DÜN sabah saatlerinden itibaren, bankacılarla yaptığımız telefon sohbetlerinin konusu birdenbire değişti. Bankacılar, artık ‘zina maddesi ne olacak, Hükümet ne yapacak?’ diye sormaya başladılar.
Çünkü 10 gündür devam etmesine karşılık, AB’den gelen tepkiler artıp, Hükümetten gelen mesajlar karmaşıklaştıkça, zina tartışması piyasaları etkilemeye başladı. Yani zina maddesinin Türk Ceza Kanunu’na girip girmeyeceği, piyasaların baktığı en önemli gelişme haline geldi.
İç piyasada zina konusunun bu kadar büyük tepki çekmesinde, New York Times, Financial Times gibi saygın gazeteler de konuyla ilgili çıkan yazılar etkili oldu.
Bunun da dışında piyasalar, geçen hafta zina konusunda ‘Nasıl olsa Hükümet çark eder’ diye bakıyorlardı ama gelen ısrarlı demeçler piyasaları, ‘Acaba geri dönmeyecekler mi, neden böyle yapıyorlar’ diye endişelere sevk etti.
New York Times, ardından da Financial Times Gazetelerinde Türkiye haberleri bu kez, ‘zina’ odaklı yer aldı. New York Times’da yer alan yorum çok sert. Şöyle: ‘Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine kuşkuyla bakanlara, aralıkta hayır demeleri için önemli bir sebep verilmiş olacak.Böyle talihsiz bir sonuç çıkarsa, Erdoğan kendisi dışında suçlayacak birini aramasın.’
AB bürokratlarının zinayı suç sayan tasarıdan duydukları rahatsızlığı dile getiren Financial Times ise ‘Eğer Hükümet geri adım atmazsa 6 Ekim’de yayımlanacak olan ilerleme raporunda, Ankara’nın aradığı kendisine yeşil ışık yakan açık ifadeler yer almayabilecek’ diyor. Bunun müzakerelerin gecikmesine, hatta AB liderlerinin müzakereler konusundaki kararlarını ertelemesine yol açabileceğini savunan gazete, bir AB yetkilisine dayandırarak, ‘Türkler zinayla ilgili tasarıda açıkca taktik hatası yaptı.Avrupa Komisyonu’nun tavsiye niteliğindeki raporundan birkaç hafta önce böyle bir karar alınırsa, bu işleri daha karmaşık hale getirebilir’ yorumunu yazdı. Financial Times, Türkiye’yi destekleyen bazı çevrelerin zina yasası tartışmalarının sürmesi halinde AB ye üye ülkelerin aralık ayında kesin bir karar almaktan kaçınmalarından ve bunu yerine yeni bazı şartlar ileri sürmelerinden endişe ettiklerini kaydetti.
NEDEN ANİDEN ORTAYA ÇIKTI
Piyasaların kafasını karıştıran, bu işin altında ‘başka bir şey aramaları’na sevkeden gelişme ise ‘ne olup da zina meselesinin birdenbire ortaya çıktığı’ konusu. Piyasa yetkilileri, işin altında ‘Hükümetin bilerek çıkardığı bir sorun olup olmadığını’ araştırıyor. Bazı bankacılar, ‘Acaba 6 Ekim’deki raporun kötü çıkacağı sinyali alındı da, zina meselesi ortaya atılıp bir pazarlık mı yapılıyor’ sorunun yanıtını arıyorlar.
Ankara’da bu senaryoyu daha da geliştirip, ‘AB’den gelecek kötü karar karşılığında AKP’nin tabanını tatmin çabası’ diye görenler var. Bunun dışında, AKP’nin yine tabanını tatmin için bu konuyu ortaya attığı ve yine ‘Getirdik ama yapamadık’ diyerek, tabanının hassasiyetleri ile oynamaya devam ettiğini söyleyenler var.
Şahsen, bunun bu kadar karmaşık bir komplo teorisiyle açıklanabileceğini sanmıyoruz. Ne kadar aniden ortaya çıkmasında şüphe duyulacak bir yön olsa da, zina konusunun AKP’nin YÖK, 2-B ve imam-hatip gibi tabana dayalı siyasi argümanlardan geri duramadığını gösterdiğini sanıyoruz. Yani başına gelecekleri göremediler gibi geliyor, bize...
Peki şimdi ne olacak?
Bizce de geri adım atılacak ama bu geri adım daha öncekilerle birleşip daha fazla birikim yaratacak. Yani AKP içinde işler artık eskisi kadar kolay olmayacak.
Siyasi liberalizm ile ekonomik liberalizmin birbirinden ayrılmaz bir bütün olduğunu, AKP henüz kabul etmiş değil. Ettiğinde ise kendisi ve ülke için çok mu geç olacak, bilmiyoruz.
Bildiğimiz bir şey var ki; öyle ya da böyle, siyasi açıdan gergin günlere girdiğimiz... IMF’yle anlaşma ve AB’den müzakere süreci kararı çıkması halinde bile, işler zorlaşıyor.