Dr. Nuri Soysal

Baldırlara 'pantolon' estetiği

8 Eylül 2008
Kadınlarda bacakların ayrık yapıda olması, bacak içlerinin yeterince dolgun olmaması, bacak boyu uzun olsa da kötü bir görüntüye neden oluyor. Günümüzde kadınlar sadece meme, burun ve yüz estetikleri için değil, güzel bacaklara sahip olabilmek için de estetik cerrahlarına başvuruyor.

Bacak estetiğinin alanına giren birçok konu var. En önemlilerinden biri, baldırlara uygulanan estetik işlemler. Bu /images/100/0x0/55eb42a3f018fbb8f8b5ac67operasyonlar, ileri derecede kilo alıp vermiş kişilerde bacağın üst bölümünün sarkması nedeniyle uygulanıyor. Bu durumda bacakta oluşan ve deri fazlalığı olan bölgelerin adeta pantolon çeker gibi estetik operasyon ile yukarı çekilmesi söz konusu.

Bu sorun, bacağın iç ve arka kısımlarında da görülebiliyor. Daha da ileri durumlarda, örneğin 40-50 kilo veren kişilerde, eldiven gibi bacağın tüm üst bölümünün yukarı çekilmesi şeklinde bir ameliyat yapılması gerekiyor. Bu da oldukça zor bir ameliyat.

Bu konuda hastalara belli bir süre hareketsizlik öneriyoruz. Buradaki izlerin, özellikle kasık içindekilerin yerçekimiyle genişleyip aşağı doğru sarkabileceğinin hastaya anlatılması gerekiyor.

Bacaklardaki yağ çıkıntıları, bacağın görüntüsünü bozuyor. Bunu ortadan kaldırmakta ise en çok "liposuction" yöntemi kullanılıyor. Yağ fazlalıkları alınarak bu düzensiz çıkıntılar azaltılabiliyor.

Bacağın şeklinin çok kalın görünmesine neden olan yağ fazlalıkları da aynı şekilde alınıyor. Ancak kas yapısının artmasıyla oluşan deformitelere bir şey yapma şansımız yok.

Kadınların kábusu’O’ harfi bacaklar

Bazı kadınlarda iki bacağın arasındaki açıklık adeta ’O’ harfine benziyor. Bu da çok kötü bir görüntüye neden oluyor. Ancak bu açıklık, çevre bölgelerdeki yağ dokularının alınıp, bacak içlerine enjeksiyon yapılmasıyla aşılabiliyor. Bu işlemlerden sonra bir yıl içinde enjekte edilen yağ dokusunun üçte biri ya da yüzde 40’ı kalıyor. Bu yüzden aynı işlemi tekrar etmek gerekiyor.

Bir de bacaklardaki deri ve deri altındaki yağ tabakasının zamanla sarkması sorunu var. Eğer böyle bir sorun varsa, fazla olan sarkmayı şiddetlendirecek yoğun bir deri altı yağ dokusu söz konusuysa, ince bir liposuction ile sarkmayı kuvvetlendiren kütle azaltılabilir. Böylece hem deri altı yağ dokusu azalmış olur, hem de bu bölgede ameliyat sonrası oluşmuş fibrotik yapının sarkma şansı azaltılır.

İnce ayak bileği kalınlaştırılıyor

Bacak içlerine yapılan yağ enjeksiyonları, çok ince görünen ayak bileği için de yapılabiliyor. Kas ve oradaki tendon kalınlığının dışındaki kalınlaşmayı, özellikle yağ fazlalığının artmasıyla oluşmuş kalınlaşmayı, liposuction ile azaltabiliyoruz. O bölgedeki deformiteleri de aldığımız yağ dokusuyla doldurabiliyoruz.

İnce baldırlara implant

Baldır bölgesinde, birtakım doğumsal sorunlarla, daha sonradan ortaya çıkmış çok ince bir kas yapısının gelişmemesi şeklinde sorunlar görülebiliyor. Yağ enjeksiyonlarının yeterli olmadığı durumlarda baldır implantı yerleştiriyoruz. Bunlar memedeki kadar sorunsuz değil, oldukça titiz takip edilmesi gereken implant çeşitleri. Bacak bacak üstüne attığınızda rahatsız edici olabiliyorsa da, baldır genişliği yaratmak istediğimizde uygulayabileceğimiz yöntemlerden biri

ALINDAKİ DERİN ÇİZGİLERE BOTOKS

Alın ve üst yüz bölgesindeki düşüklerin ve kırışıklıkların giderilmesi için botoks enjeksiyonları mükemmel sonuç veriyor. Bu sayede yer çekimiyle oluşan çizgileri, doku ve kasların bozulan dengelerini botoks teknikleri uygulayarak gideriyoruz.

Botoks uygulamalarını belirli sürelerle tekrarlamak gerekiyorsa da, alınan sonuçların yüz güldürücü olması nedeniyle kırışıklık ve çizgilerinden kurtulmak isteyenler öncelikle bu yöntemi tercih ediyor. Tabi sadece botoksun yeterli olmadığı kişiler de bulunuyor.

KADININ 30’LU YAŞLARI GÜZELLİĞİNİN SİGORTASI

Kadınlar 30’lu yaşlardan itibaren yüz güzelliklerini korumak amacıyla estetik işlemler yaptırırken, 40 ve 50’li yaşlarda daha bakımlı ve güzel olmayı hedefliyor.

Aslında 30’lu yaşlar bir anlamda, kadınların fiziki görünümlerinde beğendikleri yönlerini koruma, güzelliklerine yapacakları yatırımla, 40-50’li yaşlarını sigorta altına aldıkları bir dönem.

Bu nedenle biz estetik ve plastik cerrahi uzmanlarına başvuran kadınlar tüm vücut güzelliklerini koruma çabasıyla birlikte, en çok göz önünde olan yüz güzelliklerini ve ciltlerini korumaya yönelik estetik işlemler yaptırıyor.

Yüzlerindeki akne izlerinin giderilmesine yönelik tedavilerden tutun da, alın germe, boyun ve dekolte estetiği işlemleri en çok talep gören estetik operasyonlar arasında yer alıyor.

BOYUN ESTETİĞİ:

Kadınlarda 30’lu yaşlardan itibaren, bazen daha da genç yaşlarda, boynun orta hattında bazı çizgilenmeler oluşuyor. Sarkma ve gevşeklikle birleşince, özellikle de açık kıyafetlerin giyildiği yaz mevsiminde estetik olmayan bir görüntü oluşuyor.

