Sağlık


Dr.Gündüz TEZMEN
Haberin Devamı

OKUR MEKTUBU

Şeker hastalığında tahlilin önemi

ŞEKER hastalığının ne denli önemli bir sağlık sorunu olduğunu zaman zaman anlatıyorum. İyi takip ve tedavi edildiğinde sağlık açısından hiçbir sorun yaratmazken, kan şekerinin dengelenemediği hallerde de tüm vücudu tahrip eden bir hastalık haline dönüşebilir. Göz damarlarının tahrip olması sonucu oluşan körlükler, böbreklerin tümden harabiyeti, bacakları besleyen damarların tıkanmasına bağlı olarak gelişen kangrenler, beyin damarlarının tıkanması sonucu oluşan felçler, kalp damarlarının tıkanmasına bağlı olarak gelişen kalp krizleri, duyu sinirlerinin tahribatı, vücutta kapanmayan yaralar, hep şeker hastalığı sonucunda ortaya çıkan ciddi sağlık sorunlarıdır.

Tedavi planlaması

Şeker hastalarının bir kısmı insülin iğneleri ile tedavi edilirken diğer bir kısmı da şeker düşürücü haplar kullanır. Hastanın hangi tür ilaç grubuyla ya da hangi dozlarda ilaçla tedavi edileceğine, kan şekeri düzeyine bakarak karar verilir.

Kan şekeri düzeyi açlıkta ve toklukta farklı sonuçlar verir. Ayrıca yenilen gıdalardaki unlu, şekerli ve nişastalı gıdaların, yani korbonhidratların miktarına göre de kan şeker düzeyi farklı olmaktadır. Tedavi planlamaları, hastanın her öğünde düzenli gıda alacağı ve bu gıdadaki karbonhidrat miktarının hep aynı olacağı varsayımına göre yapılır. Eğer tedavi altındaki bir hasta, iş yoğunluğu gibi bir nedenle bir öğünü atlarsa ya da o öğünde planlanandan daha az karbonhidratlı gıda yerse, kan şekeri normalin altına düşer. Eğer daha fazla karbonhidrat alırsa da normal sınırların çok üzerinde kan şekeri sonuçlarıyla karşılaşılır.

Kan şekerinin normalin çok altına düşmesi de tehlikelidir. Kan şekeri düştüğü için komaya giren ve hatta hayatını kaybeden çok kişi vardır. Oysa kanda şekerin düştüğü zamanında tesbit edilebilse, birkaç parça kesme şeker yiyerek bile normale dönmek mümkün olabilir.

Aşırı yorgunluk, stres, ateşli hastalıklar gibi etkenler de kan şekeri dengesini bozar. Daha önce yapılan kontrollerde kan şekeri normal düzeylerde bulunan kişiler, ilaçlarında ve perhizlerinde bir değişiklik yapmamalarına rağmen, grip gibi bir nedenle ateşlendiklerinde şekerleri de yükselir.

Kan şekerinin oynak olması, özellikle Tip I olarak tanımlanan ve insülin kullanmak zorunda kalan şeker hastalarında daha sık görülür. Bu hastalarda kullanılan insülin cinsi, günlük dozlar ve insülinin uygulanma saatleri, hastanın kan şekerinin gün içindeki değişimlerine göre ayarlanır.

Yakın takip gerekiyor

Görüldüğü gibi şeker hastalığı tedavisi bir savaş yönetmeye benzer. Düşmanın her hamlesini iyi takip edip zamanında önlem almak gerekir. En küçük hatada savaş kaybedilebilir.

Şeker hastalığında temel, kan şekeri dengesinin kurulmasıdır. Bunun olabilmesi için de günlük değişimlerin bilinmesi gerekir. Yakın takibin yapılabilmesi için yıllar önce, evde kendi başına idrardaki şeker düzeyini ölçebilme olanağı veren sistemler geliştirildi. Ancak bu yöntem çok hassas olmadığı gibi, şeker düşmelerini de göstermiyordu, ayrıca kısa süreli değişimler hakkında da bilgi vermiyordu.

Son yıllarda geliştirilen aletlerle herkesin kendi kan şekerini ölçmesi olanağı geldi. Parmak delinerek alınacak bir damla kan yardımıyla birkaç saniye içinde kan şekeri düzeyini anlamak mümkün olabiliyor. Böylece ani değişmeler karşısında acil önlemleri almak mümkün olabildiği gibi, doktora kontrole gidildiğinde şeker hastalığının seyri ayrıntılı olarak bilindiği için daha başarılı bir tedavi planlama olanağı oluyor.

Şeker hastalarının bu aletlerden alması, nasıl kullanılacağını iyice öğrenmesi ve düzenli olarak kullanması sağlıkları açısından çok yararlı olmaktadır.

FAKS: (0 212) 677 01 39

E-MAİL: gtezmen@hurriyet.com.tr

Yazarın Tüm Yazıları