AB ile şimdi de, ‘bozuk para krizi’ çıktı. AB Komisyonu geçtiğimiz hafta Dışişleri Bakanlığı’na bir yazı göndererek, ‘Türkiye’nin Yeni Türk lirası projesi kapsamında basmayı planladığı bozuk paraların Euro’ya benzediğinin anlaşıldığını’ belirterek, Hükümetten bozuk paraların değiştirilmesini istedi.
Geçtiğimiz hafta AB Komisyonu Genişlemeden sorumlu Komiseri Gunther Verheugen’in Türkiye ziyareti sırasında da gündeme gelen bu kriz, ‘şimdilik’ yumuşatıldı. Dışişleri Bakanlığı’nın AB Komisyonu’na gönderdiği yanıtta, ‘Bozuk paraların basılmasına başlandığı, bu nedenle bozuk paraların değiştirilmesinin söz konusu olamayacağı’ yanıtı verildi. Bu yanıt üzerine AB Komisyonu’nun tatmin olmadığı öğrenilirken, kriz şimdilik ‘Hazine ve Darphane yetkililerinin önümüzdeki günlerde AB Komisyonu’na giderek, yeni basılacak para ve euro ile farkları konusunda bilgi vermesi’ şartıyla donduruldu.
AB Komisyonu’nun geçen hafta gönderdiği ‘paranızı değiştirin’ mektubunda, Türkiye’nin yeni bozuk paralar konusunda ilgili uluslar arası kuruluşlara bilgi vermesi gerekirken vermediği, Komisyonun paraların şeklinden son dakikada haberdar olduğu belirtildi.
Basılacak bozuk para ile ilgili olarak önceden bilgi vermek zorunluluğu bulunduğu ancak Hazine’ye bağlı Darphane Genel Müdürlüğü’nün bu prosedürü yerine getirmediği tahmin ediliyor. Bozuk paraların ‘pul’ kısmını basmak için ihaleyi kazanan firmalardan birinin, prosedürü yerine getirmek için ilgili birimlere başvuru yapması üzerine olayın ortaya çıktığı ve AB Komisyonu’nun konudan haberdar edildiği, bunun üzerine Komisyonun Dışişleri Bakanlığı’na ‘paranızı değiştirin’ talebinde bulunduğu belirtiliyor.
Bilgi veren Dışişleri kaynakları AB Komisyonu’na ‘Bizim paramız sizinkine benzemiyor’ denildiğini, gramajın ve bazı teknik özelliklerinin Euro’dan farklı olduğunun belirtildiğini ancak AB komisyonunun bu beyan üzerine tatmin olmadığını söylediler. Dışişleri yetkilileri, Hazine’den önümüzdeki günlerde Brüksel’e gidecek bir heyetin AB komisyonunu ,bozuk paramızın Euro’dan farklı olduğu ve karıştırılamayacağı konusunda ikna etmeye çalışacağını ancak sonucun şimdiden kesin olmadığını söylediler.
YTL GECİKEBİLİR
AB Komisyonu bozuk paralar konusunda ikna edilemezse, Yeni Türk lirası (YTL) projesinin yılbaşında uygulamaya girmesi tehlikeye girecek. Yeni TL uygulaması için gereken banknot basımında Merkez Bankası epeyce yolaldı ve çok önceden kağıt paralar basılmaya başladı. Hazine’ye bağlı Darphane Genel Müdürlüğü insiyatifinde yürüyen bozuk para’da ise zaten şimdiye kadar büyük aksamalar gerçekleşti. Darphane‘deki görev değişikliğinin işleri aksatmasının yanısıra, ihale açılmasında gecikilmesi, açılan ihalelerin iki kez ertelenmesi, bozuk parada normal takvimin ötesinde gecikmelere yolaçtı. Bozuk para basımının ucu ucuna yetişmesine çalışılırken, AB’den gelen bu itiraz takvimin iyice sıkışmasına neden oldu. AB’nin Türkiye’nin savunmasını kabul etmemesi halinde, Yeni TL projesinin en az üç ay geciktirilmesi gerekeceği, bunun için de yeni yasa çıkmasının şart olduğu belirtiliyor.
Mevcut Türk lirasından 6 sıfırın atılacağı Yeni TL projesiyle birlikte, ‘Kuruş dönemi’ yeniden başlıyor ve bu nedenle bozuk para basımı yeni geçilecek para sisteminde çok ağırlıklı bir yer tutuyor. Bu kapsamda basımına henüz başlanan kuruşların Euro’daki bozuk para olan cent’lere benzediği belirtiliyor.
Yeni TL sisteminde en küçük kağıt para olacak 1 YTL, aynı zamanda 100 Yeni Kuruş olarak, madeni olarak da basılacak. Bunun yanısıra 50 yeni kuruş, 25 yeni kuruş, 10 yeni kuruş, 5 yeni kuruş ve 1 yeni kuruş da madeni olarak basılacak.
Basılacak bozuk paraların değerinin 550 trilyon lira civarında olacağı, miktar olarak ise 1.2 milyar adet bozuk paranın basılması planlanıyor. İleride bozuk para miktarının daha da artabileceği tahmin ediliyor.
