Fotoğraf: Ceren NALCI
Geçtiğimiz hafta da Adana Mimarlar Odası’nda Şube Başkanlığına seçildi…
“Oda olarak planlarınız nedir?” diye sorduğumda cevaba şu cümlelerle başlıyor; “Seçimlerimiz çok olgun bir demokrasi şöleni içinde gerçekleşti. Son dönemlerde Odalara karşı ekonomik yaptırımlara ve etkisizleştirme çabalarına rağmen Odamızı yönetmeye talip üç listenin çıkmasını büyük bir kazanç olarak görüyorum. Seçimler geride kaldı, artık kazanan kaybeden yok, şimdi çalışma ve üretme zamanı.”
Fotoğraf: Ceren NALCI
Gökhan Yaşar UTMÖK’un (Ulusal Tekstil Mühendisliği Öğrenci Kongresi) Çukurova Üniversitesi Temsilcisi.
UTMÖK olarak her sene bir üniversitede kongre düzenliyorlar. Bu sene de Gökhan ve tüm ekip sayesinde Adana’da gerçekleştiriliyor. Vali, Belediye Başkanları, Oda Başkanları ve birçok önemli işadamlarından, işkadınlarından destek almışlar. Heyecanla kongre gününe hazırlanıyorlar.
Ekip epey kalabalık, Arzu Karacan, Battal Can Köylüoğlu, Burak Taner Kara, Burcu Ertik, Gamze Kılış, Merve Aydın, Merve Esra Özel, Efe Eren Aslan, Hacer Bal, Mert Kutgi, Mehmet Ali Kazozcu ve Şeyma Sargı.
Bir de bu organizasyonla beraber o kadar güzel sosyal sorumluluk projesi yaratmışlar ki! Kongreye katılacak herkese “İki kitapla gel” şartları var. Toplanan kitapları da alıp bir köy okuluna götürecekler, onlara kütüphane kazandıracaklar.
Fotoğraf: Ceren NALCI
Sosyal medyada birkaç aydır yaptığı paylaşımları görüyordum, beğeniyordum da. Geçtiğimiz akşam da aradığında daha derin detaylı bahsetti.
Yaptığı bu yardımlardan tepki görmüşlüğü de var, alkış almışlığı da. Yani “Yapılan yardım gizli olur” diyeni de var “Paylaş ki bilinç oluşsun” diyeni de…
Eleştirilere rağmen paylaşmaya devam ediyor. Evet, bir elin verdiğini diğeri görmeyecek ama bazen de göstermek şart…
Şimdi onlarca çocuk onun sayesinde temiz güzel kıyafetlere sahip oldu ve de olmaya devam ediyor.
Fotoğraf: Cemil SEREZLİ
Bu haftaki röportaj konuğumuz Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Yeşim Taşova. Konumuz, yeniden gündeme gelen H1N1 virüsü yani Domuz Gribi…
Yeşim Taşova, “Kesinlikle antibiyotik kullanılmamalı” diye bu konunun üzerine duruyor.
Hepimizin de bildiği gibi el hijyeninin önemi büyük… Taşova da “El hijyeni, sıvı tüketimi” önemli derken kalabalık ortamların pek tercih edilmemesi gerektiğini söylüyor.
“Neler var neler, görseniz bayılırsınız.” Dedi önce, sergiye gittiğimde bizzat kendisi gezdirip her şeyi anlattı. “Bak şu raftakileri git mağazadan almaya kalk, bir dünya para ama burada çok ucuz. Kadınlarımız hem iş öğreniliyor hem de ev ekonomisine katkı sağlıyor.” diyor Nuray Hanım.
Hakikaten dünya tatlısı kadınlar bir araya gelip harika işler çıkarmışlar. O kadar güzel el işleri yapmışlar ki, hakikaten Nuray Hanımın dediği gibi o ünlü markaların sattıklarından hiçbir farkı yok. Tek farkı daha ucuz olması! Emeklisi de var, ev kadını da, hobi olsun diye gelen de var, para kazanmak için gelen de…
Mesela bir de kına geceleri düzenliyorlar, en dikkatimi çeken bu oldu. Bindallı kızların olduğu bir ekip, şifonlarla süslü bir taht ile çalgılı çengili bir organizasyon yapıyorlar.
Seyhan İmar Anonim Şirketi’nin Yönetim Kurulu Başkanı Elif Tanburoğlu ile bir araya gelip SEYMER hakkında sohbet ettik.