Boyun estetiğinde uygulanan başlıca yöntemleri şöyle sıralayabiliriz:

Boyun germe: Boyundaki fazla birikmiş yağ alınıyor ve sarkmış kas yapısı toparlanıyor. Deri altından germe işlemi yapılarak, bu bölgenin daha gergin olması sağlanıyor. Fazla deri çıkarılıyor. Germe işlemi daha ileri yaştaki hastalarda uygulanması gereken bir yöntem.

Yağ enjeksiyonu: Bu bölgede yan tarafa doğru uzanan çizgilere ince yağ ve kolajen enjeksiyonları yapılabiliyor.

Botoks: Botoks uygulamalarıyla da boyunda oluşan çizgilerin giderilmesi sağlanabiliyor. Ancak bu çeşit botoks ve enjeksiyon uygulamalarını daha genç yaştaki kadınlara uygulamak gerekiyor.

DEKOLTE ESTETİĞİ:

Kadınlarda boyun estetiği ne kadar önem taşıyorsa, dekoltelerinin güzelliği de aynı şekilde önemli. Dekolte bölgesinde bazı çizgilenmeler oluşuyor ve bu da rahatsız edici bir görüntü yaratıyor. Ayrıca dekolte bölgesinde yağ birikmesi de oluyor. Peki dekolte estetiğinde neler yapıyoruz?

Kırışıklıklara dolgu: Dekolte estetiğini daha çok orta yaş grubu tercih ediyor. Bu bölgedeki deri elastikiyeti bozulduysa, ince kırışıklıkları özel dolgu maddeleriyle dolduruyoruz.

Peeling ile canlandırma: Küçük peeling ajanları ile derinin canlılığını, elastikiyetini artıracak işlemler uyguluyoruz. İleri derecede artmış çizgilenme varsa yağ enjeksiyonları yapıyoruz.

Meme estetiği: Dekolte problemleri meme kaynaklıysa, her iki meme birbirine çok bitişikse, bu dekoltenin görüntüsünü de bozuyor. Bu durumda iki memeyi birbirinden uzaklaştırıcı ameliyatlar yapılarak, dekoltenin güzel olmasına yardımcı olunuyor.

Yağ enjeksiyonu: Bu bölgeye botoks ve yağ enjeksiyonu da uygulanıyor. Botoks, dekoltenin daha gergin görünmesini sağlıyor, yağ enjeksiyonuyla da çizgiler yok ediliyor.

KEPÇE KULAK TEDAVİSİ

Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Dr. Onur Egemen:

Kepçe kulak, genellikle kıkırdaklarındaki gelişme bozukluklarına bağlı olarak görülen bir durumdur. "Kepçe" tabir edilen kulaklar, çoğunlukla normal büyüklüktedir. Ortaya çıkan anormal görüntünün iki temel sebebi vardır:

1- Kulak sayvanının kafatası ile yaptığı açının fazla olması, aşırı büyük kulak görünümüne yol açar. Bu açının normalde 20-30 dereceden fazla olmaması beklenir.

2- Bizim "antiheliks" dediğimiz, kulak sayvanı içinde yer alan "Y" şeklindeki kıkırdak kıvrımının oluşmasındaki yetersizlik de sık görülen bir problemdir. Bu durumda kulak sayvanının üst kısmı düzleşir ve bu bölge kafatasından uzaklaşıp "kepçe kulak" görünümüne yol açar.

Kulak sayvanı 5-6 yaşında neredeyse erişkin boyutuna ulaşmış olacağından kepçe kulak düzeltilmesi ameliyatları bu dönemden itibaren yapılabilmektedir.Yani neredeyse en küçük yaşta yapılan estetik ameliyat budur. Ameliyat, deformitenin ciddiyeti ve hastanın yaşı ile ilişkili olarak genel veya lokal anestezi altında yapılabilir. 1-1 buçuk saat sürer.
Yazının Devamını Oku

Sarkmış kollara 3 yöntemle estetik

5 Eylül 2008
Kadın güzelliği açısından estetik bir bütündür. Kadınların yüz güzelliğine çok önem verip vücut güzelliklerini ihmal etmeleri söz konusu değil. Kadınlar alında ya da göz kenarlarındaki kırışıklıktan ne kadar rahatsız oluyorsa, kol ve bacaklarında oluşan sarkma ve gevşemeyi de o ölçüde rahatsız edici buluyorlar. Özellikle kollar daha görünür olduğu için, bu bölgede oluşan sarkmalar ve gevşeklik nedeniyle sorun yaşayan kadınlara başta liposuction olmak üzere üç farklı yöntemle estetik uygulayabiliyoruz. Ayrıca Brachioplasti ve Thermage yöntemleriyle de koldaki sarkmaları giderebiliyoruz.
/images/100/0x0/55ea61fcf018fbb8f87c5731
KOLDA BİRİKEN YAĞLARI TOPLUYORUZ

Üst kol bölgesinde kalınlık ve belirgin sarkması olan kadınlar, kollarını iki yana açtıklarında sanki ikinci bir kolları varmış gibi bir görüntü ortaya çıkıyor. Bazı kadınlarda bu aşırı gevşemiş durum olmasa da, yine de kolda gevşeklik, elastikiyet kaybı ortaya çıkıyor. Ayrıca kolların üst kısmının fazla kalın olması, kadının olduğundan daha şişman görünmesine yol açabiliyor.

Bu çeşit problemlerin tedavisinde sıklıkla başvurduğumuz yöntemlerin başında son 25 yıldır estetik cerrahiye damgasını vuran "liposuction" geliyor. Bölgedeki artmış olan yağ dokusunun azaltılmasına yönelik bu yöntemi şöyle uyguluyoruz:

Dirsek arkasından ve arka koltuk altı çizgisinden yarım santimetrelik iki noktadan giriyoruz. Burada amacımız, kalın yağ tabakasını azaltmak ve ağırlığı ile yerçekimine direnemeyip sarkan bölgenin rahatlayıp eski yerine doğru toparlanmasını sağlamak. Bunun olabilmesi için kol derisinin elastikiyetinin yeterli olması ve çatlak oluşmaması gerekir. Koldaki fazla yağ dokusunu liposuction ile alarak kolun eski gerginliğine kavuşmasını sağlıyoruz.

