Elvan Uysal Bottoni

Halk zeytinyağı

23 Ağustos 2021
Bir buçuk aydır Türkiye’deydim. Bugün artık Roma’ya dönüş vakti.

Günlerimin çoğu oğlum Lorenzo Deniz’in yaz okulu telaşıyla geçti. İstanbul Yelken Kulübü’nde optimist yaptı bir ay boyunca ve her gün Beyoğlu’ndan Kalamış’a taşındık.

İstanbul gibi bir deniz kentinde keşke daha yaygın olsa, daha çok çocuk yapabilse. Yedi yaşında çocuğun minicik bir yelkenliyi kısa sürede kullanmayı öğrenmesi, teknenin bakımı, yıkanmasıyla uğraşması, rüzgarı anlaması, rüzgarla vücut ve teknenin koordinasyonu... Müthiş bir spor.

Kadıköy Belediye’sinin çocuklar için uygun fiyatlı spor dersleri var.

Kısa sürede çocuklara büyük özgüven ve doğa bilgisi aşılayan bu spor İstanbul’da müfredatın parçası olabilse, lüks olmaktan çıkabilse.

Denizlerle çevrili bir ülkede yaşıyoruz. Yüzmeyi zar zor öğrendik gibi, artık balık yeterince tüketmiyoruz. Aynı şekilde zeytinyağı ülkesiyiz, zeytinyağı tüketmiyoruz.

Ülkenin doğasının parçası olan bu güzellikleri lüks olmaktan çıkarabilsek...

Yelken konusunu bilmiyorum.

Zeytinyağı konusunda ise Türkiye’nin lokomotifi olan İstanbul’da tüketimi artırmayı başarmanın tüm sektörün kaderini değiştirebileceği fikrindeyim.

Yazının Devamını Oku

Manavgat’ı unutmayalım

16 Ağustos 2021
Tarihimizin en büyük yangın felaketi olarak kayıtlara geçen Manavgat yangınlarında hasar tespit çalışmaları devam ediyor.Zararı tam olarak bilemiyoruz ama 60 bine yakın hektar yanan ormanlarla birlikte, bölge zeytinliklerinin de dörtte birine yakınının yandığı tahmin ediliyor.

Antalya zeytinciliğimizin zayıf halkalarından.
Ülkenin en çok turist alan, en yüksek yatak kapasiteli bölgelerinden olsa da bu avantajlarını zeytinyağı tüketimine henüz yansıtamamış durumda.
Akdeniz’in kalbi, otlarıyla, sebzeleriyle ünlü mutfağında da zeytinyağı kullanımı şimdilik olması gerektiği noktada değil.
Zeytinyağı ile doğan mutfağın, hayatına ayçiçekle devam etmesinin en canlı örneklerinden biri Antalya.
Kısa zamanda ürün verdiği ve fidesinin fiyatının uygunluğu nedeniyle yoğun olarak dikilen Gemlik zeytini bölgede pek mutlu değil.
Kuzey Ege’nin ikliminde genetik gelişimini tamamlayan Gemlik, bölgenin sıcak iklimine pek uyum sağlayamamış görünüyor.
Zaten Kuzey Ege’den daha yüksek olan sıcaklığa küresel ısınma etkisi de eklenince Gemlikli zeytin, Antalya’da epey gurbette hissediyor kendini.

Yazının Devamını Oku

Milaslı kahraman Memecik

9 Ağustos 2021
Ormanlarımız, canımız yanmaya devam ediyor olsa da güzel haberler de var.

Kontrol altına alınan bölgelerle birlikte haberlerin en güzeli, tüm ülkenin tek yürek halinde elinden geleni yapma çabası.

Yangınların hâlâ devam ettiği Milas’ta İlçe Tarım Müdürü Ali Parlu “İnsanlar muhteşemler. Gençlerimiz sabahlara kadar çalışıyor. Her yerden yardım yağıyor” diyor ve böyle insanların olduğu bir ülkenin geleceğinin kötü olamayacağının altını çiziyor.