Babacan: Yeni programı ABD’de bağlarız
ÖMER Sabancı Başkanlığındaki TÜSİAD Heyeti’nin, geçen hafta Ankara’da yaptığı görüşmelerin genel olarak olumlu geçtiği söyleniyor. Bir anlamda ‘Ömer Sabancı’nın Başkanlıktaki ısınma turu’ niteliğinde geçen görüşmelerde, Sabancı’nın performansının da oldukça iyi olduğu, Başkanlığa alıştığı kaydediliyor.
TÜSİAD Heyetinin AB için gerçekleştirilen reformları överken, özellikle yapısal tedbirler konusunda gecikmeyi hatırlattığı ve bu tedbirlerin biran önce alınmasını istediğini öğrendik. TÜSİAD Heyetinin ayrıca Başbakanla yaptığı görüşmede Vakıflarla ilgili yasa değişikliğinin önemi üzerinde durduğu ve kendilerine bununla ilgili yasa hazırlıklarının tamam olduğu, yasanın zamanında çıkarılacağının söylendiği kaydedildi.
TÜSİAD Heyetinin memnun olarak ayrıldığı bir görüşme de Devlet Bakanı Ali Babacan ile yedikleri öğle yemeği olmuş. Babacan, Başbakan Tayyip Erdoğan ile görüşmesinde birlikte olduğu TÜSİAD Yönetim Kurulu üyeleriyle ayrıca bir yemekte birlikte oldu. TÜSİAD üyeleri Babacan’ın ekonomik sorunlarla ve yapılacaklarla ilgili çizdiği tablonun ve söylediklerinin kendilerini memnun ettiğini, Babacan’ın yapısallar konusundaki aciliyetin de farkında olduğunu gördüklerini söylediler.
Babacan, TÜSİAD üyelerinin ‘IMF’le yeni stand-by anlaşmasının biran önce açıklanması’ isteğine karşılık ise, hazırlıkların büyük ölçüde tamamlandığını, bu konuda bir pürüz olmadığını söylemiş. Babacan, 20 Eylül’de gelecek IMF Heyetiyle yaklaşık 10 gün Ankara’da görüşeceklerini, ardından IMF-Dünya Bankası yıllık toplantıları için, Heyetle birlikte ABD’ye gideceklerini kaydetmiş. Babacan büyük ihtimalle yeni stand-by anlaşmasının ABD’de yapılacak son temaslarda kesinleştirileceğini belirterek, Ekim ayının ortası gibi yeni anlaşma konusunda kesin mutabakatın ortaya çıkacağını söylemiş.
Babacan, ABD’de son şeklini alacak ekonomik programın, biran önce kamuoyuna açıklanmasına çalışacaklarını, piyasaların bu konudaki hassasiyetlerini bildiklerini kaydetmiş.
Piyasaların gözü ‘zina’da olacak
TBMM Genel Kurulu yarın çalışmalarına başlıyor. Erken toplanmasının nedeni ise Türk Ceza Kanunu (TCK)’nda yapılacak değişiklikler. 348 maddelik tasarı yasalaştırılmaya çalışılırken, piyasaların gözü meşhur ‘zina’ tartışmalarında olacak. Zina maddesinin Genel Kurul’da görüşülürken yasaya eklenip eklenmeyeceği merakla bekleniyor.
Zina maddesinin yasaya eklenmesi konusunda AKP ve Başbakan Tayyip Erdoğan, kesin tavır koymuş durumda. İçerden ve dışarıdan gelen tepkilere rağmen, bu maddeyi yasaya eklemekte kararlı gözüküyor...
Daha doğrusu, ‘Son iki güne kadar kararlı gözüküyordu’ demek daha doğru olacak. Gerçekten de bu konuda kararlı tutum izleyen, konuyu yanlış aksettirdiği iddiasıyla yine basına kızan Erdoğan’ın, son iki-üç gündür yumuşamaya başladığı gözleniyor. Ancak Erdoğan’ın Parti yönetimiyle de görüştükten sonra ne karar vereceği henüz netlik kazanmadı.
Piyasaların da gözü bu kararda olacak çünkü ‘zina’ konusunda, özellikle dışarıdan gelen tepkiler çok ciddi gözüküyor. İçerden gelen tepkilere Erdoğan’ın kızdığı görülürken, AB’den ve Avrupa üyesi ülkelerden gelen net mesajlar, AB süreci için AKP ve Başbakan Erdoğan’ı korkutmuş durumda. Piyasalar bu tepkilere rağmen ‘zina’ maddesinin AKP’nin öngördüğü biçimde yasaya eklenmesi halinde, çıkacak sıkıntılar nedeniyle tedirgin olacaklar.
Piyasalarda AKP’nin, aynen daha önceki sıkıntılı konularda olduğu gibi, bu konuda da geri adım atacağı görüşü hakim. Bazı yetkililer ‘Örneğin, bu konuyu medeni kanunla düzeltelim’ diye zina maddesinin TCK’ya konmasından vazgeçilebileceğini, böyle bir formülün piyasaları rahatlatacağını söylüyorlar.