BANKACILIK Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, önceki gün ‘Yasa taslağının son şeklini, 3 hafta sonra Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener’e sunacaklarını’ söylemiş.
Hatırlıyorum da aynı Bilgin, daha önce, 25 Ekim civarında taslağın Şener’e sunulacağını da söylemişti. Yine aynı Bilgin’in ondan önce de taslağın Kurul'da görüşülmesi, Başbakan Yardımcısına sunulması ve yasalaşması konusunda değişik tarih açıklamaları olmuştu. Hatta ilk hazırladıkları taslağı eleştirenlere bile kızmışlar, bankalara ‘demeç vermeyin’ diye talimatlar göndermişler, basında yeralmasına hiddetlenmişlerdi. Ancak taslak hakkındaki gelişmeler hiç de BDDK yönetiminin planladığı gibi olmadı. Abdüllatif Şener’in de bu kadar yoğun eleştiri alan BDDK taslağına da, hazırlayanlara da artık şüpheyle baktığını sanıyoruz. Bu nedenle Şener, büyük ihtimalle taslağı aldıktan sonra, ayrıca bankacılarla görüşme yolunu seçecek. BDDK yönetimi bankaların Şener’le bağlantı kurmasını engelleyip, taslakla ilgili eleştirileri kendilerine ulaştırmalarını istedi ama deneyimli Bakanın işin farkında olduğunu sanıyoruz.
Taslak hakkındaki bir patırtı da IMF’yle yaşandı ve bu patırtı henüz bitmiş değil. IMF’nin hukukçuları hálá taslak üzerinde çalışıyor. İstanbul-Ankara arasında epeyce mekik dokudular. BDDK yönetiminin, önceden haber aldıkları IMF’yle görüşecek sektör yetkililerine ‘şikayetçi olmayın’ isteğinde bulundukları bile söyleniyor. Ancak IMF, herkesten özgür iradesiyle eleştirilerini alamasa da, taslağın bu haliyle çıkamayacağının da farkında.
BDDK yönetimi, kendi Kurul'u dahil herkese ‘Bankaların öyle fazla bir itirazları yok’ diye yaymaya çalıştı. Ancak Birliğin taslağın neredeyse üçte ikilik bölümünün değiştirilmesini istediği ortaya çıkınca, ‘fazla sorun yok’ demekten de vazgeçmek zorunda kaldı.
Yani ortalıkta sorun yokmuş, kendilerinin hazırladıkları taslak büyük ölçüde kabul görmüş gibi hava yaymaya çalışıyorlardı ama mızrak çuvala sığmadı.
Şimdi taslak hakkında hálá çalışılıyor. ‘IMF’yi karıştırmayız’ demeçlerinin altında kalındı ve çıkacak son taslağı göreceğiz. Son taslak ile BDDK yönetiminin ilk hazırladığı taslak arasındaki farklara da hep birlikte şahit olacağız. Bakalım o zaman BDDK yönetimi ne diyecek?
HEPSİ AYNI FİKİRDE DEĞİL
BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, kendisi de murakıp olduğu için, IMF’nin ‘denetim sisteminin değişmesi gerektiği’ düşüncesine tabii ki karşı çıkıyor. Bununla ilgili bir soruya ‘BDDK’nın personeli ile ilgili hususlar ve BDDK’nın geleceği ile ilgili çok ince dizaynlar bizim tarafımızdan yapılmalı’ demiş.
‘Bizim tarafımızdan’ demekle kastı tümüyle Kurul çalışanları olamaz. Çünkü yönetim tek taraflı olarak, tümüyle murakıp denetimine girdi. Bilgin, murakıplarla ilgili değişikliklerin, kendisinin de dahil olduğu, şu anda BDDK yönetimine hakim murakıp ekibi tarafından yapılmasını istiyor. Buradan sizce ‘değişiklik’ çıkabilir mi? Bilgin’in İmar Bankası için hazırlanan tarafsız rapora neden bu kadar çok kızdığını, şimdi anlıyor musunuz?
Bilgin’in etrafındaki murakıp ekibi derken, tüm murakıplara haksızlık etmemek gerekiyor. Örneğin, Bilgin’in eski Murakıplar Kurulu Başkanı Abdülhalik Berber’i pavyonların olduğu apartman dairesine gönderip sabah akşam imza koyması, bununla yetinmeyip İstanbul’a tayinini çıkarması ve sonunda Berber’in emekliliğini istemesine yolaçması, kendisi açısından ‘zafer’ gibi görülse de, eski ve mesleğe yeni girmiş, henüz karmaşık ilişkiler içerisine girmemiş murakıpları rahatsız ettiğini biliyoruz. Murakıpların, Bilgin’in etrafında yer alıp şu anda gücü paylaşan, ideolojik orta kademe murakıp ekibinin yanısıra, başmurakıplar ve yeni murakıp olmuş veya adaylar olarak 3 gruba bölündüğü söyleniyor. Yani gücü paylaşanların dışındaki çok sayıdaki murakıp da, bu agresif heyetçilikle ‘Heyete zarar verildiğini’ görüyor.