Paraları var

Los Angeles yine yandı. Ancak bu yangın, şehri harap etti. Evleri, okulları, marketleri, restoranları küle çevirdi. Hayatlar mahvoldu.

Haberin Devamı

Sağ olsun Türkiye’den pek çok dost ve akrabam arayıp nasılım diye sordu.

Neyse ki yaşadığımız bölge yangından etkilenmedi, yalnızca hava kirliliği ve yaşanan korku bize ulaştı. “İyiyiz ama şehir çok fena halde” dediğimde aldığım cevaplar üzerine bu yazıyı yazmak istedim: “Hollywood yıldızlarının evi yanmış, paraları var, yine yaptırırlar...”

Nasıl soğuk bir yorum bu...

Sayısız aile her şeyini kaybetti. Hayvanlar alevlerden kaçmaya çalışırken yok oldu, işyerleri küle döndü. Yok olan restoranlarda, marketlerde çalışan insanlar bir anda işsiz kaldı. Çocuklar büyük travma yaşadı, eğitim yuvaları kül oldu.

Zengin oldukları için, evleri pahalı diye yaşadıkları trajediyi küçümseyelim mi?

Üstelik yanan bölgelerden Alta Dena, ünlülerin yaşadığı bir yer değil, daha çok azınlıkların yaşadığı, sıradan öykülerin olduğu bir bölge. 1910’lardan 1970’lere kadar süren büyük göç döneminde, Jim Crow yasalarından ve ırksal baskılardan kaçan siyah aileler burada yaşamlarını kurdu. Bunun yanı sıra, göçmenler, Yerli Amerikalılar ve diğer azınlık grupları da bu bölgede yaşam buldu.

Haberin Devamı

Kıyamet gibi yangınlardan bu insanlar nasıl etkilendi hiç düşündünüz mü?

Ülkemiz 6 Şubat’ta yıkıcı depremle sarsıldığında, Amerika’nın yardım ekipleri Los Angeles’dan yola çıkmıştı. O ekipleri sayın başkonsolosumuz Sinan Kuzum’la birlikte uğurlamıştık. Döndüklerinde de biz karşıladık. Dinlediğimiz hikâyeler hâlâ kulaklarımızda. Günlerce uyumadan enkazda çalışmışlardı.

Keza yabancı dostlarımızla yardım malzemesi topladık, paketledik ve yolladık.

Deprem sonrası bizi arayan yabancı arkadaşlarımız acımızı anlamlı sözleriyle hafifletmeye çalıştı.

Banka hesaplarına göre değerlendirmek

Ne zaman böyle bir toplum olduk, bilmiyorum. Ama yozlaşmanın izlerini her yaz gözlemliyorum.

Tatil yerlerinde kendi vatandaşına değer vermeyen, “Bu Türk boşver, para harcamaz, bahşiş vermez” mantığıyla hareket eden bir zihniyet var. Peki ya turiste nasıl davranıyoruz?

Onları da kazıklamaya çalışıyoruz. 1 liralık ürünü “Nasıl olsa paraları var” diyerek 5 liraya satmaya kalkıyoruz.

Haberin Devamı

Zenginin başına kötü bir şey gelince ‘parası var bir şey olmaz’ diyoruz.

Lütfen artık kendimize dönüp bu şeyleri sorgulamaya başlayalım.

Bizim gibi düşünmeyen ya da bizim gibi olmayan herkesi düşman görmemize neden olan bu dünyada, empati kuramıyorsak bile en azından kayıplarını ve üzüntülerini küçümsememeye özen gösterelim.

Ajans krizi

2019 yılında Writers Guild of America (WGA-Yazarlar Birliği) ile büyük ajanslar arasında ciddi bir kriz yaşandı.

Bu kriz, ajansların uyguladığı “paket anlaşma” adı verilen sisteme karşıydı.

Paket anlaşma, bir ajansın temsil ettiği yazarları, yönetmenleri ve oyuncuları aynı projede bir araya getirerek yapımcıyla toplu bir anlaşma yapmasını kapsıyordu.

Haberin Devamı

Creative Artists Agency (CAA) ve United Talent Agency (UTA) gibi sektör devleri ile Yazarlar Birliği arasında büyük bir çatışma yaşandı.

WGA, paket anlaşmaların sona erdirilmesi ve ajansların yapım şirketleri üzerindeki etkilerinin sınırlandırılması için yasal bir mücadele başlattı.

Uzun süren pazarlıklar ve davaların ardından ajanslar paket ücret taleplerine son verildi.  

Yeni yetenekler

 26 yaşında En İyi Kadın Oyuncu Oscar’ını kazanan Gwyneth Paltrow’u izleyicilere tanıtan Oscar ödüllü “Shakespeare in Love”ın yapımcısı David Parfitt, düşük bütçeli bağımsız filmlerin bile artık yıldız oyuncuları tercih ettiğini söylüyor.

“Hollywood’da bir sonraki büyük şeyi bulma peşindeydik. Ama maalesef bunu artık yeterince yapmıyoruz. Çünkü yapımlara finans sağlayanlar risk almak istemiyor” diyor.

Haberin Devamı

Yani güçlü stüdyoların, büyük yapımcıların ve ajansların, sektörü domine etmeye çalışması her yerde var. Sektördeki güç dengesi sistemin baştan sağlam kurulmasına bağlı.

Sendikalar ve birlikler sektörün sağlıklı şekilde işlemesi için önemli. Hollywood’da oyuncular sendikası ya da yazarlar birliği grev kararı aldığında sektör durur. Ne stüdyolar ne de ajanslar bu karara itiraz edebilir. Sistem sağlam temelle işler. Temel sağlam değilse sektör güçlü olanın domine ettiği bir yapıya dönüşür.

Son iki yazıyı ülkemizdeki dizi-tekelleşme tartışmalarına ışık olur diye yazdım.

 

Yazarın Tüm Yazıları