Liposuction yöntemi

l Liposuction yöntemi, genel veya bazen lokal anestezi ile uygulanır.

l Sonrasında bu bölge için özel hazırlanmış eldiven gibi korseler takılır.

l Yaklaşık 2-3 hafta bu korseleri kullanmak yeterlidir. Korseler kazak ve sweat-shirt’lerin altından belli olmadan kullanılabilir.

l Ameliyat sonrası ciddi ağrılar yoktur.

l Uzun süren belirgin hareket kısıtlılığı oluşmaz.

İz belirginliği azaltılabiliyor

Derinin bolca çatlaması ve ileri derecede sarkması durumunda, bu bölgeden deri çıkarılması gerekebilir. Çatlamış derinin çıkarılması yöntemine "Brachioplasti" diyoruz. Bu yöntemle kişiye bir çeşit kol germe işlemi yapıyoruz. Artmış olan yağ dokusunu da azaltarak, kolun iç kısmında ve koltuk altında devam eden bir iz oluşumu ile derinin gevşek bölümünü toparlıyoruz. Bu iz bazı kişilerde rahatsız edici olmamasına karşın, belirgin olma ihtimali de vardır. Ameliyat sonrası yine kol korsesi ile 4-6 hafta takip edilir.

İz belirginliğini azaltıcı çeşitli medikal yöntemler de hastaya bu dönemde önerilir. Kol hareketlerinde 2-3 haftalık kısıtlamalar olabilecektir. Genel anestezinin tercih edildiği bu ameliyatlar sonrasında birkaç gün hafif ağrı kesicilerle geçen çok az ağrı olabilir. Bu operasyonlar genellikle ağrısız işlemlerdir. Diğer ameliyatlarla birlikte yapılabildiği gibi, tek başına da uygulanmaktadır.

Liposuction ve Brachioplasti yöntemlerinin dışında, sarkmış kolun estetiğinde "Thermage" yöntemini de kullanıyoruz. Anestezi altında uyguladığımız bu yöntemde sarkıkları gidermek için radyo dalgalarıyla cilde ısı veriyoruz. Bir cerrahi operasyon yapılmaması avantaj, ancak sonuçları cerrahi gibi olmuyor.
Yazının Devamını Oku

Belde biriken inatçı yağlara liposuction

29 Ağustos 2008
Gerek erkeklerde gerekse kadınlarda 30’lu yaşlardan itibaren hareketsiz yaşam, düzensiz ve yüksek kalori içeren besinler tüketmek nedeniyle vücut hatları bozuluyor.

Bu bozulma da yağlanmayla gerçekleşiyor. Erkeklerde sırt, karın ve bel çevresi daha çok yağlanırken kadınlarda bel, karın, sırt, bacak içleri, kollar olmak üzere tüm vücutta genel bir yağlanma ortaya çıkıyor. Bazı kadınlarda ise bacaklar ince kalırken, yağlar daha çok karın ve bel çevresinde depolanıyor.

Günümüzde erkekler de kadınlar da lokalize yani belli bölgelerde toplanan, vücut hatlarının çirkin görünmesine yol açan yağlardan kurtulmak istiyor. Uzmanların gözetiminde yapılan özel diyet programları ve düzenli spora rağmen, bu inatçı bölgesel yağlardan kurtulmak pek mümkün olamıyor. Özellikle belin etrafına kümelenen ve tıpkı bir can simidine benzeyen yağlanma "erkek tipi yağlanma" diye tanımlanıyor.

KADIN DA ERKEK DE BELİNDE YAĞ İSTEMİYOR

Son yıllarda fiziki görünümlerine en az kadınlar kadar dikkat eden erkeklere liposuction işlemini en çok can simidini andıran bu yağlanma üzerinde uyguluyoruz. Yağlar vücutta sadece belli bölgeleri seçip toplanıyorsa en iyi çözüm yolu "liposuction" oluyor.

Sırt ve beldeki yağları çamaşır içinde kalacak küçük deliklerden girerek, karın bölgesinde ise göbeğin altında kalan kısımdaki yağ fazlalıklarını azaltmak için göbek içinden girerek bu ameliyatları yapıyoruz. Bu ameliyatlar genellikle yüz güldürücü sonuçlar elde etmemizi sağlıyor. Ameliyattan sonra söz konusu bölgeye bandajlar uyguluyoruz ve bandajın üzerine 3 hafta kullanılacak bir korse takılmasını öneriyoruz. Liposuction sayesinde kişinin bel oyuğunu yeniden ortaya çıkararak, karın alt bölgesindeki çıkıntıları da böylece çözümlemiş oluyoruz. 

Önemli olan deri elastikiyeti

Vücudundaki fazla yağlardan liposuction ile kurtulanların bize en çok sordukları soruların başında bu bölgede tekrar yağlanma olup olmadığı geliyor. Liposuction yapılan bölgelerde yağ birikimi eskiye oranla daha az oluyor. Buralarda yağ birikme oranı, diğer bölgelere göre daha azalıyor. Liposuction işlemi bel bölgesindeki yağlara yapılabildiği gibi hem kadınlarda hem de erkeklerde bacak içlerinde biriken fazla yağlara da rahatlıkla uygulanabiliyor.

Uyluğun altındaki oyuklardan ince kanüllerle girilir ve fazla yağlar çıkartılır. Ancak burada önemli olan çok ince yapıya sahip olan bacak içlerindeki derinin yeterli elastikiyete sahip olması çünkü bu işlemden sonra da kendisini rahatlıkla toparlayabilecek yapıda olması gerekiyor. Liposuction işlemi bacak içlerindeki yağların alınması amacıyla yaklaşık 15-20 dakika sürer. Belde yapılıyorsa yaklaşık bir veya bir buçuk saat bir zaman alır. Sırtta da yağ birikebiliyor. Bunun için de liposuction uygulanabiliyor. Sırta uygulanan liposuction işleminin de çok güzel sonuçları vardır. Yeter ki deri elastikiyeti yeterli ve uygun yapıda olsun.

Yazının Devamını Oku

Gözkapağı estetiğinde bir milimetre bile ifadeyi değiştiriyor

21 Ağustos 2008
Gözkapağında birçok estetik sorun ortaya çıkabiliyor. Bu sorunlar arasında gözkapağı sarkması, göz çevresindeki ince kırışıklıklar, gözkapağındaki yapısal bozukluk, gözaltı torbaları geliyor. Sık kilo alıp vermek, belli bir yaşla derinin esnekliğini kaybetmesiyle ortaya çıkıyor. Gözün etrafındaki yağ dokusu dışarı doğru fıtıklaşarak torbalaşıyor. Ayrıca gözün etrafında mimik hareketleriyle birlikte ince kırışıklıklar oluşuyor.

