Enflasyon yükseldi, merkez ‘faizlerden biri’ni indirecek

DÜN açıklanan Mart ayı enflasyon verileri, piyasa beklentilerinin üzerinde geldi.

Haberin Devamı

Tüketici fiyat artışı (TÜFE) Mart ayında yüzde 0.7 oranında artarken, yıllık enflasyon ise yüzde 7’den, 7.3’e çıktı. Enflasyonun piyasa beklentilerinin üzerinde çıkmasında, yüzde 2 artan gıda fiyatlarının etkisi büyüktü.

Ekonomi yönetimi yine enflasyonun yeniden düşüş trendine gireceğini söylüyor ancak öyle anlaşılıyor ki; enflasyonda hedef bu yıl da aşılacak. Merkez Bankası’nın bir süre daha hedefleri değiştirmesi beklenmiyor ama piyasa beklentisi bu yönde. Buna karşılık dün Mardin’de konuşan Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın ekonomik gidişat için iyimser bir hava içinde olduğu görüldü; gıda fiyatlarındaki artışın geçici olduğunu, önümüzdeki aylarda gerileyeceğini söyledi.

Enflasyon yükselirken Başkan Başçı, reel efektif döviz kurunun 120’yi geçmesi halinde ölçülü bir politika faiz indirimine gidebileceklerini söyledi. Bugün açıklanacak reel efektif döviz kuru için piyasada, 120’in üzerine çıkabileceği beklentisi var. Dolayısıyla 16 Nisan’da Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faiz indirim kararı alınabilir. Bununla birlikte tabi ki munzam karşılık oranları artırılacak yani faiz düşürülüp, bankaların mevduat maliyeti yükseltilecek.

Haberin Devamı

Peki, hangi faiz oranı indirilecek? Piyasa uzmanları faiz oranı sayısının artık çok olduğunu, örneğin koridorun alt üst sınırlarındaki indirimin faiz indirimi anlamına gelmeyeceğini söylüyorlar. Piyasa uzmanları fonlama faizine bakıyor, o da bir süredir yükselmeye devam ediyor. Hazine kağıtlarında gösterge faiz bu açıklamadan sonra yüzde 6.3’e geriledi ama bu oran geçen ay yüzde 5.5’di...

Yani belirsizlik bilerek sürdürülüyor ve Hükümeti kızdırmayacağım diyerek her seferinde göstermelik faiz indirimleri yapılırken asıl piyasa faizi yükseliyor. Ancak bunun adı “Merkez Bankası faiz indirmeye devam ediyor” oluyor... Bir süredir, hala içinde olduğumuz söylenen dalgalı kur sisteminde  kurların neredeyse “sabit kur” gibi gittiğini yazıyoruz. Bunun sonucu olarak dış kaynak kullanımı artmaya, yani ülkenin dış borcu hızla yükselmeye devam ediyor.

Haberin Devamı

MEĞERSE YÜZDE 15 SINIRI YOKMUŞ…

Merkez Bankası Başkanı’nın piyasayı da etkileyen açıklamalarından biri de banka kredilerine ilişkin getirilen yüzde 15 sınırına ilişkindi. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve kendisi, bankaları bu oranı aşmamaları için uyarmışlardı. Ama dün Başkan Başçı yüzde 15’lik sınırın bankacılık sistemi için bir limit oluşturmadığını, bankaların bu oranı referans olarak kullanmaları gerektiğini söyledi.

Bunu daha önce de yapmışlardı; bir oran verip önce buna uyun diyorlar, sonra ya bu oranı artırıyorlar ya da “bu sınır değildir” diyorlar. Piyasa uzmanları, Merkez Bankası’nın sermaye hareketlerinde durgunluk gözlediğini, sermaye hareketlerinde düşüşün devam etmesini beklediğini kaydederek, “Sermaye hareketleri girişi azalırken öyle anlaşılıyor ki; kredilere bir sınır koymaktan vazgeçtiler” yorumunu yaptılar. Zaten bu oran yüzde 20’nin altına inmedi ama...

Haberin Devamı

Yani ekonomi yönetimine uyan, kredi artışını yüzde 15 ile sınırlayan bankalar, söz dinlemeyip fazla artıran bankalara karşı haksız rekabete uğrayıp, zarar gördüler...

Başçı, 2012 yılının dengeleme yılı olduğunu, bunun faydasını önümüzdeki 3 yılda göreceğimizi söylemiş. Belli ki Başbakan, “3 seçimin yapılacağı dönemi rahatlatıyoruz” diye ikna edilmiş. Unutmayalım ki; 3 yıl çok uzun bir süre...

Başkan Başçı’nın mali disipline atıfta bulunarak yaptığı “güven” vurgusu çok önemli. Ama keşke piyasalara güven vermek için artık şu faiz belirsizliğini giderip, krediye sınır koyup koyup kaldırmasalar da güveni zedelemeseler, öyle değil mi?

Yazarın Tüm Yazıları