Keçiören olayı memleketin aynası

Dört kişi, iki kadını parkın ortasında alıkoyduktan sonra dövüyor ve bu olayın görüntülerini internette paylaşırken, ‘yakalanır mıyım’, ‘başıma iş gelir mi’, ‘hakkımda dava açılır mı’ diye en ufak bir kaygı duymuyorsa, Adalet, Aile ve İçişleri bakanlarından başlayarak, vekilinden savcısına, emniyet amirinden polis memuruna kadar herkesin ‘suç ve ceza’ sistemini sorgulaması gerekiyor.
İşlenen suç, görüntülerle ayan beyan ortadayken Emniyet önce Hürriyet muhabirine "Haklarında şikayet olmadığı için işlem yapamayız" diyor ve sosyal medyada çığ gibi büyüyen tepkiler sonrasında ‘bizahmet’ harekete geçiyorsa, Hasan Kütük’le arkadaşlarının nereden cesaret aldığını anlıyoruz böylece.
Peki kadın cinayetleri, kadına şiddet ülkenin kanayan yarası haline gelmişken, emniyetin olaya sıradan adi bir olay gibi yaklaşması doğru mu? İlle de kızların şikayetini mi, olayın infiale dönüşmesini mi beklemesi gerekiyor?
Bu kentte hiç mi aklı başında bir savcı ya da emniyet amiri yok?
Kamu adına bir soruşturma açmak çok mu zor?
Önceki geceden beri, Ankara’dan onlarca kişi Emniyet’e bu görüntüleri dayanak göstererek, ihbarda bulundu.
Görüntülerde ne suç ararsan var: "Kişiyi özgürlüğünden yoksun kılma, darp, psikolojik işkence, özel hayatı gizliliğin ihlali."
Polis, gün boyu Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın başvurusunu beklemeden bu kişileri yakalayamaz mıydı?
Ya da bir savcı çıkıp, konuyla ilgili araştırma başlatamaz mıydı?
Bu ülkede kamu düzeni bu kadar mı aciz hale düştü?

ALDATMA ÜZERİNE AFORİZMALAR

Hukuki meselenin yanında yaşananların bir de sosyal boyutu var tabii...
Görüntülerde Hasan Kütük, “Kızlara vurulmaz diyorlar ama aldatırsan, çat diye vururum... İkinciyi de, üçüncüyü de vururum” diyor ve ekliyor: “Eskilerine göre iyisin, daha dövmedim haşat olman lazım senin.”
Diğeri de, kızların gece dışarıya çıkmasına takılıyor: “Ablasını da dövmek lazım, gece 11’den sonra dışarı çıkıyorlar.”
Kendisini aldatan kızı ve ablasını bir parkta kıstırıp döven, psikolojik işkence uygulayan, tekme tokat girişen Kütük ve üç arkadaşının aldatma, şiddet ve ilişki üzerine ortaya koyduğu ‘aforizma’lar memleketin halinin özetiyse, internette bu görüntülerin altına yapılan ‘dahiyane yorumlar’ da bu ülkenin aynasıdır.

HELAL OLSUN KARDEŞLERİME

Dört kişi, bir parkta kendince mahkeme kurmuş ve “Bunun suçu ne?”, “Bununki ne?” diye birbirlerine soruyorlar. Bu dört kişinin parkta ‘yargıladığı’ sonra da ‘cezalarını’ verdikleri iki kız, yetmiyor bir de bütün ülke tarafından klavye başında yargılanıyor.
Neredeyse her yorum ekleyen kendince aldatmanın karşılığında bir cezalandırma yöntemi belirliyor ve ‘aferin’, ‘helal olsun kardeşlerime’ nidaları atıyor. Bir vatandaş, “Şu videoda Hasan Kütük’ü haksız bulan erkeklerin godoş olduğunu düşünüyorum” derken, bazıları da “Bu kızlara müstehak” diyor. Öbürü de “Helal olsun kardeş, ellerine sağlık” diye destek çıkıyor.