Açık havada çalışan kişilerde de güneş ışınlarının rahatsız edici etkisiyle daha fazla kırışıklık oluşuyor. Bazı kişilerde deri sarkmaları kişisel birtakım özellikler nedeniyle daha fazla oluyor. Genetik yapı "kapaklı yapılar" olarak /images/100/0x0/55eabe2df018fbb8f893d8abadlandırılan bu özel gözkapağı tipindeki insanları yaratıyor. Kolajen lifleri kendini bıraktığından bu durum ortaya çıkıyor. Bütün bunlarla deri fazlalığı oluşuyor. Derinin fazla olan kısmını çıkarmak gerekiyor.

GÖZ ANATOMİSİNİ BOZMADAN ESTETİK ÖNEMLİ

Üst gözkapağındaki sarkmaları önlemek amacıyla yapılan ameliyatlarda, fazla deri ve kas dokusu, yağ dokusuyla birlikte çıkarılıyor. Ancak burada çok hassas bir cerrahi uygulamak gerekiyor. Bu ameliyatlarda gözün anatomik yapısını bozmamaya büyük özen gösteriyoruz. Ameliyat sırasında germe işlemi değil toparlama işlemi yapıyoruz. Çünkü gözkapağı gerginliğe toleranslı bir bölüm değildir, orijinal yapı bozulur, göz açık kalır. Orada gevşemiş olan bir yapı vardır.

Yağ dokusunun fıtıklaşmasını önleyen yapıları sağlamlaştırıp sıkılaştırıyoruz. Deri sağlamlaştırma işleminden sonra gözkapağını dikiyoruz. Bu dikişin de gözün çukur kısmında kalacak şekilde planlanmasına büyük özen gösteriyoruz. Bu ameliyatlarda çok ince ölçülere dikkat etmemiz lazım. Bu nedenle hastanın otururken, ayaktayken duruşlarına göre gözkapağının açılarına bakıp bazı hesaplar yapıyoruz. Yerçekimi gözkapağına belli bir ivme verdiğinden bütün planları ona göre ayarlıyoruz.

ALT GÖZKAPAĞINDA HASSAS CERRAHİ

Üst gözkapağına yönelik operasyonların dışında, alt gözkapağında da estetik işlemler yapılıyor. Yerçekimi gözkapağını o kadar zorluyor ki, göz etrafındaki yağ tabakasının dışarı doğru fıtıklaşması sorunu ortaya çıkıyor. Yağ tabakası dışarı doğru fıtıklaşırken, bunun önündeki kas yapısı da gevşer, dışarı doğru fıtıklaşır.

Aynı zamanda deri de şişlikle daha geniş şekilde büyümüş olur. Bu ameliyatta da amaç bu torbaların, fıtıklaşmaların, yağ pakelerinin alınmasıdır. Orada zayıflaşmış olan dokunun sağlamlaştırılması, gerekirse fazla büyümüş ve gevşemiş olan kas yapısının düzeltilmesiyle yapılan bir ameliyattır. Deri fazlalığının da dikkatli biçimde alınması, deri yapısının güçlendirilmesi, daraltılması gereklidir. Göz yapısını bozmamak lazımdır. Alt gözkapağı üste göre hassas bir yapıya sahiptir.

Lazer de kullanılıyor

Alt gözkapağı üst gözkapağına göre daha hassas bir yapıya sahip olduğundan cerrahi sırasında yarım milimetre fazla çıkarılan ya da gözkapağını yarım milimetre aşağı çekecek bir hareket tüm göz yapısını bozacaktır. Bir başka alt gözkapağı ameliyatı yapma şekli de gözkapağının iç kısmından artmış fıtıklaşmış yağ tabakasını almak, dıştaki deri dokusunu sıkılaştırmak için bu bölgeye lazer uygulamaktır.

Göz torbaları tekrar eder

Göz torbaları zaman içinde tekrar eder ama kiminde 8 yıl kiminde 15 yıl gibi bir süre olabilir. Bu ameliyat sırasında zaman içinde gözkapağının her iki tarafındaki bağların da gevşemesi sözkonusu olabilir. Kantopeks dediğimiz bir ameliyat yöntemiyle bu problem giderilebilir. Yapılmazsa hastanın gözkapağı aşağı doğru hareketlenir. Bunun için gözkapağının yerçekimine direncini ölçen özel bir test yapılır, testin sonucuna da kantopeksi tekniği uygulanabilir.

Çocuklar neden obez olur

Çocukluklarda obezite gelişmesine zemin hazırlayan bazı risk faktörleri vardır.

- Anne-babanın obez olması : Özellikle anne-babanın her ikisinin de obez olması genetik olarak kilo almaya yatkınlık nedenidir. Anne-baba ile aynı yaşam koşullarının ve beslenme alışkanlıklarının sürdürülmesi de obeziteye yol açar.

- TV izleme: TV ve bilgisayar karşısında geçirilen saatler arttıkça obezite riski de artar. Özellikle 8 saat ve daha uzun süre hareketsiz kalan çocukta obezite riski yüksektir. Ayrıca TV seyretme sırasında besin tüketimini çağrıştıran ve özendiren reklam ve programlar da obezite gelişme riskine katkıda bulunur.

- Gece az uyuma: Gece 10.5 saat ve günde toplam 12 saatten daha az uyuyan çocuklarda obezite gelişme riskini daha yüksek olduğu bir araştırma sonucudur. n Acıbadem Kadıköy Hastanesi Büyüme ve İştah Bozuklukları Merkezi’nden Prof. Dr. Benal Büyükgebiz
Yazının Devamını Oku

Gıdı estetiği yaptırma yaşı 30’a indi

14 Ağustos 2008
Gıdı olarak bilinen çene altından boyuna kadar uzanan bölgede biriken yağlar sarkık bir görüntüye neden oluyor. Bu bölgedeki sarkma da en çok kadınları olumsuz etkiliyor. Kas ve yağ tabakasında deformasyon oluşuyor. Deri de kas ve yağ dokularının sarkmasıyla birlikte gevşiyor. Kadınlar gıdı estetiğini artık 30’lu yaşlarda yaptırıyor. Çünkü şişmanlık ya da yapısal sorunlarla, gıdı bölgesinde yağ biriktiğinde bu sorundan genç yaşta kurtulmak istiyor.

