Paylaş
Taraftarın önüne atılmak suretiyle yönetimle camia arasında zorunlu tampon görevi, tanıdığım Aykut Kocaman’ın bünyesinin kaldıramayacağı bir durumdur. Bu galibiyet elbette merhemdir ama sorun yenmek yenilmekten öte bir konumda ne yazık ki... Emre Belözoğlu: Hoca istedi biz gönderdik, Alex De Souza: Hoca istedi gönderdik, Transfer: Hoca ne dediyse biz onu yaptık, Azizsilin, Alibiotik... Peki Aykut Hoca...?
Şartlara rağmen çok iyi sayılabilecek bir istatistiğe sahip olarak gider elbet...!
Hem de, belki yarın belki yarından da yakın...
Peki sorun çözülmüş mü olur...?
KOCAMAN bir ‘Hayır’...
Yeni bir hoca gelir,
Yönetim der ki;
Hoca istedi aldık,
Hoca istedi kovduk...
Kırar dökerler, asarlar, keserler, kullanırlar, azarlarlar, tanımazlar, her şeyi berbat ederler...
Onlara birşey olmaz,
Çünkü;
Galibiyetler günlük, anlık mutluluktur Fenerbahçe’mde...
SELÇUK KADAR TAŞ DÜŞSÜN KAFANIZA
SANAL alemin karanlıklarından bağıranlar,atıp tutanlar, küfredenler, sövenler...
O karanlık sandığınız, hayatın, bilgisayar ve telefon klavyesinden ibaret olduğunu saydığınız, kendiniz olamadığınız için başkası gibi davranıp onun kimliğiyle sövdüğünüz alemde gizlenmeyin...
Aynaya bakın,
Varsa vicdan ve akıl,
Ve biraz da Allah korkusu,
Empati yapın...
O dalga geçtiğiniz, internetin arkasına saklanıp sövdüğünüz kişi siz olun bir an için...
Aynaya bakın sonra...
Kendinizi göreceksiniz...
MAÇIN ÜÇ ADAMI
Selçuk Şahin–Kuyt–Volkan
Paylaş