‘Gezi’ ile gelen siyasi risk ve piyasalara etkisi

TÜRKİYE, son günlerde büyük bir toplumsal tepki gösterisi yaşadı.

Haberin Devamı

Aktif olduklarını sosyal medyaya yansıtmasalar da, piyasa oyuncularının bir
bölümü de bu gösterilere katıldı. Bir bölümü de konumları gereği katılım göstermedi ama gönülden destekledi.
İşin psikolojik ve toplumsal yanından önce piyasalara etkisini merak edenler için söyleyelim ki; bu olaylar siyaseti yeniden ekonomi gündemine getirecektir. Herkes, özellikle Suriye nedeniyle, olası bir siyasi riski konuşuyordu ama bunun satın alınması için erkendi. Daha bir hafta öncesine kadar kimse böylesine bir toplumsal tepki beklemiyordu.
Bazı yorumcular küresel ekonomideki sıkıntıların zaten büyüdüğünü içeride etkilerinin görüldüğünü hatırlatıp, dünya kötüyken içeride bu olayların yaşanmasının ister istemez piyasaları bugün olumsuz etkileyeceği görüşünde. Hükümetin ortalığı yumuşatacak bir tavır içine girip girmeyeceği de piyasaların seyrinde önemli olacak gibi gözüküyor.

SİYASET GERİ DÖNDÜ

Bunun yanında Merkez Bankası Erdem Başçı’nın, “Mayıs ayı enflasyonunu düşük çıkacağı piyasaların yumuşayacağı, olmadığı takdirde parayı kısarak piyasaların yumuşatılacağını” söylemesinin kurlar ve faiz oranlarını tekrar düşürmesini bekleyenler de var. Ancak bu açıklamanın ardından piyasaların yeniden bozulmaya başladığını hatırlatıp, dolayısıyla olayların bugün piyasaları etkiliyeceğini savunanların sayısı da bir hayli fazla.
Özetle, Avrupa ekonomilerindeki gelişmelerin yanı sıra dış politik sorunlara da hassasiyet gösteren piyasalar şimdi bir de bu tür olayların devam edip etmeyeceğine de odaklanacak.
Piyasa ekonomisi ancak yaratıcı, özgür bireyler ve üretimleriyle var olabilir. Yaşadığımız olayların ekonomi ve toplumsal nedenlerini bu yönden de düşünmek lazım. Sağ ya da sol, muhafazakar iktidarlar toplumu özgür bireylerden değil,
uyumlu bireylerden, yani kolay yönetecekleri insanlardan oluşturmak isterler.

EKONOMİ BİLEN KURMAYLAR

Bazı sağduyulu ekonomiyi bilen kurmaylar şimdiye kadar siyasi müdahaleciliğin ekonomiye yansımamasına dikkat ettiği için ekonomide dayatma sorunu çıkmadı. Faizde, üretimde, finansta yanlış ve dayatmacı düşüncelerin hayata geçirilmesi halinde çok büyük ekonomik sorunlar yaşanabilir. Ekonomide önlenen müdahaleci ve dayatmacı tavrı siyasette engellenmediği için, engellenmeyince büyüdüğü için bu olayların patladığını herkes biliyor. Yine herkes, bu kez de rövanşist tavra girmesi halinde, tüm kesimler üzerindeki baskıyı sürdürüp, eleştiriyi önlemesi halinde olayların bitmeyeceğini de görüyor.
Olanlar bir birikimin sonucu; Halk kendisine dayatılmasını, baskı altında tutulmayı, yaşam tarzına müdahaleyi, sürü olarak görülmeyi istemiyor...

Yazarın Tüm Yazıları