Gıdı estetiğinde başlıca üç yöntem kullanılıyor: Liposuction, botoks ve germe ameliyatı. Sadece yağ problemi olan kişilerde "liposuction" yöntemiyle biriken fazla yağları alıyoruz. Üstelik çok da iyi sonuç elde ediyoruz. Ancak liposuction yapabilmemiz için deri esnekliğinin yeterli olması gerekiyor. Lokal anestezi ile çene altından küçük bir delikten içeri giriyoruz. Buradaki yağları azaltarak o bölgeyi çok güzel bir hale getirebiliyoruz. İşlemden sonra gıdıya elastik bir bandaj takıyoruz.

BOTOKS İYİ SONUÇ VEREBİLİR

Yaklaşık 4-5 gün içinde bandajı da buradan alarak ameliyatın iyileşme sürecini takip etmeye devam ediyoruz. Sadece yağ sorunu olan insanlarda bu bölgeye yapılacak liposuction yeterli.

Eğer kas tabakasından aşağı bir düşüklük varsa ve yağ dokusu da varsa bu defa yapılacak işlem daha karmaşık. Çünkü hem yağ tabakasını azaltmamız hem liposuction yapmak ve açık cerrahi uygulayarak toparlamamız gerekebilir. Gıdı bölgesindeki kasta hafif bir düşüklük varsa, bu bölgeye botoks uygulanması iyi sonuç verebiliyor.

Gıdı bölgesinde aşırı kas ve deri gevşemesi olan, yağlananmanın da çok fazla olduğu kişiler olabiliyor. Bu durumda ileri derecede sarkmış gıdı bölgesindeki yapılarda hem kas tabakasını hem fazla yağları toparlamak, üstteki sarkmış deriyi de toparlamak gerekiyor. Bu durumda yapılan işlem, alt yüz germe operasyonu biçiminde oluyor. Bu bölgelerde küçük ipler halinde yapılan germeler uzun vadeli sonuçlar vermiyor.

Önemli bir iz bırakmıyor

Boyun hareketlerini belli bir süre kısıtlıyoruz. Bazılarında boyunluk bile kullanabiliyoruz. Hastanın boynun yan tarafına olan gerginliğini artırmaması açısından çok fazla hareket etmesini istemiyoruz. Yapılacak işleme göre küçük izler olabilir, rahatsız edici değildir, boyun germe ve alt yüz germe birlikte yapılıyorsa kulak arkasından, kulak içinden devam eden bir iz oluşabilir. Bu izin çok önemli bir belirginliği yoktur.

Anüs çatlaklarına ’botoks’lu tamir

Kronik kabızlık nedeniyle ortaya çıkan "Anal Fissür" (Anüs bölgesindeki çatlaklar) tedavisinde dünyada olduğu gibi ülkemizde de botoks enjeksiyonu uygulanıyor. Hareketsizlik, beslenme alışkanlıklarının değişmesi ve gün içerisinde az su içilmesi nedeniyle kronik kabızlık gelişiyor. Dışkı sertleşerek anüs bölgesinden çıkarken çatlaklara yol açıyor.

Botoksu makat etrafındaki iki sıralı kas kitlesinden içte olanına enjekte ediyoruz. Amacımız geçici bir süreyle hastanın çok fark etmeyeceği bir felç oluşturmak ve elde edilen gevşemeyle yaranın iyileşmesini sağlamak. İlk iki kademedeki tedavilerden yarar görmemiş hastalarda ya da cerrahi tedavilerden yarar görmemiş hastalarda botokstan yararlanmak mümkün.

Yüzde 60-70 civarında başarılı sonuçlar elde edilebiliyor, yaralar kapanıyor. Yaklaşık 3 ay boyunca anal bölgede geçiçi gevşeme görülüyor, bu da yaranın iyileşmesi için yeterli bir süre. Yarayı iyileştiryorsunuz ama kişinin beslenme alışkanlıkları, hareketsizliği, kronik kabızlık süreci devam ederse yara yeniden açılabiliyor. Dışkının yumuşak çıkacak şekilde ayarlanması, hastaların eğitilmesi çok önemli. Sorunlarının ne olduğunu, hangi mekanizmaylı ortaya çıktığını hangi tedbirleri alarak hasta olmayacaklarını iyi bilmeleri lazım.

n International Hospital Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Dursun Buğra

Kadınlar daha çok tercih ediyor

Kadınlardan daha sık talep var. Erkekler yüz estetiğini kadınlara göre daha az istiyor. Yüz ameliyatlarını en çok tercih edenler kadınlardır. Ancak burun ve gözkapağı ameliyatlarında erkekler de kadınlar kadar estetik olmak istiyor. Boyun ameliyatları erkekler açısından bazı dezavantajlar içeriyor. Oluşacak izler kadınlarda daha rahat saklanabiliyor. Erkeklerde sakallar, bu konuda zorluklar çıkarabiliyor. Erkeklerde makyaj ile izlerin gizlenememesi de sorun yaratıyor.
Yazının Devamını Oku

Kanserden sonra ’balon’dan meme yapılıyor

7 Ağustos 2008
Meme kanseri nedeniyle tek ya da her iki memesini kaybeden kadınlar, hastalığın yarattığı travmatik süreci atlattıktan sonra eski görünümlerine kavuşmak istiyor. Bu durumda en sık kullanılan yöntem ise balon implantlar oluyor. Eskiden kanser ameliyatlarından aylar sonra yapılabilen estetik operasyonlar, son yıllarda hastaların isteği üzerine memenin çıkarıldığı ameliyat sırasında yapılabiliyor. Ancak bunun için genel cerrahi uzmanlarının ve ilgili branş hekimlerinin kanserli dokuların tamamen çıkarıldığından emin olması gerekiyor.

Kadının memesinin olmaması hem vücut dengesini bozuyor, hem de psikolojik çöküntüye neden oluyor. Memesini kaybeden kadınlar, günlük yaşamlarında olduğu kadar yazın denize girerken de zorluk çekiyor. Bu nedenle de kanser ameliyatları sonrasında memenin yeniden yapılandırılması ameliyatları kadınlar için büyük önem taşıyor.

