Paylaş
Bu haftaki röportaj konuğum Kızılay Adana Şube Başkanı Ramazan Saygılı… Konumuz kurban bağışları…
Günler öncesinden yapılan bayram alışverişleri sonrası bayram sabahını iple çeken çocukluk geçirdik, hala bu geleneklerin devam ettiğini bilerek yaşamak gerçekten büyük mutluluk… Bu röportaj sayesinde de işte o geleneklerin hala yaşadığını öğrendim… Kızılay’a bu sene her sene olduğundan daha fazla kurban bağışı yapılmış…
Ramazan Saygılı büyük bir gururla bağışları anlattı ve Kızılay Adana Şubesi olarak kan bağış oranının Türkiye’de kaçıncı sırada olduğunu…
Kimlerin Kızılay’a destek verdiğini ve ihtiyaçları konuştuk… Mesela şimdi Kuzey Adana’da kan bağışlarının yapılacağı bir yere ihtiyaç var ve bunun içinde yeni bağışçılara…
Herkese keyifli bir bayram dilerken, röportajla sizi baş başa bırakıyorum…
Öncelikle kimler kurban bağışı yapabilir?
Kurban kesebilecek durumda olan her vatandaşımız dini vecibesine yerine getirmek için Kızılay’ın kapısını çalabilir ve ister yurtiçi ister yurtdışı şeklinde bağışını yapabilir. Türkiye’nin iyilik hareketi Türk Kızılay’ına güvenip, buraya gelerek kırk yıl hatırı kalacak kahvemizi içerek bağışlarını yapabilirler.
Her bağış yapanı ziyaret ediyor musunuz?
Buraya davet ediyoruz. Gidilmesi gereken yerler varsa da oraya gidiyorlar. Ama mutlaka birebir iletişim kuruyoruz.
Bu bölgede beklediğiniz oranda bir kurban bağışı yapıldı mı?
Beklentimizin üzerinde her geçen gün artarak devam ediyor.
Türk insanını ne etkiledi de kesmek yerine daha çok bağış yapmaya yöneldiler? Reklamlar mı etkiliyor yoksa kurban kesip etraflarında dağıtacak yer mi bulamıyorlar?
Türk insanının milli ve manevi duygularını yanlış yerde kullanan anlayışlara, merdiven altı kayıt dışı anlayışları Türk Milleti 15 Temmuz’da gördü. Kayıt dışı din anlayışı, kayıt dışı algı anlayışı ve merdiven altı din simsarcılığını gördü. Bir daha düşündü, o gün geleceğine sahip çıkan milletimiz 78 milyon tek vücut oldu ve günlerce meydanları bırakmadılar. Dolayısıyla Türk milleti düşündü, “Dini vecibelerimi nerede yerine getirmeliyim?” diye… Ve Türk Kızılay’ının hem yerelde hem ulusalda hem de uluslararası boyutta olduğunu daha iyi bildiğinden bağışlarını bize yapmaya başladı. Biz de bu güvene layık olmanın onurunu, hazzını yaşıyoruz.
Galiba afetlerde de Türk Kızılay’ının ilk gidenlerden olması ve orada bunu direkt görmek insanlarda “Biz bağışları yapıyoruz ve gerçekten işe yarıyor”u net bir şekilde görüyorlar mı?
Aynen! Sahada herkesin erişip, ulaşabileceği bir noktaya geldi.
Peki nasıl bir sistem? Nasıl hemen hazır hale geçiyorsunuz?
Her daim hazır kıta halindeyiz. Çalışanlarımız da bu kurumsal terbiyeden geçiyor. Ve biz gönüllüler de aynı şekilde. Mesela televizyonlarda darbenin olduğunu hissettik ki bu konuda Doğan Medya Grubu’nu takdir etmekten, tebrik etmekten geri duramayacağız, milletin yanındaki duruşu takdire şayandı. Darbenin karşısında, demokrasinin yanındaydı. Velhasıl hemen meydanlara indik, arkadaşlara sorduk, “Vatandaşa ikram edecek neyimiz var?” dedim. 23.30’da çaylarımızı demlemiş, ikramlarımızı dağıtmak üzere hazırdık! Türk Kızılay’ı her zaman her daim Türk milletinin yanındadır. Milletten aldığımızı milletimizle paylaşmamız gerekiyordu ve paylaştık.
