Bankacılık yeni stand-by'a kaldı da...

DEVLET Bakanı Ali Babacan, 9. ve 10 gözden geçirmelerin ve karşılığında gelecek 1.3 milyar doların yeni yapılacak stand-by anlaşmasına devredildiğini kaydetmiş.Babacan, bankacılıkla ilgili yeni yasanın TBMM’den geçirilmesinin de yılbaşına kaldığını söylemiş.Bu arada BDDK Başkanı Tevfik Bilgin’in Kararnamede adı olduğunu ama ‘Ankara’da kalarak yasa çalışmalarını yürütmek üzere’ Washington’a gelmediğini söylemiş.Bilgin kaynaklı haberlerde ise daha önce, BDDK’nın IMF’yle yeni yasayı konuşmaya yanaşmadığı, Washington’a da çağrılmadığı belirtiliyordu. Demek ki bir sorun var ve hálá da çözülmüş değil. Yasa yılbaşına kaldığına göre, yasa çalışmalarının o kadar acil olmadığı da ortada iken, Bilgin belli ki Washington’a bilerek gitmemiş ve IMF’yle sıkıntı da devam ediyor...Yasanın yeni yıla kaldığı, iyi mi oldu kötü mü oldu bilemeyiz ama BDDK’nın bu yasa konusunda daha çok işi olduğu ortada. Bankacılar hálá açık açık konuşamıyorlar ama ‘BDDK’nın yeni yasayla sadece gözetim kurumu haline geldiğini’ söylüyorlar. BDDK yönetiminin, belki de tümüyle artık teftiş kariyerinden gelen bir kuruluş haline geldiği için, kendi düzenleme yetkilerini yasaya devretmesinin, anlaşılır bir şey olmadığını kaydediyorlar. Önümüzde çok dinamik bir süreç olduğunu, düzenlemelerin bu yasaya göre artık BDDK tarafından zamana göre değiştirilmesinin mümkün olamayacağını, yeni yasalarla değişmesi gerekeceğini, bunun da sektör için büyük bir risk olacağı görüşündeler.Gelişmiş ülkelerde denetim ve düzenleme otoritelerine çok geniş yetkiler tanındığını kaydeden Bankalar Birliği’nın taslak hakkındaki görüş yazısında, ‘Her konunun detaylı olarak düzenlenmesi yaklaşımı, kanunun bir bütün olarak anlaşılmasını ve uygulanmasını da güçleştirmektedir’ deniliyor. Yeni yasayla ilgili olarak bankaların en önemli şikayetlerinden biri de fon alacaklarının öncelikli hale gelmesi ve bunun yarattığı haksızlığın devam ediyor olması. Bu nedenle anayasaya ve hukuka aykırı olduğunu iddia ettikleri bu hususun giderilmesini istiyorlar.BDDK GÖRMÜYOR MU?Bankacıların açıkca söylemedikleri bir eleştiri de ‘BDDK’nın bankaları korumak için bu maddelerin değiştirilmesini istemesi gerekirken, ses çıkarmadığı ve hazırladığı yasaya bu maddeleri koyması’. BDDK’nın bankacılık sektörünün sağlığından sorumlu olduğunu kaydeden bir bankacı, ‘Tüketici yasasına tüketici kredilerinin faizlerinin sabit olması şartı getirildi, bu bankalar için giderek daha büyük risk oluşturmasına rağmen BDDK’nın buna ses çıkarmaması çok ilginç’ eleştirisini yaptı.Bankacılar, açıkca söylemeseler de, bir büyük özel bankanın sahiplik konusunun netliğe kavuşmamasından çok derece rahatsızlar. Kendilerine rakip olmasına rağmen, bu büyük bankanın hacmi nedeniyle zor durumda kalması halinde hepsinin birden, yani sektörün zora gireceğinden endişe ediyorlar. Bu konuda BDDK’nın mutlaka bir şey yapması gerektiğini kaydeden bankacılar, ‘İleride borçların ödenememesi durumunda hepimiz zarar göreceğiz, sahipliğin biran önce zora girilmeden halledilmesi lazım’ diyorlar.Bu arada bu bankaya dönük eskiden sadece ‘sahiplik belirsizliği’ varken buna son günlerde bir de ‘yönetim zaafiyeti’ sorunun da eklendiği görüşündeler. Devletin atadığı yönetim kurulu başkanlarının özel bankalarda koridorlarda küfrederek, idarecileri azarlayıp, küçük düşürerek dolaştığını kaydeden bir bankacı, ‘Bu banka en zor durumlarında bile, iyi yönetim sayesinde ekonomiye yük olmaktan kurtarılmıştı, şimdi o güvence de yok’ dedi. 250 dolarlık masraf için bile yönetim kurulu başkanının ‘benden geçecek’ diye genel müdüre baskı yapmasının anlaşılır bir şey olamayacağını, bankaların böyle yönetilemeyeceğini kaydeden aynı bankacı, ‘İşin kötüsü abimiz diye, aynı kuruldanız diye kötü yönetim görüle görüle, ‘satmayız' anlamına gelen demeçler görüle görüle, ses çıkarılamaması zaafiyettir’ dedi.Bu konuda TMSF’nin herşeyi bilip, BDDK nedeniyle bir şey yapamaması da zaafiyet.
Yazarın Tüm Yazıları