İKİ AYRI YÖNTEM VAR

Bu konuda uyguladığımız iki yöntem var. Birincisinde, meme proteziyle yeniden meme yapıyoruz ve bu kapsamda içeri balon yerleştiriyoruz. Bu balonu oradaki yara dokusu iyileştikten sonra özel iğnelerle şişiriyoruz. Balonu birkaç ay sonra çıkartıp yerine meme şekline benzeyen, meme silikon implantları koyuyoruz. Bu implant, memenin şekline uygun oluyor.

Ancak son senelerde kullandığımız balon implantlar daha sonra değiştirmeyi gerektirmeyen ve burada devamlı tutmakta sakınca olmayıp meme şekline uyumlu tipte protezler... Bunlar sayesinde tek seanslı meme rekonstrüksiyonu yapabilmekteyiz. Memeyi yeniden yapılandırdıktan sonra hastaya meme ucu ve memenin koyu kısmını yapıyoruz. Eğer ameliyattan hemen sonra ciddi problemler olmazsa bu protezler çok uzun dayanabiliyor.

Bu prosedür bir cerrahi işlemdir ve çevre dokuyla bu implantların büyütülmesi sırasında deri dokusu yetersiz ise bazı problemler olabilir. Bu tip şeyler olmazsa çok uzun seneler implant burada kalır.

Bu ameliyat yapılırken yeni yapılan meme büyüklüğü ve dokusunun diğer memeyle uyumunun sağlanması lazım. Bu nedenle diğer meme, buraya konulacak meme implantıyla büyüklük ve şekil olarak uyumlu hale getirilir. Memenin son hali ortaya çıktıktan sonra benzetme amaçlı bu ameliyatlar yapılabilir. Bu diğer memeye benzetme işlemleri aynı ameliyatta veya 3-5 ay sonra da yapılabilmektedir.

PROTEZ GÖĞÜS KASININ ALTINA YERLEŞTİRİLİYOR

Bu ameliyatlarda, meme dokusu sağlıklı biçimde alındıktan sonra orada deri kalması şarttır. Sağlıklı meme dokusu kalmazsa böyle yöntemler yetersiz kalabilir. Bazı durumlarda sadece tümör de alınabilir.

Eskiden daha radikal meme ameliyatları yapılırdı, meme dokusu alınırken altındaki kas dokusu da alınırdı. Çok fazla doku kaybı olur ve altına protez koyabileceğimiz balon yerleştirecek sağlam kas dokusu kalmazdı. Şimdiki ameliyatlarımızda protezi göğüs kasının altına yerleştirerek üst deriyle temasının az olmasına özen gösteriyoruz.

GÖBEKTEN DE DERİ VE KAS ALINABİLİYOR

Alınan memenin yerine yerleştirilen protezlerin yanı sıra, deri, yumuşak doku ve kas kullanılarak da meme ameliyatı gerçekleştirilebiliyor. Bu yöntemde yumuşak dokuyu kas ve kalın deri yapısıyla birlikte getirdikten sonra, protez bu dokunun arkasına konuluyor. Sırttan, koltuk altından kas dokusunu ve deri dokusunu içeren bir dokuyu buraya monte edip protezi bunun arkasına yerleştiriyoruz.

Bir diğer yöntemde ise göbek deliğinin altındaki deri ve kas dokusunu buraya transfer ederek meme rekonstrüksiyonu gerçekleştiriliyor.

Gözde lazer Formula 1 hızına ulaştı

Lazer teknolojisinin 16 yılda geldiği aşamayı, hekimler açısından "Formula 1" aracı sürmeye benzetiyorum. Çünkü hastalar yüksek konfora, ağrısız yaşama kavuştu ve herkesin göz yapısına özel formüllerle lazer uygulamaya başladık.

Örneğin astigmat ve hipermetroplar bu gelişmelere uzak kalmış gibiydi. Wavefront teknolojisinin gelmesiyle birlikte her gözün yapısının farklılığı, asimetrik gözler, miks astigmatlar ve karmaşık numaralara da gün doğdu. Wavefront teknolojisi sayesinde, gözün yapısını tıpkı bir parmak izi gibi kayda geçirdik.

Bir noktaya daha gelindi. Keratom ne yapıyordu, kornea tabakasının yani lazerin yapıldığı dış yüzeyden ince bir tabakayı (flep) kaldırıyordu. Keratom (içinde bıçak taşıyan alet) denilen alet ile keserek bir flep hazırlıyorduk. Ve komplikasyonların yüzde 90’ı da korneanın dış yüzeyinden ince bir tabakanın kaldırılması sırasında oluşuyordu. Yarım kesilmiş, düzgün olmamış flepler, tam ortasında delik olan flepler gibi bir takım komplikasyonlar grubu var ki, lazer ile hiç komplikasyon görmezken flep hazırlarken ciddi komplikasyonlar vardı. Becerisi eksik ellerde ciddi komplikasyonlar ortaya çıkıyordu. Wavefront teknolojisi işte bu komplikasyonları ortadan kaldırdı.

Fempto Second Türkiye’ye 2004 yılında girdi. Biz de Acıbademgöz olarak bu teknolojinin Türkiye’deki öncülerinden olduk. Bu teknoloji sayesinde eğer uygulama sırasında hata olduysa, teknoloji bize bunu anında düzeltme şansını veriyor. Lazer işlemleri artık hasta ve doktor açısından stressiz bir hale geldi, hata payını sıfıra yakın bir noktaya getirdi. Hastalar daha kısa sürede, daha az ağrı duyarak göz kusurlarından kurtulabiliyor.

n Acıbademgöz Etiler Tıp Merkezi Direktörü Doç. Dr. Bozkurt Şener
Yazının Devamını Oku

Spor ve diyetle düzelmeyen karına estetik

31 Temmuz 2008
Diyete ve spora rağmen karnınız dümdüz olmuyorsa, "karın germe" ameliyatıyla hayalinizdeki karına sahip olabilirsiniz. Kadınlarda neden karın sarkıyor, gevşiyor diye merak ediyor musunuz? Fazla düşünmeyin, çünkü bunun tek bir nedeni yok. Karın sarkmasının nedenleri arasında sık kilo alıp vermek, hamilelikte çok kilo almak, hareketsiz yaşam ve doğumlar rol oynayabilir.