Malum Milas Türkiye’nin en güzel zeytinlerinden Memecik’in yurdu.

Domates yaprağından çağlaya, narenciyeye inanılmaz bir aroma yelpazesine sahip bu harika bölge, zeytiniyle uluslararası zeytinyağı sever ve bilirin dikkatini cezbetti.

Bu yıl AB tarafından da coğrafi işaret olarak tanındı.

Tarım konusunda yüzümüzü güldürüyor, ilerde daha da çok güldürecek.

Memecik’in doğal vatanlarından Milas özellikle küçük, kaliteli zeytinyağı üretiminin kalelerinden.

Parlu,

Yazının Devamını Oku

Bir çiçek gerekir

2 Ağustos 2021
Akdeniz yanıyor. Türkiye, İtalya, Yunanistan, Portekiz, İspanya...

Bir haftadır Akdeniz’in farklı köşelerinden yangın, boşaltma, yaşamını kaybeden itfaiyeciler, evini kaybeden insanlar, yanan, yuvasından olan hayvanların haberleriyle çaresizce oturuyoruz. Muğla, Antalya’da gözümüz, kulağımız, kalbimiz.
İtalya’da özellikle Sicilya, Sardinya, Calabria’da biri bitip diğeri başlayan yangınlar kuzeye doğru parçalar halinde devam ediyor.
Güney yangınlar yüzünden kırmızı alarmdayken Kuzey’de fırtına, dolu, şiddetli yağış nedeniyle kırmızı alarm var.
Hasat hazırlığındaki çiftçi ne yapacağını şaşırmış halde.
Tüm bunlar olurken, bizler içimizde bir sıkıntı, aklımızın bir köşesinde geleceğe dair endişelerimizle günlük hayatımıza devam etmekten başka bir şey yapamıyoruz.
Birkaç kuruma bağış yapıp, üzülüp, endişelenip, sosyal medyada endişe ve isyanımızı dile getiriyoruz, bir yandan da hâlâ yemek fotoğrafı paylaşanlara kızıyoruz.
İtiraf edelim, biz de suçluyuz.

Yazının Devamını Oku

Urfa’dan harika bir yağ

26 Temmuz 2021
Cibalikapı Balıkçısı’nın sahibi Behzat Şahin eski gazeteci.

Benim işe başladığım, onun işi bıraktığı yıllarda yollar Radikal’de kesişse de arkadaş olmamız ikimizin de kendimizi gastronomi yazımına vermemizle oldu. Behzat’ın meyhanesinin tariflerini paylaştığı, kendi fotoğrafladı İş Bankası Yayınları’ndan çıkan kitabı “Cibalikapı Balıkçısı”ndan ile ilk göz ağrım, Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan kitabım “Mamma Mia-İtalyan Mutfağı Hakkında Çok Şey” neredeyse eş zamanlı doğan işler.

Yemeğe özellikle de ürüne olan ortak tutkumuzla beslenen bir dostluğumuz var.

Aktif gazetecilik yapmasak da ikimiz de araştırmaya, haber vermeye yemek kültürü üzerinden devam ediyoruz. Cibalikapı’nın menüsü uzun yılların araştırma, denemelerinin ürünü.

Osmanlı arşivlerinden, alışveriş listelerinden ortaya çıkarılmış mezeleri var.

Uçaktan aç indiysem, iki uçuş arasında zaman geçirmem gerekiyorsa alıyorum soluğu Behzat’ta.

Bu gelişimde de havaalanından Cibalikapı’nın Ataşehir’deki şubesine gittim.

Uzun uzun bu dönemde hayatta kalabilme maceralarını anlattı Behzat.

Tüm sektör gibi büyük zorluklar yaşadığı, ödünler vermesi gerektiği halde neşesinden, güler yüzünden, olumlu bakışından hiçbir şey kaybetmemiş.

