MERKEZ Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, dün açıkladığı "Enflasyon Raporu" ile piyasaların moralini bozdu.
Piyasalar Merkez Bankası’nın enflasyon hedefini daha doğrusu tahminini değiştirmesini bekliyordu ama belli ki bu kadarını da beklemiyorlardı.
Merkez Bankası öteden beri temkinli tutumunu sürdürüyor, bu tutum içerisinde gerektiği zamanlarda ciddi uyarılar yapmaktan çekinmiyor. Yani Merkez Bankası’nın dünkü açıklaması bizce çok da sürpriz sayılmamalı.
Ancak son günlerde birdenbire bakanların söylemlerinin değiştiğini görüyoruz, ki işte bu sürpriz sayılabilir. Ekonomiden sorumlu bakanlar ardı ardına piyasaların moralini bozacak açıklamalar yapıyorlar. Ali Babacan, ardından Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, cari açığın 50 milyar doları bulacağını söylediler. Bizler daha yılın başında bu açığın 45 milyar doları bulacağını söylediğimizde bile "kötümser" sayılıyorduk. Ama zaten geçen yıldan başlayan küresel krizin bizi getireceği nokta buydu. Şimdi ne oldu da bakanlar 45 milyar doları bile az bulup 50 milyar dolarlık cari açık tahmini yapmaya başladılar, anlaşılır gibi değil.
Aslında anlaşılır bir yanı var. Daha doğrusu, bir süredir, yani AKP’ye kapatılma davası açıldığından beri girişilen hareketin bir parçası olduğu için anlaşılabilir.
Dün Maliye Bakanı Kemal Unakıtan da enflasyon ve büyüme hedeflerinin artık unutulması gerektiğini söylemiş.
Bizce koordinasyon içinde, ekonomiyi kötü gösterme telaşı başladı. Hükümet ekonomiyi kötü gösterecek ki , "bizi kapatmayın yoksa kriz olsun" şeklinde bir propaganda yapabilsin. Bizce bu propagandanın işalemi içinde bir ölçüde tuttuğu da görülüyor. Ancak bunun doğru olmadığını, zaten 6 aydır bu gidişatın belli olduğunu, henüz kapatma davasının ekonomide artı bir kötülük yaratmadığını tekrar tekrar söylemekte fayda var.
Ekonomi kötüleşiyor ama bunun nedeni kötü yönetimdir, Hükümetin gelen küresel krize rağmen siyaseti karıştırıp, gerekli ekonomik önlemleri almamasıdır.Bunu işalemi de görmeli...
DÖVİZ HAREKETLENEBİLİR
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz’ın bu yıl sonu için enflasyon tahminini yüzde 9.3’e çıkarması bile bizce iyimser bir tahmin. Zaten Yılmaz da artı kötüleşmeler olmadığı takdirde bu rakama ulaşılacağını söylüyor. Ayrıca bu hedefe ulaşmak için küçük faiz artırımlarına başlayıp, yılın ikinci yarısında faizlerin sabit tutulacağını varsayıyor.
Bu tahminlerin içinde küresel krizin daha da derinleşeceği ve siyasetin iyice karışacağı varsayımının olmadığını söylemekte fayda var. Bizce iyimser bir tahmin...
Yani bunlar da olursa, çift hane bizce kaçınılmaz olacaktır.
Buna karşılık Başkan Yılmaz’ın para politikasının daha da sıkılaştırılacağını söylemesi bizce olumlu bir söylem. Ne olursa olsun enflasyonla mücadeleye bağlı kalınacağını göstermesi açısından, yani piyasalara güven vermek açısından olumlu bir açıklama olduğunu söylemeliyiz.
Bizce Başkan Yılmaz bu söylemiyle özellikle yabancı yatırımcılara mesaj vermiş oluyor. Faiz artırımlarından, enflasyon tahmininin bu kadar yükseltilmesinden yerli büyük bankaların rahatsız olacağını daha önce yazmış, yabancıların ise faiz artırımı istediğini söylemiştik.
İşte Merkez Bankası bu söylemiyle yabancıları daha fazla tatmin etti diyebiliriz.
Ancak unutmayalım ki; yerli bankalar da önlerine koydukları kár hedeflerini eğer faizlerden sağlayamazlarsa, dönüp dövizle oynamak zorunda kalabilirler. Yani şimdiye kadar fazla dalgalanmayan kurlar bundan sonra daha da dalgalanmaya başlar, yüksek volatilite kazanırsa, kimse için sürpriz olmasın.
Ekonomi böyle; gerekli önlemleri gerektiği zamanda hayata geçirmezseniz, dengelerin birini tutsanız bile diğeri raydan çıkar, daha sonra döner tuttuğunuz diğer dengeleri de bozar...