Hamilelik sırasında bebeğin karın içinde büyümesiyle birlikte karın dokusu da genişler. Karnın ön duvarında elastikiyet bozukluğu, yağ birikimi görülür. Hamilelik sonrasında ise büyüyen bölgede deri gevşer, elastikiyeti bozulup çatlaklar oluşur. Karın içerisinde gevşemiş ve büyümüş olan karın ön duvarının kas yapısı da genişler, deforme olur ve eski haline gelemez.

İKİ AYRI YÖNTEM VAR

Diyet ve spora rağmen düzelmeyen, dümdüz olmayan karın için uygulanan iki farklı germe operasyonu vardır: Büyük germe (Abdominoplasti) ve küçük germe (Mini Abdominoplasti)...

1- Büyük germe ameliyatı

Bu operasyonda tam karın germe ameliyatı yapılıyor. İz biraz daha uzun oluyor. Esnekliğini kaybetmiş, çatlamış karın derisi, yağ dokusu ve sarkmış dokuların oluşturduğu fazlalık kesilip atılıyor. Gevşemiş olan karın ön duvarının da kas yapısı tamir ediliyor.

Bu germe sonucunda göbek olduğu yerde kalıyor. Ama yeni göbek deliği ile mevcut göbeği monte edecek bir işlem yapılıyor. Karındaki sezaryen izinin kenarlarından, leğen kemiğinin bulunduğu bölgeye kadar iz oluyor. Bütün karın ön duvarındaki gevşemiş kasların sağlamlığı, takviye dikişlerle sağlanıyor. Ameliyat yaklaşık üç saat sürüyor.

2- Küçük germe ameliyatı

Göbeğin üst kısmında ciddi gevşeklik ve sarkma olmayan, sadece göbeğin altındaki bölgede fazlalılığı olan ve alt karın ön duvarı zayıf kişilere yapılıyor. Büyük germeye göre daha küçük bir operasyondur. Göbeğin yeri değişmiyor. Göbeğin altında kalan kısımdaki kas yapıları sıkılaştırılıp, buradaki deri ve yağ dokusu kesilip çıkarılıyor. Diğerine oranla iyileşme daha kısa sürede oluyor.

Orta yaş grubundaki doğum yapmış ve deformasyon yaşamış kadınlar, karın germe ameliyatı yaptırarak rahatça mayo ve elbise giymek istiyorlar. Daha ileri yaş grubundaki kadınlar ise bu bölgedeki aşırı yağ birikmesi ve ileri derecedeki deformasyonun yaşam biçimlerini bozması, hareket ve giyim problemi yaratması nedeniyle karın germe ameliyatı yaptırmayı tercih ediyor.

Operasyon sonrası neler yaşanıyor

n Karın ameliyatından sonra tam iyileşme hali 2-4 hafta sürüyor.

n Dren kullanılıyor ve ameliyattan sonraki 3-5’inci günde dren çıkarılıyor.

n Bandajlar çıkarıldıktan sonra özel korse takılıyor. Bu korsenin yaklaşık 6 hafta kadar kullanılması önemli.

n Hastanede 2-3 gün yatmak gerekiyor.

n Hastanın işine dönmesi ise 10 günü buluyor. Bu tamamen iyi olduğu anlamına gelmiyor.

n Ameliyattan sonra, geriye doğru hareket yapılmaması, ağır yük kaldırmaktan kaçınılması, yaklaşık iki hafta araba kullanılmaması gerekiyor.

n Ayrıca öksürmek ve hapşırmak karın içi dikişlerini zorlayacağından, nezle ve gripten olabildiğince korunulması önem taşıyor.

n Hastalara 3-4 gün ağrı kesici veriliyor.

n İzler çamaşır içinde kalıyor. Bu izlerin daha da iyi olması için ameliyattan sonra kremler ve silikon bant öneriliyor. İzler 6 ayda azalıyor, daha az belirgin hale geliyor.

Sistite karşı bol su için

Sistit idrar yolu iltihabı demektir. Kadınlarda mesaneden idrarı dışarı taşıyan boru çok kısadır, bu nedenle dış kısımdaki bir enfeksiyon mesaneye taşınıp, sistite yol açabilir. Sistit önemlidir; çünkü tedavi edilmezse böbreklere doğru çıkabilir.

Sistitin belirtisi sık idrara çıkma ve idrarda yanmadır. Bunlar olduğu zaman hemen bir idrar tahlili yaptırmak gerekir. Sistitin ortaya çıkmasının nedenlerinden biri de ıslak mayoyla kalmaktır.

Sistite karşı bol sıvı almak ve hijyene dikkat etmek önem taşır. Az sıvı almak birtakım kristallerin, böbrekten atılan maddelerin birikmesine, böbreklerin daha yavaş çalışmasına, içeride kum gibi maddelerin birikmesine yol açabildiği için suyu fazla tüketmek gereki.

n Acıbadem Bakırköy Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof.Dr. Cihat Ünlü

Güneş yanığına yoğurt sürmek enfeksiyon yapar

Güneş yanığı durumlarında yanan bölgeye yoğurt sürmek Türkiye’de çok yaygındır. Aslında burada yoğurdun iyileştirici bir özelliği yok; yoğurt dolapta tutulduğu için onun soğuk etkisinden yararlanılır, hepsi o kadar...

Güneş yanıkları derece derecedir. Birinci ve ikinci derece dediğimiz cilt ya da cilt altı yanıklarında, sık sık alınacak ılık duş iyi gelir. Çok ağrı varsa, ağrı kesici şurup verilebilir.

Çok ağır yanıklarda ise yanık bölgesine lokal ağrı kesici etkisi olan kremler sürülebilir. Ciltte tahriş varsa yoğurt gibi yöntemlerle enfeksiyon riskini artırmış olursunuz.

n Acıbadem Bursa Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Ramazan Harmancı
Yazının Devamını Oku

Liposuction’da altın kural: Cilt esnek olmalı

24 Temmuz 2008
Liposuction yöntemi, 0.5 santimetrelik küçük bir deri kesilerek bölgedeki yağ tabakasını 2-4 milimetre kalınlığındaki minik kanüller (ince borucuk) yardımı ile azaltmak ve şekillendirmeyi amaçlıyor. Burada en önemli olan iki şey var: Birincisi deri elastikiyetinin yeterli olması ve hastanın genel sağlık durumunun iyi olması.

