Artık enflasyon hedefi tartışılacak

ŞİMDİYE kadar, ekonomik hedefler içinde en fazla konuşulanı faiz dışı fazla olurdu. Buna bağlı olarak büyüme konuşuldu ama yüksek faiz dışı fazla ve enflasyonun düşüş sürecinde yüksek büyüme gerçekleşebileceği ortaya çıkınca, bu tartışmalar da bitti.

Son dönemde en çok tartışılan konu cari işlemler açığı. İlk aylardaki yüksek rakamlarla, hedefin aşılabileceği, bunun da kur üzerinde yarattığı ve yaratacağı baskı tartışıldı. Son akaryakıt zammıyla artık enflasyon hedefi de tartışılmaya başlanacak.

Çünkü öğrendiğimize göre, akaryakıta yapılan yüzde 5’lik zam, mevcut açığı kapatacak düzeyde değil. Bir miktar daha akaryakıt zammının yapılması lazım. Ancak bunun için dünya petrol fiyatlarının seyrine bakılıp, dünya petrol fiyatlarındaki seyir böyle gittiği takdirde yeni zamların gündeme getirileceğini düşünüyoruz. Aksi takdirde vergi hedefi tehlikeye girecek.

Bunun dışında tarım fiyatlarındaki seyir de merakla bekleniyor. Bazı tarımsal ürünlerde hasadın iyi olmadığı, fiyatların yüksek olacağı söyleniyor ama bunun ne kadar gerçekci bir tahmin olduğunu öğrenebilmek için, biraz daha beklememiz gerekecek.

Merkez Bankası bu nedenle, uzun zamandır, enflasyon hedefi hakkında yorum yaparken, enerji ve tarım fiyatlarındaki gelişmeleri ayrı tutup, ona göre ‘hedef tutar’ diyordu.

Ancak yüzde 12’lik hedefin tutturulması konusunda, korkulan endişeler, akaryakıt zammıyla gerçekleşmeye başladı. Enflasyon hedefinin tutturulamaması birçok parametreyi etkileyecek.

Bu arada enflasyondaki düşüş sürecinin biraz daha devam edeceği ve asıl olarak temmuz ayından sonra enflasyonun yeniden artış trendine girip, yıl sonunda yüzde 12’nin tutturulacağı söyleniyordu. Şimdi, mayıs ayı enflasyon rakamları ile birlikte yukarı trendi görmeye başlayabiliriz. Ancak bu zamların ve tarım fiyatlarının asıl etkisini haziran ayından itibaren görmeye başlayacağız. Yani; enflasyonda yeniden artış trendinin başlaması biraz öne çekilmiş olacak. Kurların ithal mallar nedeniyle bu aya biraz enflasyon etkisi olacak, akaryakıt zammının bir bölümü yine bu ayın enflasyon rakamına girecek. Asıl etki haziranda görülecek. Bir de akaryakıt fiyatlarının etkilerinin yine hazirana kalacağını düşünürseniz, haziran enflasyonunun yüksek gelmesi sürpriz olmamalı.

Bu arada kurların ithalatı frenleme ve ihracatı artırma etkisinin bir-kaç ay gecikmeli olarak rakamlara yansıyacağını biliyoruz. Yani; cari işlemler tartışmasının, enflasyon tartışmasıyla birlikte önümüzdeki bir-kaç ayı kaplayacağını söylemek gerek.

Piyasalar, merakla bugün yapılacak olan takas kağıtlarının değişim ihalesini bekliyor. Yaklaşık 2 milyar dolarlık kağıdın ne kadarının dövizle değiştirileceği, ne kadarının kalacağı, piyasaların bundan sonraki seyrinde hayli etkili olabilir.

Bazı bankacılar yaklaşık 1 milyar dolarlık kağıdın yeniden dövize çevrilebileceğini , bunun piyasaları rahatlatacağını söylüyorlar. Döviz kağıdına az talep gelmesi halinde doğabilecek açık pozisyon nedeniyle, yeniden döviz alımlarının gündeme gelebileceği konuşuluyor. Tüpraş alımları da eklenince dövize önümüzdeki günlerde talep biraz artabilir.

‘Döviz talebinin artması ve fiyatların yükselmesiyle birlikte ne olacağı?’na gelince; Merkez Bankası’nın daha fazla artışa izin vereceğini tahmin etmiyorum. Merkez Bankası müdahalelerini görebiliriz.

Biliyoruz ki; dövizin bu seviyesi yüksek ve uzun süre bu düzeyde kalması, başta enflasyonla mücadele olmak üzere, program hedefleri ve makro dengelerle çelişiyor. Her ne kadar, ‘kurun seviyesi ile ilgilenmiyoruz’ dense de, pekala ilgileniliyor. Seviyenin yeniden yön bulması için takas ihalesinin beklendiğini söyleyebiliriz. Kısacası; döviz kurlarının yeni seyrini görmek için, bugünkü ihalenin sonuçlarını görmek gerekiyor.

Ne olursa olsun, kurların yönü bundan sonra daha fazla yukarı olmaz, aşağı doğru olabilir. Tabi ki faizler için de aynı şey geçerli. En azından yapılmak istenen bu...
Yazarın Tüm Yazıları