Yazının Devamını Oku

Birimiz hepimiz için

19 Temmuz 2021
Geçen ay İtalya’nın en iyi üreticilerinden Fonte di Foiano’nun çiftlik evlerine gittiğimizden bahsetmiştim.


Haklarında anlatacak o kadar çok şey var ki, konuya tekrar dönmek istedim.
Di Gaetano kardeşler dünyanın önde gelen butik üreticilerinden.
Babaları Milano’da ünlülerin müdavimi olduğu bir güzellik salonunu işletirken 1979’da Bolgheri tepelerinde bu zeytinliği alıyor ve ailece yerleşiyorlar.
Kardeşler bu zeytinlikler arasında ebeveynlerinin bıktığı şehir hayatından uzak büyüyor.
Bugünkü kalite, Paolo ve Simone kardeşlerin seçimi.
Birkaç sene önce Paolo’yu İstanbul’da misafir edip Türkiye’deki üreticilerle buluşturmuştuk.

Yazının Devamını Oku

Yıldızlı şeften zeytinyağına aroma ilave tekniği

5 Temmuz 2021
Limon, lavanta, biber, biberiye akla gelebilecek her şeyle sonradan aromatize edilen zeytinyağları çok seviliyor.

AB ülkelerinde bu tür yağların “sızma zeytinyağı” ya da “limonlu sızma zeytinyağı”, “sarımsaklı sızma zeytinyağı” vesaire tanımlamalarla satılmaları yasak.

Sızma zeytinyağının “sadece zeytinden mekanik yöntemlerle sıkılmış” olması ilkesine aykırı bir durum olduğundan, otoritelerin gözünde kullanılan ana zeytinyağı sızma da olsa o güzel şişelerin içindeki yağlar zeytinyağı değil “sos”.

Bu nedenle “zeytinyağı ile hazırlanmış sos” olarak satılabiliyorlar.

İçine hatmi çiçeği biraz tere otu...

Bir zeytinyağı fanatiği olarak, özellikle tatil yerlerinde şeffaf şişelerde içinde bir tutam otla satılan zeytinyağlarını görmeye dayanamıyorum.

Bu görüntü bayat ve fermente zeytinyağı anılarını çağırıyor koku hafızama.

Çünkü durum bu.

Zeytinyağının içine sonradan ilave edilen bu malzemeler, kullanılan ürün kaliteli de olsa

Yazının Devamını Oku

Zeytinyağlı ördek Ragu

28 Haziran 2021
Sınıfta her an bir Covid vakası çıkacak da okul kapanacak korkusuyla yaşadığımız bir eğitim yılını geride bıraktık.

Piyango bize vurmuştu. Oğlum Lorenzo Deniz dışında kimse Covid olmadı. Tüm yıl boyunca sadece iki hafta online eğitim alarak seneyi göreceli normal bitirdi çocuklar.
Okullar kapandı, İtalya bir bölgesi dışında hemen hemen normale döndü.
Biz de bu kadar güzel haberi kutlamak, omuzlarımızda görülmeyen bir ağırlıkla yaşadığımız günlerin acısını çıkarmak için kısa bir Toscana tatili yaptık. İtalya’nın en iyi zeytinyağı üreticilerinden Fonte di Foiano’nun çiftliğindeki iki kır evinden birinde, zeytinlikler ve bağlar arasında, denize de yakın harika bir Bolgheri tatili. Fonte di Foiano’yu daha sonra uzun uzun anlatacağım.
Sezon tam olarak başlamasa da Covid’in etkisiyle galiba normalde olduğundan daha sakindi plajlar, kasabalar.
Yıllardır gittiğim, çok sevdiğim küçücük kasaba Bolgheri’de daha görmediğim, onca köşe keşfettim.
İnsan seli olmadan yürüyebilmek iyi geldi.
Kendimi “gerçek Bolgheri’de”, “gerçek Toscana’da” hissettim.

Yazının Devamını Oku