Paylaş
Dr. Mehmet Öz tartışmasız Amerika'nın en ünlü tıp adamı. Öz TV programını her gün milyonlarca insan, yüzde 90'ı kadın, izliyor. Öz uzun yaşam, seks, hastalıktan korunma konularında bilgi verdiği kadın izleyicileri stüdyo içinde dışında yakışıklı Türk doktorunu fırsat buldukça mıncıklıyorlar.
Mehmet Öz radyoda dinleyecilerin sağlık sorunlarını yanıtlıyor, gazete ve dergilerde pratik sağlık tavsiyelerinde bulunuyor, ''en çok satan'' kitaplar yazıyor, otobüslerde olduğu gibi karayollarında büyük boy reklamları teşhir ediliyor.
Öz, New York sosyetesinin gözdesi, parti ve davetlerin en çok aranan insanı. Geçen yıl '' Kadın Dünyası''na kapak olduğunda derginin tirajı katlanarak 7 milyona çıktı. Time, Esquire dergilerinde dünyada en nüfuzlu kişiler listesine girdi. Davos Dünya Ekonomik Forumu'nda 'Geleceğin Küresel Lideri' unvanını kazandı. Popüler şovu 2010'de Emmy ödülüne layık görüldü.
Mehmet'i ilk kez babası Mustafa Öz kanalıyla tanıdım. Tanışıklığımız eskilere dayanan baba Öz başarılı bir göğüs hastalıkları doktoru idi. Ne zaman sigara içtiğimi görse '' Bırak şu mereti, sedye ile hastaneme gelmeni istemem.''diye sertçe eleştirirdi. Öz 1980'li yıllarda beni arayıp ''Mehmet ile bir röportaj yap, çok iyi cerrah oldu.'' dedi. ''Doktor, Amerika'da 1000'in üstünde Türk hekimi var, hepsini yazsak ansiklopedi olur. Mehmet'in gazeteye girecek bir özelliği var mı?'' Bitirdiği okulları, Harvard dahil, araştırmalarını sıraladı, sonunda ''Titanium kalp nakli yapıyor.'' deyince pes ettim.
Bir şartım vardı Philadelphia Gögüs Hastalıkları Derneği başkanlığını yapan Mustafa Öz'e.'' ''Baba-oğul birlikte ameliyat yaparsınız, oğlu babasının izinde diye başlık atarız.'' Önerimi kabul etti. Ameliyat gününde foto muhabiri Ali Çetinkaya'yı Columbia Presbyterian Hastanesi'ne gönderdim. Hürriyet yazıişlerini bilgilendirdiğimde ''konu güzel, resimli yazıyı bekliyoruz.'' dediler. Çetinkaya resimleri bastırıp getirdiğinde keyfim kaçtı. Bir rulo film harcamıştı ama tüm resimlerde ameliyat kıyafetinde iki kişi, burka'lı kadın gibi yalnızca gözleri açık görünüyordu. '' Hangisi baba, hangisi oğul? Yüzleri niye kapalı?'' Fotoğrafçımız hata yaptığını anlamıştı, ameliyata öyle girdiklerini söyledi. Bir kaç gün sonra tekrar bir titanium kalp nakline gönderdiğimde resimler iyi idi. Mehmet Öz'ün sadece Türk değil Amerikan basınında ilk kez resimli röportajı Hürriyet'te yayımlandı.
Vatan hasreti çeken Prof. Mustafa Öz emekliliğini beklemeden Türkiye'ye döndü, Boğaz'da Çiller'lerin yanında Öz ailesinin yalısına yerleşti. Lafını esirgemeyen 'Baba' Öz bir kez daha karşılaştığımızda dönemin Başbakanı Tansu Çiller'den şikayet etti: ''Bir gece bakıcıları hanım geldi telaş içinde, Tansu hanımın oğullarından biri yarı baygın,fenalık geçiriyormuş. Doktor olduğumu bildikleri için bize gelmiş yardım aramaya. En yakın hastaneye kaldırılmasını istedim. Durumu ciddi idi. İlaçla ilk müdahaleyi yaptım, kendine geldi genç adam. Ertesi sabah mutad üzere bahçede kahvemi içerken polis motoru Tansu hanımı almak için rıhtıma geldi. Yüzüme bakmadan yanımdan geçti. Ama bir teşekkür etmeyi dahi çok gördü. Bakıcı hanıma ''Bir dahaki sefere hastalığı ne olursa olsun beni aramayın.'' diye zılgıt çektim.''
Geçen gün ünlü dedikodu yazarı Cindy Adams sütununda Öz'ü şöyle anlattı: '' Hayatında hiç uçak görmemiş Mehmet'in annesi elinde kesekağıdında sandviçle havaalanına çarşaf içinde geldi. Uçağın pilotunu bulup oğlum hiç uçağa binmedi, California'ya gidecek. Lütfen uçağı çok yavaş sür.'' dedi.
Paylaş