Paylaş
Yaklaşık 1 aydır konuşmayan Babacan dün bir TV kanalına çıkarak, ekonomi yönetiminin eskisi gibi süreceği konusunda piyasalara güven vermeye çalıştı.
Aslında Babacan’ın geçtiğimiz hafta devreye girmeye başladığını görüyoruz. Babacan yaptığı açıklamalarda, geçen hafta Cuma akşamı Hazine ve Merkez Bankası yöneticileriyle bir araya gelip, bir durum değerlendirmesi yaptıklarını söyledi. Babacan, geçtiğimiz hafta sonu Başbakan Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan 4 saatlik ekonomi zirvesinin yine kendisinin talebi üzerine toplandığını da dünkü TV konuşmasında açıkladı. Daha önce bu Zirve için Babacan’dan talep gelmiş olabileceğinden bu köşede söz etmiştik...
Bence ekonomi yönetimi geçen haftanın son iki günündeki piyasa gelişmeleri üzerine tedirgin oldu. Önceki hareketler daha çok küresel piyasalardaki gelişmelere paralel olarak, diğer gelişmekte olan ülkelerle benzer bir eğilim taşırken, haftanın son iki gününde ayrışmıştı. Diğer gelişmekte olan ülkelerde piyasalar yeniden düzelmeye başladığı halde iç piyasadaki kötüleşmenin devamı bence ekonomi yönetimini hareket geçiren asıl unsur oldu.
Sonuçta “faiz lobisi” diyerek iç ve dış mali kesimleri suçlamaya devam eden Başbakan Tayyip Erdoğan, faiz artışını kabul etmiş oldu. Büyük ihtimalle Babacan ve ekibi Başbakanı, böyle devam ederse neler olabileceği konusunda korkuttular ve böylece faiz artışına razı ettiler.
Böylece faiz artışı istemeyen Başbakana rağmen, gereken faiz artışı açıklanarak piyasaların sakinleştirilmesi, ne kadar haklı olduklarını gösterdi.
Gerçi Başbakan hala “faiz lobisi” dediği bu kesimlere yüklenmeye devam ediyor, “Bakın faiz lobisi dediklerim daha neler yapıyorlar” diyerek özellikle bankaları suçlamaya devam ediyor ama...
Bence Babacan, gerekli olan zamanda yine devreye girdiğini, mali kesime göstermiş oldu. Bu nedenle de, yani sonuç aldıktan sonra da TV’lere çıkıp, “Sonuçta her zaman olduğu gibi gereken zamanda gerekli kararlar alınıyor” algısını pekiştirmeye başladı.
Kısacası; Başbakan ya da aynı söylemi paylaşan bakan ve birlik yöneticilerinin söyledikleri pek dikkate alınmazken, Babacan ve bürokratlarının verdiği mesajlar piyasada sonuç vermeyi yine başardı.
BUNDAN SONRA İŞİ ZOR
Ancak Babacan’ın işinin çok zorlaştığı da ortada. Dünkü TV konuşmasında bu nedenle “piyasaya güven vermenin” üzerinde çok ağırlıkla durdu.
Başbakan’ın aksine yaşanan bozulmanın diğer gelişmekte olan ülkelere paralel bir seyir izlediğini, Gezi protestoları ile başlayan siyasi olayların fazla etkisi olmadığını söyledi. Bununla birlikte Türkiye’yi olumsuz ayrıştıran unsurlardan birinin yüksek cari açık olduğunu, bu kırılganlığın devam edeceğini vurguladı. Babacan’ın üzerinde durduğu konulardan biri, şimdiye kadar uygulanan ekonomi politikalarının devam edeceği vurgusu idi. Mali disiplinin faydalarını gördüklerini, o nedenle bundan vazgeçemeyeceklerini tekrar tekrar söyledi.
Babacan’ın devreye girip, ekonomide sağduyuyu yeniden göstermesi elbette olumlu etki yaptı. Ancak artık piyasaya “sözle” yapılan müdahalelerin yetmeyeceği noktaya doğru yaklaşıyoruz. Başbakanın mali kesime dönük suçlamaları devam eder, faizler konusunda Başbakana uyacağım diye göstermelik artışlarla yetinilirse, yeniden bozulma tehlikesi hâlâ mevcut.
Paylaş