Kesilecek kurbanın da bir usulü var, duası, düzeni, ortamı… Peki bu kurbanlar nasıl kesiliyor?
İslam kültürümüzde kurban, Adem Aleyhisselam ile başlar, İbrahim Peygamber ile sembolleşir. Adana Türk Kızılay olarak Adana İl Müftüsüne bir yazı yazıp bayramın ilk üç günü bir din görevlisi istiyoruz, noterden yine 3 gün bizimle olacak noter görevlendirmesi istiyoruz. Sonra kameralarımızı ayarlıyoruz. Sonra Et Balık Kurumlarının hijyenik ortamlarında hocamız duasını yapıyor, noterimiz onaylıyor kamera kayda alıyor ve kurban ibadeti dini ritüelleri eksiksiz bir şekilde yapılarak kesiliyor. Sonra konservelerimiz yapılıyor bağışçıya sertifika ve teşekkür mektubuyla, isminin okunduğu CD ile adreslerine “Allah kabul etsin” diye veriyoruz.
Peki “Bir sürü kurban bağışı yapıldı ama fazla oldu. Neyse bir kısmını keselim bir kısmını da Türk Kızılay’ın ihtiyaçları için harcayalım” durumu oluyor mu?
Asla! Kurban kurbandır… Kızılay’ın genel prensibi bağışçının şartı bizim için talimattır. Aksi olursa İslam şartına da uymaz ahlaki de olmaz.
Bir kurbanın eti kaç eve giriyor?
50 Kilo çıksa bir kurbandan 25 kilosu kıyma, 25 kilosu kuşbaşı. 12 ay boyunca yoksulun kaşığına aş olur. Ve bu yardımlar yapılırken de asla kameralar önünde yapılmaz. Biz kimseyi incitmeyiz.
Bağış için son gün ne zaman?
Bugün akşama kadar şubemiz açık. Bayramın üçüne kadar da kesimlerimiz devam edecek.
Peki biraz da kan bağışına değinmek istiyorum. Yaz olduğu için bağışlarda düşüş oldu sanıyorum?
Her yaz yayla ve deniz döneminde bu oran düşüyor. Biz de bunu iyi bildiğimiz için kampanyalar yaparız, meydanlara çıkarız. Millet denize mi kaçıyor arkasından kovalarız, yaylaya gidiyorsa yaylaya gideriz. Bunları yapmak için araç filomuzu arttırdık, bağışçılarımıza şükran borçluyuz. ATO Başkanı Atilla Menevşe sağolsun dedik ki İsmet İnönü Parkı’nın orada sabit bir yere ihtiyacımız var dedik, Hüseyin Sözlü de destek verdi oraya bir yer yaptık, bir aracımız boşa çıktı. Sonra Zeki Kıvanç, Baraj Yolu Duygu Cafe’nin oraya bir yer yaptı. 5 Ocak Lions Kulübü ve Temsa da bir araç bağışladı ve herkese daha iyi ulaşıyoruz.
Şimdi ihtiyaç olan bir yer daha var mı?
Evet, Kuzey Adana tarafında bir nokta var, yine bir bağışçı bulabilirsek oraya da kan verme merkezi yapacağız.
Ki Adana kan bağışında ciddi bir oranda değil mi?
Aynen öyle! 3 yıldır Adana Türkiye birincisi.
Son olarak eklemek istedikleriniz neler?
Kan sürekli olan bir ihtiyaçtır, dönemsel değildir. Dolayısıyla her sağlıklı bireyin, kadınlarda 4 ayda, erkeklerin 3 ayda bir kan vermesi gerekiyor. Ve artık her bağış yapan kişinin adına fidan dikiyoruz ve mesajla bildiriyoruz. Herkes bugün iyi bir iş yapmak istiyorsa mevsiminde kurban bağışlamalı, düzenli kan vermeli. Ayrıca beyaz kan bağışları da çok çok önemli. Onkoloji ve hematoloji hastaları için kullanılıyor ve düzenli bağışçılarımıza ihtiyaç var bu anlamda da. Ki beyaz kan her hafta ya da on güne bir verilmesinde sakınca yok. Beyaz kanda tek şart bağışçının erkek olması…
Paylaş