan, daha önceki Başbakanların bir adım önüne geçmek için olsa gerek, bir hafta önce ödeme kararını açıkladı.
BU NEDENLE GÜVEN YOK
‘Maaş ödemesinin ayın 11-12’sinde yapılmasını doğal karşılıyorsun da, neden 3 gün önce ödenmesine bu kadar karşısın’ diyebilirsiniz...
Herşeyden önce bunun bir hesap kitap işi olduğunu kimsenin unutmaması lazım. Borç yönetimi, hele ki bizim gibi aşırı borçlu ülkelerde, çok hassas bir denge üzerinde gidiyor. Yani maaş ödemeleri gibi yüklü bir ödemeyi 3 gün önce yapmak bütün borç yönetimini aksatabilir. Zaten Hazine de o hafta sonuna doğru borç ödenecek diye, hafta başında ona göre bir borçlanma programı açıkladı. Yani 8’inde maaş ödemesi yapılırken, Hazine’nin 8’inde yapacağı borçlanmanın parası ayın 9’unda gelecek. Üstüne üstlük bu nakit dengesi nedeniyle şimdi Hazine’nin ihtiyacı olduğunu gören bankalar, daha yüksek faizle borç teklif edecekler. Yani faizler bu karar nedeniyle yükselecek.
Başbakan, bu kararı herkesle birlikte duyan Devlet Bakanı Ali Babacan’ın Hazine’ye bilgi sormasını eleştireceğine, ‘faiz ödemeye para buluyorsun’ diyeceğine, kimseye sormadan aldığı bu kararın faiz ödemelerini nasıl artıracağını düşünmeli.
Son günlerde TBMM’de kadınların kadın hekim isteme hakkı, islam özel sektörü konusundaki çıkışlar, yeni birer ‘zina’ olayı olarak görülüyor. Çünkü AKP tabanının her an, AB ile bütünleşmenin eşiğinde olduğumuza bile bakmadan, her an sisteme aykırı bir düzenlemeyi gündeme getirdiği görülüyor. Bırakın AKP tabanını, artık herkesin ‘merkeze çekildiğine inanmaya çalıştığı’ Başbakan da bu tür süprizler yapabiliyor.
Yani durup dururken, kimseye sormadan bir hafta önce memur maaş ödemesini açıklamak da, sisteme aykırı siyasi çıkışlar yapmak da aynı şey..
AKP neden güven sağlayamadığından yakınacağına, bu kararlarına bakmalı...