Bakan demeçlerine ve 1 Mayıs’a rağmen piyasalar olumlu
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
SON iki gündür konuştuğum bankacılara piyasanın durumunu, moralini sorduğumda aldığım yanıt şu oluyor: "Ekonomiden sorumlu bakanlarımızın demeçlerine ve 1 Mayıs’la ilgili çıkan olaylara, yapılan hatalara rağmen piyasaların havası olumlu...."
Bunun nedeni ise açık; dış piyasalardaki olumlu seyir...
Piyasalar bir yandan içerideki siyasi gelişmelerden tedirginlik duyarken, ekonomiyle ilgili bakanların ardı ardına verdikleri "karamsar" demeçlere çok şaşırdılar. Önce Dışişleri Bakanı Ali Babacan, ardından Devlet Bakanı Mehmet Şimşek’in cari açığın bu yıl 50 milyar dolara çıkacağına ilişkin demeçleri, ardından da Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın büyüme ve enflasyona ilişkin sözleri, sürpriz etkisi yarattı....
Aynı konularda daha bir ay, hatta iki hafta öncesine kadar çok iyimser demeçler veren bakanlardaki bu tavır değişikliği, "Hükümetin kapatma davasına karşı oluşturmaya çalıştığı "ölürüz biteriz" havasının, psikolojik etkileme amacının bir argümanı" olarak görülüyor.
Ama tehlikeli bir eğilim olduğu da açık. Çünkü siz 50 milyar dolar cari açık der, yabancı sermayenin de bu yıl o kadar gelmeyeceğini bir veri olarak alırsanız zaten döviz girişinde yani cari açığın finansmanında sıkıntı yaşayacağınız kendiliğinden ortaya çıkar. Yani bakanlar bu demeçleriyle "bilerek piyasaların moralini bozmak" istemektedirler. Başka bir izahı olamaz.
Ne kadar, daha önceki demeçleri abartılı bir iyimserlik taşıyorsa, şimdiki demeçleri ise abartılı kötümserlik olarak algılanıyor. Daha doğrusu kasıt aranıyor...
Bunun yanı sıra, her ne kadar piyasalar etkilenmemiş gözüküyorsa da, 1 Mayıs’la ilgili hükümetin tavrı, geniş kesimlerde olduğu gibi piyasalarda da tepki gördü. Gereksiz bir güç kullanımının bariz biçimde ortaya çıkması, bir yandan AB ve özgürlük diyen Hükümetin, öte yandan bu tavrıyla "samimiyet sınavı"na girmesine neden oluyor.
Bence kapatılma davasıyla ilgili AKP’nin zaman zaman ülke ve ekonominin aleyhine olduğunu bile bile giriştiği hareket, 1 Mayıs’ta yaşananlarla bir ölçüde nötralize oldu...
Merkez’den beklenen: Ilımlı tavır
SON günlerde piyasalarda en çok konuşulan konular arasında Merkez Bankası’nın açıkladığı Enflasyon Raporu ve burada yer alan mesajlar geliyor.
Piyasaların, Merkez Bankası’nın son enflasyon söylemini karamsar bulduğunu söylemeliyiz. Ancak herkes biliyor ki; Merkez Bankası’nın açıkladıkları gerçek kaygılara dayanıyor.
Piyasalar belki de bu gerçekleri görmezden gelip, faiz artışına gidilmeyeceği yolundaki umutlarının kaybolmasından rahatsız oldular...
Bununla birlikte Merkez Bankası’nın, şeffaflık ve samimiyet açısından değerlendirildiğinde, yerinde bir uyarı yaptığını söyleyenlerin sayısı da bir hayli fazla. Bu arada AKP’ye yakın gazetelerde yine Başkan Durmuş Yılmaz’a karşı, artık ekonominin temel kurallarına bile uymaya gerek duymadan, atılan manşetler de bence Yılmaz’ın artı hanesine yazıyor...
Özet olarak; piyasalar artık Merkez Bankası’nın faiz artırımlarına başlamasını, birkaç ay artırımdan sonra durmasını bekliyor. Merkez’in özellikle enerji ve gıda fiyatlarındaki yüksekliğin süreceği varsayımıyla, artan enflasyona karşı tutum takınacağını ama büyümeyi de çok olumsuz etkilemeyecek ılımlı bir para politikası uygulayacağını tahmin ediyor.
Bu arada enflasyon için de en önemli risklerden biri olan kurlarda aşırı artış olmaması için, Merkez’in, açıkca söylemese de, faiz politikasını bu yönde de kullanacağı tahmin ediliyor.
Tüm bunlara rağmen ABD’deki son verilerin beslediği olumluluk, içeride yaşanan olumsuzluklara galip geldi, piyasalar olumlu seyrediyor...