Af yasaları ‘kötü koku söylentilerini’ artırdı

AKP Hükümeti’nin bir yandan ‘kör kuruşun hesabını soracağız’ söylemini kullanırken, öte yandan neredeyse tüm ekonomik suç işleyenlere af getirmeyi planlaması, Ankara’daki ‘kötü koku söylentileri’nin artmasına neden oldu.

‘Hortumculuk’ deyimi Başbakan ve bakanların ağzından düşmezken, af getirilmek istenen kesimin, kamuoyunca tam da ‘hortumcu’ olarak bilinen kişilere denk gelmesi, kafaları karıştırıyor. AKP içinde de, bu affa şüpheyle bakanların çoğaldığı söyleniyor.

Konuşulan senaryolardan biri; AKP yönetimine yakın bazı işadamlarının devreye girdiği ve hükümetin çok sık yakınıp hortumculuğa örnek olarak gösterdiği batmış banka ve medya sahipleriyle pazarlığa girdiği yönünde. Böyle bir pazarlığın uzun süredir yapıldığı, bu grubun siyasetten de çekilmesinin istendiği ve belirli bir borç tahsilat takvimi yapılarak, gruba bazı şirketlerinin geri verileceği söylentisi, yaygın olarak konuşulmaya başladı. Bazı senaryolara göre bunun devamı da var. AKP iktidarının bu tür işlemleri hızlandırıp, bu arada yüklü tahsilatlar yapıp, piyasaları rahatlatarak nisan-mayıs gibi seçime gideceği bile söylenmeye başladı. Bu senaryonun ayaklarından birini de ‘Hükümetin aralıkta AB’den müzakere süreci başlatma kararı çıkartarak seçim için uygun ortamı hazırlaması’ da oluşturuyor.

Şahsen, 2,5 yıllık milletvekillerinin böyle bir erken seçim kararı alabileceklerini sanmıyorum ama bu söylentilerin AKP’ye yakın kişilerden de gelmesi, kafa karıştırıyor.

Bu yasa aslında söylentilerin artmasına neden oldu. Bir süredir zaten Ankara Kulislerinde AKP’li bazı milletvekilleri ve işadamları kanalıyla, Ankara’da iş takibinin arttığı yönünde söylentiler başlamıştı. Örneğin; yönetime yakın bir milletvekilinin, bu işlerin ustası olan bazı eski bürokrat-siyasetçilerin güdümünde, İstanbul’daki bazı işadamları ve şirketleriyle ilişkiye geçip, Ankara’nın karar vereceği ihaleler için ‘aracılık yapmaya’ çalıştıkları söylentisi yoğunlaştı. Bazı senaryolara göre bu milletvekilleri, bu tür işler becererek göze girip, olası bir kabine değişikliğinde ekonomiden sorumlu bakanların yerlerini almaya çalışıyorlar. Ve bu kişilerin adı geçen bakanları şimdiden çeşitli yöntemlerle, hem kamuoyunda, hem de Başbakan Tayyip Erdoğan nezdinde yıpratmaya çalıştıkları da söyleniyor.

Bu arada Ankara’dan iş almaya çalışan bazı yabancı şirketlerin de ‘aracı’ olarak AKP’ye yakın bu milletvekilleri ve işadamlarını tuttukları, bazı bakan yakınlarının Ankara’da .bazı ihaleler için iş takibi yaptıkları da, söylentiler arasında.

Bu söylentiler doğru mudur, tabii ki bilinmez. Ancak görünen o ki; AKP Hükümeti de daha önceki iktidarların yıpranma sürecine giriyor. Somut örnek; son petrol kaçakçılığı.

DARPHANEYE DİKKAT

Hazine Müsteşarlığı’na bağlı Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü’nde olanlar, hem de altı sıfır için çok kritik bir süreçte bunların olması, gözleri bu kuruma çevirdi.

Yakında Darphane’ye ilişkin ‘kötü kokular’ artmaya başlarsa, kimse şaşırmasın. Çünkü 600 trilyonluk bir madeni para basımı söz konusu ve maliyet bunun yaklaşık üçte biri, yani 200 trilyon gibi bir rakam tutuyor. Yani 100 milyon doların üzerinde bir iş.

Bu arada genel müdürün istifa etmiş olması ise ayrıca şüphe işaretlerini artırıyor.

Bu iş tam da yamyamların üzerine atlayacağı bir iş. Şimdi Darphane’ye atanacak yeni genel müdürün niteliği, çok büyük önem kazandı. Bu kadar büyük bir işin zamanında yetişmesi için belli ki çeşitli firmalar devrede olacak. İhalenin, yerli firmalar yeterince pay alamadığı için iptal edildiği söylentileri çok ciddi. Çünkü bu madeni paralar en geç kasım ayı başından itibaren Merkez Bankası’na devredilmeli ki, yeni TL projesi başlayabilsin. Ancak şimdilik görünen o ki; bu tarihe kadar gerekli madeni paraların yetişmesi çok büyük riske girdi.

Eğer bu proje zamanında uygulamaya giremezse, çok büyük bir kredibilite kaybı ve fiyasko olur. Bunun sebebi eğer ‘kötü kokular’ ise ve bunlar gerçekse, rezalet katmerlenir.

Kötü koku konusunda elbette şimdiden kesin konuşamayız ama en hafifiyle, beceriksizlikten söz etmemiz lazım. O zaman da sonu kötü olur ama, umarız sadece beceriksizliktir.
Yazarın Tüm Yazıları