Fiyatların düştüğü bir ayı artık zor görürüz

DÜN Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yaptığı Haziran ayı enflasyon açıklaması, piyasalarda sürpriz etkisi yaptı.

Çünkü böylesine bir dönemde, büyüme rakamlarından sonra, enflasyon rakamları da beklenenden iyi çıkmıştı. Sürpriz olan kısmı her şeyde beklentilerin çok ötesinde kötü gelişmeler yaşanırken, bu son açıklanan iki veride de beklentilerden daha iyi gerçekleşmeler görülmesiydi...

Geçtiğimiz Haziran ayında tüketici fiyat endeksi yüzde 0,36 oranında azaldı ve yıllık enflasyon yüzde 10,61’e düştü. Düzelmenin tarım ürünlerinde, teknik deyimiyle işlenmemiş gıda ürünlerindeki fiyat düşüşlerinden kaynaklandı. Bunda Rusya almadığı için iç piyasaya verilen domatesteki fiyat düşüşü öne çıkarıldı.

Çok açık söyleyelim ki; bundan sonra bir daha fiyatların düştüğü bir ayı yaşamamız çok zor. Yani Haziran ayındaki Tüketici fiyat artışı (TÜFE) endeksindeki gerilemeyi, bundan sonra, en azından bu yıl içinde bir daha görmemiz hemen hemen imkansız.

Dolayısıyla yıllık enflasyon rakamı bundan sonra büyümeye devam edecektir.

Merkez Bankası dün enflasyon rakamlarını değerlendirirken, "Yıllık enflasyonun önümüzdeki aylarda, baz etkisinin katkısıyla, yüksek seyrini koruyacağı, yılın son çeyreğinden itibaren ise kademeli olarak düşüş eğilimine gireceğini tahmin ettiğini" açıkladı.

Bence Merkez Bankası, son dönemlerinde olduğu gibi, bu konuda da fazla iyimser...

Küresel ekonomideki seyre ve siyasi gidişata bir baksanıza, bu kadar iyimser olmak için epeyce kendinizi zorlamanız gerekmez mi?

Her şeyden önce enerji fiyatlarındaki artışın süreceği kesin. Elektrik fiyatlarına yapılan zammın doğrudan etkisinin yarım puan olacağı söyleniyor ama dolaylı etkiyle birlikte çok daha yüksek etki edeceği açık. Ki; doğalgaza gerekli zam da daha yapılmadı ve akaryakıt fiyatları dünya petrol fiyatlarına bağlı artmaya devam ediyor...

Enflasyon için en büyük tehdit kurlar

KÜRESEL
ekonomide enflasyonist süreç yaşanıyor ve Türkiye de ister istemez buradan enflasyon ithal etmek zorunda kalacak.

Bence önümüzdeki dönem enflasyonu tehdit edecek en önemli unsurlardan biri döviz kurları olacak. Siyasi tansiyonun en azından 3-4 ay daha yumuşamayıp aksine iyice sertleşebileceğini küresel ekonomideki kötü gidişatın kolay kolay sona ermeyeceğini bir arada düşünürseniz, özellikle içeride döviz kurlarında önemli hareketlerin görülmesi kaçınılmaz görülüyor. İşte enflasyon konusunda tüm bunlar umutlu olmamızı önlüyor.

O nedenle Merkez Bankası’nın bu analizini fazla iyimser buluyor, bu gidişatla yılın son çeyreğinde de enflasyonun düşmeyeceğini tahmin ediyoruz.

Bence çift haneli enflasyonda aşağı değil yukarı doğru bir trend söz konusu...

Bu arada Haziran ayı enflasyon rakamı, piyasalarda TÜİK’in verilerine olan güvenin sorgulanmasına neden oldu. İnsanlar birbirlerine "acaba memura zam vermemek için enflasyonu düşük mü gösterdiler?" sorusunu yöneltiyorlar.

Bence bu çok tehlikeli bir eğilim.Ancak ülkede yaşanan güvensizliğin hangi aşamaya geldiğini göstermesi açısından da çok çarpıcı.....

Bence TÜİK’in verilerine, çok önemli kanıtlar çıkmadan, güvensizlik yaratmak hem ekonomi hem ülke için çok tehlikeli bir tavır olur. Baz olmayınca neye göre hesap yapacaksınız....

Zaten böyle bir çarpıtma, hem uluslar arası standartlara uymak zorunda olan istatistik üretiminde kolay kolay yapılamaz, hem de yöneticiler böyle bir istekte bulunsalar bile, koskoca kurum böyle bir işe girişemez, böylesine bir hile saklanamaz...
Yazarın Tüm Yazıları