Paylaş
Elginkan Vakfı tarafından düzenlenen 7. Uluslararası Türk Dili ve Edebiyatı Kurultayı’nda, karanlık çağlardan bugüne farklı coğrafyalarda Türkçenin edebiyat, sanat, bilim dili olarak diğer dillerden aldığı kelimeleri, terimleri, deyimleri, hazır söz kalıplarını konu alan bildiriler sunuldu, Türkçenin diğer dillere verdiği söz varlığı öğeleri de yurtdışından katılan yabancı Türkologlarca ele alındı.
Kurultay, Elginkan Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Gaye Akçen’in açış konuşmasıyla başladı. Konuşmasında Türk dilinin zenginliğini, onu şekillendiren kültürel öğeleri ve bu dilin edebiyat ile olan derin ilişkisini değerlendirmek üzere bir araya geldiklerini belirten Akçen, bu kıymetli dil Türkçenin sesi olmaktan, köklü geçmişini ve aydınlık geleceğini paylaşmaktan büyük bir mutluluk duyduğunu söyledi. Elginkan Vakfı’nın yıl aşırı olarak gerçekleştirdiği uluslararası kurultayın bu yılki konusunun “Geçmişten Günümüze Türkçe Dil İlişkileri” olarak belirlendiğini vurgulayan Elginkan Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Gaye Akçen, kökleri tarihin bilinmeyen dönemlerine uzanan Türkçenin geçmişten günümüze gelinceye kadar diğer dillerle ilişkilerini konu edinen toplantıya yurtdışında ve ülkemizde bu alanda tanınmış bilim insanlarının bildirileriyle değer katacağını ifade etti.
Elginkan Vakfı Kurultayı’nın Doğan Hızlan, Prof. Dr. Şükrü Halûk Akalın, Prof. Dr. H. Dilek Batislam, Prof. Dr. S. Dilek Yalçın Çelik, Ali Erköse, Prof. Dr. Emine Gürsoy Naskali, Filiz Okumuş, Prof. Dr. Kâzım Yetiş ve Prof. Dr. Gülden Sağol Yüksekkaya’dan oluşan Düzenleme Kurulu adına konuşan Prof. Dr. Akalın, açış konuşmasında Türkçenin dil ilişkileri üzerine bilgiler sundu. Dil ilişkilerinin söz varlığına yansımasının en ilgi çekici örneklerinden birinin bugün Mars, Jüpiter olarak adlandırılan gezegenlere Türklerin bin yıl önce ‘Bakır Sukım’, ‘Bakır Temren’, ‘Erentüz’ dediğini, sonrasında Arapça ile yaşanan yoğun ilişki ağı içerisinde Osmanlı Türkçesi’nde ‘Merih’ ve ‘Müşteri’ adlarının kullanıldığını, geçen yüzyıla kadar anılan bu adların yerini zamanla Batı dillerinin yoğun etkisi sonucunda Fransızca’dan geçen ‘Mars’ ve ‘Jüpiter’e bıraktığını, Türkçe adlarının unutulduğunu söyledi. Dil ilişkilerinde etkilenmenin kelimelerle de sınırlı kalmadığını belirten Prof. Dr. Akalın, Fransızca’nın etkisiyle 1940’lı yıllarda Alman ve dolar sözlerinin ince L sesiyle söylendiğine, hatta ‘dolâr’ biçiminde şapkalı yazımının kullanıldığına değindi.
Kurultayın çağrılı konuşmacısı Almanya’dan Prof. Dr. Martine Robbeets, yürüttüğü araştırmalarla Türkçenin Transavrasya dilleri içerisinde Neolitik Çağ’a kadar uzanan tarihçesinin kurduğu ses denklikleriyle günümüzden yaklaşık 9 bin yıl öncesine kadar uzanabildiğini açıkladı. Çağrılı konuşmacı Polonya’dan Prof. Dr. Henryk Jankowski de konuşmasında Türk lehçelerini kurdukları dil ilişkileri bakımından ele alarak Türk dil ailesinin yeni bir tasnifini yaptı.
DİZİLERİN ETKİSİ
Kurultayın en renkli konuşmaları Türk dizilerinin, televizyonlarının, müziklerinin etkisiyle başta Azerbaycan ve Kazak Türkçeleri olmak üzere Türk lehçelerine geçen söz varlığı öğelerini konu alan bildirilerdi. Azerbaycan’dan Dr. Kemale Elekberova, Azerbaycan konuşma dilinde Türkçe’den geçen çok sayıda kelimeleri örneklerle sundu. Kazakistan’dan Doç. Dr. Gulbakram Zhiyembayeva dil etkileşiminde popüler kültürün rolüne değinerek; konuşmasında son yıllarda Kazakça’ya geçen Türkçe kelimelere yer verdi. Yine Kazakistan’dan Dr. Nazgül Rakhatovna Balabekova, Türkçe-Kazakça dil ilişkilerinde dizilerin rolü üzerinde durarak, bu yolla Türkçe’den Kazakça’ya geçen kelimelere, hazır söz kalıplarına değindi.
YATAK ODASI TERİMLERİ
Arnavutluk’tan katılan Prof. Dr. Lindita Xhanari’nin ülkesinde yatak odasındaki yatak, yastık, yorgan, pencere gibi bütün kelimelerin Türkçe’den alıntı olduğunu söylemesi çok ilgi çekti. Türk mutfak kültürünün komşu mutfakları etkilemesiyle de Türkçenin diğer dillere verdiği çok sayıda kelimeye Prof. Dr. Sezer Özyaşamış Şakar bildirisinde, Farsça’ya geçen azuk, bâklavâ, dolme, kaşuk, ocak, yûha “yufka”, keymâk “kaymak” gibi çok sayıda örnekle değindi.
KİTABI YAYIMLANACAK
Elginkan Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Gaye Akçen ve vakıf çalışanlarının mükemmel ev sahipliğinde gerçekleşen kurultaya 33 bildiri sunularak, tartışıldı. Elginkan Vakfı 7. Uluslararası Türk Dili ve Edebiyatı Kurultayı’nın açış konuşmaları, sunulan bildiriler, paylaşılan veriler, tablolar ve değerlendirme konuşmaları yakında yayımlanacak kitapla bilim ve kültür dünyamıza kalıcı bir eser olarak kazandırılacak.
İki yıl sonra, 2027 Nisan’da toplanacak olan Elginkan Vakfı 8. Uluslararası Türk Dili ve Edebiyatı Kurultayı ise Türk edebiyatı alanında bildirilerin sunulacağı bilgi şöleni halinde gerçekleştirilecek.
Paylaş