Hastanın deri yaşı olarak da ifade edebileceğimiz deri elastikiyeti, bölgeye uygulanacak işlemden sonra içi boşaltılacak derinin kendini toparlayabilme yeteneğini gösteriyor. Yaşı 50-55 olan ancak deri yaşı ve elastikiyeti iyi olan bir çok hastaya liposuction başarıyla uygulanabilmektedir. Bunun yanısıra liposuction yapılacak kişinin genel sağlık durumu ve vücudun bu operasyonu kaldırıp kaldıramayacağı da işlemin başarısında etkili. Bu nedenle ameliyat öncesinde kalp, akciğer ve genel kan tablosu açısından değerlendirilerin yapılarak, gerekirse bazı önlem ve destek tedavilerinin verilmesi gerekmektedir.

Liposuction için en uygun hasta grubu lokalize yağ fazlalıklarının olduğu kişilerdir. Yapısal olarak basenlerde, kollarda, alt bacaklarda, ayak bileklerinde, çene altında, karında, memelerde diğer vücut bölgelerine oranla daha fazla yağ birikir ve şekil bozuklukları ortaya çıkar. Kilo vermekle gitmeyen bu fazlalıklarda liposuctiondan çok iyi sonuç alınır. Son yıllarda obez sayılabilen hastalara da liposuction uygulanmaktadır. Ancak bu işlemde kilosu daha az olan kişilere göre daha fazla yağ alınacağından (10-12 litrelere çıkılacağından), ameliyat öncesi çok ciddi ön hazırlıkların yapılması ve yüksek standartlı ameliyathanelerde gerçekleştirilmesi gerekiyor.

DÜŞÜK DOZ İLAÇ  AĞRIYI AZALTIYOR

Liposuction uygulamalarında ameliyat bölgelerine operasyon sırasında verilen sıvı içerisinde bulunan lokal anestezik ilaçlardan dolayı, genel anestezi düzeyinin çok düşük tutulması gerekiyor. Düşük doz ilaç verilmesi, ameliyat sonrasında da ağrı problemini ortadan kaldırıyor. Liposuction işlemi sırasında alınacak yağ miktarı düşükse, sadece lokal anestezi uygulanabilir. Ancak liposuction lokal anestezi ile yapılacaksa, işlem sırasında en önemli unsur vücudun sıvı -elektrolit dengesinin sağlanması olduğundan, tıbbi donamımı yeterli hastanelerde uygulanması gereklidir. Liposuction sonrası oluşabilecek komplikasyonların çok büyük kısmı bu yaklaşımda bulunmamaktan kaynaklanmaktadır.

"Lipo" adını taşıyor hepsi aynı kapıya çıkıyor

Son yıllarda liposuction kelimesinin dışında, "liposhaping" ve "liposculptrure" gibi isimler de duymaya başladık. Değişik isimler altında yapılan bu yöntemlerin birbirinden farkları yoktur. Kullanılan kanüllerin kalınlıkları aynıdır. Liposuction işleminin, selülitin yok edilmesinde direkt etkisi yoktur. Ancak bölgedeki yağ volümünün azaltılması ve yer yer bu bantların ameliyatta yerlerinden ayrılmasıyla belirli oranda iyileşme sağlanabilir. Ameliyat sonrasında LPG uygulamaları sellülit görünümünü azaltıcı sonuçlar sağlayabilir. UAL (Ultrasound asisted liposuction) yağ hücrelerinin parçalanmasında destek olarak kullanılabilir. Ameliyat süresini uzatabilen bu yöntem özellikle deri elastikiyetinin daha zayıf olduğu hastalarda tercih edilir.

Gizli dikiş uyguluyoruz

Eskiden kuru yöntemler tercih edilirken, artık superwet teknikler kullanıyoruz. Yağı alınacak bölgeye verilen sıvının içeriğinde, lokal anestezik ilaç ve kanamayı azaltan bir ilaç bulunuyor. Böylece ameliyat sırasında daha az kanama oluyor. Ameliyat sonrasında girilen deliklere gizli dikiş tekniği uygulanıyor. Ameliyat bölgelerinde özel elastik yapışan bandaj veya korse kullanılıyor. Bandajlar bir hafta sonra alınarak, 3-5 hafta korse kullanılması öneriliyor. Ameliyat sonrasında 1-2 gün kadar ağızdan alınacak ağrı kesiciler kullanılabilir, daha fazla gerekmez. Oluşan morluklar 1-2 hafta içerisinde geçecektir. Oluşan şişliklerin geçmesi için 3-6 hafta gerekir. Bu sürenin kısalması için bazı hastalara aletli lenf drenaj masajları önermekteyiz.

Topuk dikeni kilolu işilerde oluyor

Topuk dikeninin en büyük nedeni fazla kilolu olmaktır. 35-40 yaş sonrası hafif kilolu kişilerde görülüyor. Sert ayakkabı, ince kösele terlik giyen kişilerde sürtünmeye bağlı topukla deri arasında bir kemik dikeni oluşuyor. Bu kişilerin mutlaka yürüyüş için olan spor ayakkabısı giymesi gerekir. Parmak arası terliklerle yapılan uzun yürüyüşler de sağlığa uygun değildir. Parmak arası terliklerin arkası olmaması ve düz olması, uzun vadede hem bacak önündeki hem de arkasındaki kasları zorlar. Bir de kişide taban düşüklüğü varsa bu tür terlikler yorgunluk ve taban ağrısı, baldırdan bele kadar ağrı yapabiliyor.

n International Hospital Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Bülent Aksoy

Terleme tedavisi

Lokal terleme yani el, ayak ve koltuk altı terlemesi strese bağlı olarak ortaya çıkar. Sınav dönemlerinde, iş başvurularında ya da görüşmelerde, stresin arttığı durumlarda terleme yoğunlaşıyor. Fakat bazı durumlarda tüm vücudu etkileyen terleme tiroidin fazla çalıştığı hipertiroidi dediğimiz hastalıkta, birtakım nörolojik rahatsızlıklarda, menopoz döneminde ve hastaların kullandığı ilaçlara bağlı olarak görülebiliyor. Terleme tedavisinde birçok yöntem uyguluyoruz. Bunlardan biri de içerisinde alüminyum klorid içeren ürünler. Bunların düzenli olarak gece kullanımıyla terlemeyi belli bir ölçüde azaltmak mümkün. Bunun dışında özel hazırlanmış formüllerimiz var.n International Hospital Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahu Birol
Yazının Devamını Oku