Hadi gelin bir iddiaya tutuşalım. Ben diyorum ki, yakın değilse de çok da uzak olmayan bir gelecekte, CHP Denizli Milletvekili Haşim Oral’ı daha önemli görevlerde göreceğiz.
Zira Oral’ın, Denizlispor-Vestel Manisaspor karşılaşmasında konuk takımın oyuncusu Yılmaz’a pet şişe fırlatması ve hadisenin ardından geri adım atmaması, şehrinin, takımının, hiddetinin, petinin, her bir şeyinin arkasında (Hoş, petin arkasına geçince kendini tutamayıp ittiriveriyor ama olsun!) durması, onu sadece Denizli taraftarının değil, ülkenin büyük çoğunluğunun nezdinde ‘delikanlı’ mertebesine yükseltmiştir.
Diyeceksiniz ki álemde delikanlı olarak anılan adam başka ne ister?
Ne bileyim, şöyle afillisinden, sporla mıporla ilgili bir bakanlık filan olabilir?
Hele Sarıgül sonraki seçimleri bir alsın... Haşim Oral’ı bu günlerde bir kenara not etmiştir, ona münasip bir şıklık düşünecektir. (E siz de artık muharirrenize öngörü liyakat madalyası niyetine takacağınız, orta hálli bir bijüteriden alacağınız, ne bileyim, bir pandantifi filan çok görmezsiniz herhálde?..)
Olmadı, AKP’li arkadaşları ona sahip çıkarlar...
Uzun zamandır bir milletvekilinin, sağlı sollu her türlü partiden böyle destek aldığını gördünüz mü Allah aşkına?
Adı holigana çıkan Haşim Oral’ı (O holigan değil bir kere, iyi bir Denizlili!) çevreleyen gazeteciler, pişman olup olmadığını sorduğunda, Oral’ın verdiği beyanat malumumuz: ‘Annenize, Denizli’ye küfrediliyor. Siz sinirlenmez misiniz? Niye pişman olayım? Küfredene soruyor musunuz pişman mı diye?.. Aynı hareketi bugün olsa yine yaparım. Pet şişenin arkasında siyaset yaparak Türkiye’yi yönetmenin kimseye yararı yok.’
Herkes anladı değil mi? Pet şişenin arkasına geçildi mi siyaset yapılmaz, o pet şişe itinayla rakip takım oyuncularına doğru, ‘hafifçe’ ittirilir...
Denizli Belediye Başkanı Nihat Zeybekçi; ‘Haşim Oral’ın yaptığını tasvip etmiyorum ama Yılmaz devre arasında soyunma odasına giderken bize küfür etti. Oral da buna karşı tepkisini dile getirdi. Aşağıya inip saldırmamıştır. Bunu holiganlıkla bağdaştırmamak gerekir’ diyor.
Bana sorarsanız, ‘Peki sahaya şişe fırlatan iyi taraftar oluyorsa, holigan nasıl oluyor?’ merakına düşmeyelim, durumu daha fazla kurcalamayalım.
Ve evet, yine yatıp kalkıp dua edelim. Konuyla ilgili ne düşündüğü sorulan CHP Kırıkkale Milletvekili Halil Tiryaki, ‘Ben olsam tabanca çekerdim’ buyurdu bildiğiniz üzre.
Bu yani, gef gef gerine gerine vardığımız rahatlık boyutu...
Tiryaki’ye kıyasla Haşim Oral, pasifist sayılır.
Gerçi kendileri sıradan vatandaş olsalar, Sporda Şiddet Yasası’na göre 6 ay müsabakalardan men ve 1000 YTL para cezası almaları gerekiyor ama olsun varsın. Böylesine delikanlı olduğu kadar ölçülü milletvekiline helál olsun.
Oral’ın yerinde Tiryaki de olabilirdi. Çekip silahını, Yılmaz’ı vurabilirdi. ‘Anama küfretti’ deyip, ağır tahrike maruz kaldığını iddia edebilirdi. Hatta çenesini yormasına bile gerek kalmazdı, kendini savunması bile gerekmezdi. Değil mi ki taş gibi dokunulmazlığı var.
Rivayet odur ki silah sıkan, küfreden milletvekillerine uyarı cezası gelmek üzereymiş. Bülent Arınç, TBMM’nin saygınlığına halel getirecek davranışlarda bulunan milletvekillerinin cezalandırılmasından sorumlu bir etik kurulu oluşturulması üzerinde çalışıyormuş.
Ben önce ‘Tabii tabii’, sonra da ‘O uyarıyı yapacak mercinin vay háline’ diyor, konudan tırsak adımlarla uzuyorum.
Sabah sabah kafamıza en dokunulmazından bir pet şişe yemeyelim yani.