Demirin de fazlası zarar veriyor

İNSAN bünyesiyle ilgili olarak her yaz yazımda, yararlı olan maddelerin de fazlasının zarar verebileceğini belirtmiştim.

Demirle ilgili yapılan bir araştırma, bu sözlerin doğruluğunu bir kez daha kanıtladı. Demir, güç ve kuvvet sembolü haline gelmiş bir elementtir. Hatta, Temel Reis çizgi filmi de bu tema üzerine kurulmuştur. Gerçekten de, kanın oksijen taşıma görevini yapması, kasların kasılabilmesi için demire ihtiyaç vardır. Demir eksikliği, kansızlık ve güçsüzlüğe neden olur, bu eksikliğin ortadan kaldırılması ile bu belirtiler de ortadan kalkar, ancak daha fazla demir alarak belirli bir sınırdan daha fazla yarar elde etmek mümkün olamaz. Demir ihtiyacı ve yedek stoklama kapasitesi bellidir. Üzerine çıkıldığında zararlı etkiler belirmeye başlar.

Kime sorarsanız, en önemli demir kaynağı olarak ıspanağı gösterir. Ispanak sebzeler arasında, demir yoğunluğu en yüksek gıda olmasına karşın, en önemli demir kaynağının et ürünleri olduğunu unutmamak gerekir. İhtiyaçtan daha fazla et yiyenlerde demir oranının yükselmesi kaçınılmazdır. Özellikle Batı Avrupa ve Kuzey Amerika'da, ciğer, sosis, biftek tüketimi çok yüksek boyutlardadır. Bunun sonuçları 40-60 yaşlar arasında ortaya çıkıyor.

Finlandiya'da yapılan bir araştırmada, vücuttaki demir stoklarının göstergesi olan Ferritin adlı maddenin kandaki düzeyi temel olarak alındı. 40 ile 60 yaşları arasındaki 2000 erkeğin kanındaki ferritin düzeyleri 5 yıl boyunca takip edildi. Bu takip süresinde, ferritin düzeyi yüksek bulunanlardan 51 tanesi enfarktüs geçirdi.

Araştırmacı Salonen, kandaki demir düzeyinin yüksekliğinin, kalp ve damar sistemi açısından, kolesterol ve yüksek tansiyondan daha önemli bir risk faktörü olduğunu öne sürüyor. Araştırmacıya göre, sadece sigara içiyor olmak, demir yüksekliğinden daha önemli bir risk faktörü. Yapılan arastırmalar, demir yüksekliğinin, damar içinde plak ve pıhtı oluşmasını hızlandırdığını ortaya koydu. Bu metal, aynı zamanda zincirleme bir reaksiyon yaparak, bir kalp krizi atağı sırasında, kalp kası hücrelerini toplu ölüme de götürüyor.

Kadınlarda menopoz öncesi kalp krizinin çok seyrek olması da bu metalin etkisiyle açıklanabilir. Adet kanamalarıyla, her ay kaybedilen kan ile, vücuttan bir miktar demir kaybedilmiş oluyor. Kandan kaybedilen demir, karaciğer gibi organlarda bulunan demir stoklarından karşılanıyor, böylece fazla demir dengelenmiş oluyor.

Araştıramalar devam ediyor. Daha fazla bilgi elde edilirse, sık sık kan bağışında bulunarak, kalp krizinden korunmak mümkün olabilecek.
Yazarın Tüm Yazıları