2015 ile beraber hayatıma girenler var, var olanlara dâhil ettiğim ve sımsıkı sarıldıklarım…
Şimdi yine geldi bir yıl, fırından yeni çıkmış taze ekmek gibi. Mis gibi kokuyor… Henüz ortadan ikiye bölmedim, önce bir koku keyfini çıkarıyorum. İkiye böldüğümde inşallah 2015 gibi güzel olur.
Ne güzeldi 2015, ilaç gibi… 5 yaşımda okumayı manşetlerinden öğrendiğim gazetemde 10. Yılımı doldurdum mesela, ne büyük gurur, güzellikti… Bu 10 yılda çok özel insanlarla tanıştım, kaç kişinin hayatına değdim bilmem ama dokunabildiklerimin yüzlerindeki mutluluklarla havalara uçtum. Mesela Tuba’mız vardı engelli ama bir sürü hayalleri olup, başarının adı olan…
Oyuncu ve Sunucu Yeliz Doğramacılar Arman ile beraber Kök Hücre Bağışı için kolları sıvadığımızda Prof. Dr. Bülent Antmen hocanın bizimle tanıştırdığı lösemili çocukların gözlerindeki umudu hatırlayacağım...
Yılın sonunda yaşadığım güzelliği hatırlayacağım.
Fotoğraf: Mehmet ÇELİK
Sohbetimiz sırasında gözüm masadaki beyine takılıyor. “Gerçek beyin de bunun gibi, ne heyecan vericidir sizin için” diyorum. “O zaten gerçek beyin” diyor Süha Hoca.
Kadavradan alınmış bir beyin karşımdayken bile bu röportajı yapmak büyük heyecana sebep oldu. Hem de tam 35 senelik, asistanlığından kalma.
Fıtık kimlerde görülür, nasıl olur? Hacamat, sülük ve şişe çekme tedaviye artısı var mı bunları konuştuk.
Buyurun birlikte devam edelim…
Muazzez İlmiye Çığ, Ahmet Baran ve Dr. Obengül Ejder gibi özel isimleri bugüne kadar konuşmacı olarak ağırlamışlar.
Çocuklarla ilgili her türlü etkinlik beni en cezbedendir… Rotary’lerin de genel projeleri arasında çocuklar öncelikli… Akdeniz Rotary’de bu konuda olabildiğince özenli. 2015-2016 dönem Guvernörü Prof. Dr. Canan Ersöz’ün dönem başında yaptığımız röportajda bahsettiği “Badem-böğürtlen projesi” de ilgimi çekenler arasındaydı. Akdeniz Rotary Kulübü bu projenin ilk adımlarını atmış, fidanları dikmişler.
Mutlu Koyuncuoğlu kimdir, önce biraz sizi tanıyalım?
8 Temmuz 1976 yılında Kilis’te doğdum, 1982 yılından beri Mersinde yaşıyorum. Kendime birçok Mersinliden daha çok Mersinli hissediyorum, mersini, mersinlileri ve bu kültürü seviyorum… İçel Koleji ve Mersin Üniversitesinden mezun oldum.
Rotary ne zaman hayatınıza girdi?
1995 yılında Rotaract oldum. 1997-2001 yılları arasında Eğitim için Kanada’ya gittim başarılı geçen okul hayatım sırasında orada Lantzville Rotary kulübü üyesi oldum. 2001 yılında Mersine geldikten sonra 2002 yılında Mersin Akdeniz Rotary Kulübüne üye oldum. Yıllar içerisinde kulübümde bütün komitelerde görev aldım, sırasıyla saymanlık ve sekreterlik görevimi de başarıyla tamamladıktan sonra 2015-2016 dönem başkanlığını yapmaya başladım. Dönemimin ilk yarısı bitti sayılır, kulüp üyelerinden aldığım geri dönüşlere bakılırsa kötü bir başkan sayılmam sanırım. (Gülüyor) Kanada da ki eğitim hayatımın bitmesiyle birlikte Mersinde Aile şirketimizde faal çalışmaya başladım, eğitimimin verdiği birikimleri işyerimize yeni bir vizyon katarak işlerimizin büyümesine katkı sağladım.
28 Ekim 2011’de eşim Burcu ile evlendim. 2013 yılında ailemiz 3 kişi oldu. Prensesimiz ve hayatımın 2. Aşkı Ece hayata bakışımı bir anda değiştirdi. O benim dünyamın tek prensesi…