Paylaş
İsmail Birateş’in kitabını da bu kategoride değerlendirmek gerekir:
‘Schubert ve Şevki Bey: Kısa Süren Uzun Hayatlar.’
Birateş’in iki besteciyi bir arada yazması, yalnız besteciler açısından değil, Batı toplumu ile Türk toplumu arasında sanatçıya bakış farkını da ortaya koymaktadır.
Bugün Schubert’in mezarı ile Şevki Bey’in mezarına baktığımızda bunu anlamak mümkündür. Şevki Bey döneminde sanatçı dostlukları da gündeme geliyor. Şevki Bey’in yaratıcılıktaki dehasına bir örnek verilmektedir.
Bir günlük gazeteyi almış bütün sayfaları bestelemiştir.
Bestecilerin eserlerini de bu kitapta görebilirsiniz.
Şevki Bey hakkında ünlü Türk müzisyenlerinin de düşüncelerini öğrenebilirsiniz:
- Alaeddin Yavaşça
- Cüneyd Orhon
- Yılmaz Öztuna
- Sadun Aksüt
- Ruşen Kam
İçindekiler:
Birinci Bölüm: Romantik Müziğin Dâhisi “Franz Schubert”
Bir Dehânın Doğuşu
Tanrı Ona Her Şeyi Öğretmişti
İlk Aşkı
Hayatının Dönüm Noktası
Platonik Aşkı
Sanatı
Schubert’in Hayran Olduğu Besteci “Ludwig van Beethoven”
Hastalığı ve Son Yılları
İkinci Bölüm: Türk’lerin Schubert’i “Şevki Bey”
Schubert ve Şevki Bey
Şarkı Bestekârlığı
Ustalık Dönemi
İçki ve Müsıki
Şevki Bey’in Ahmet Rasim ile Dostluğu
Donmaktan Kurtarılma Macerası
Kantocu Peruz
Natüvan Hanım’a Aşkı
Ani Ölümü
Sanatı
Yadıgâr-i Şevk
Nota Yayınları
Şevki Bey’in Çok Seslendirilen ve İlk Yayınlanan Eserleri
Yararlanılan Kaynaklar
ÖNSÖZ
İsmail Birateş, kitabın önsözünde çalışması hakkında bilgi veriyor:
“İki dâhi bestecinin kendilerine özgü karakterlerini ve ilginç yaşam öykülerini, bulundukları dönemin sanat anlayışı ve ortamı içerisinde ele alarak araştırdım. Çok sayıda kaynak ve belge üzerinde çalışma yaptım. 1797 yılında doğan Schubert’in kendisine ve ailesine ait tüm bilgiler, yaşamına dair çok sayıda belge, resim, el yazısı nota, mektup ve eşyaları bugüne kadar ulaşmış bulunmaktayken, Schubert’in ölümünden 32 yıl sonra dünyaya gelen Şevki Bey hakkında ise çok az bilgi ve belge yer almakta, kesin doğum tarihi ve annesinin adı bile bilinmemekteydi. Şevki Bey’den günümüze ulaşan pek bir şey yoktu. Bu iki şahsiyetin yaşamını ve sanatını ortak birtakım bağlantılar kurarak anlatırken, iki kültür arasındaki farkı görme imkânı da oluyor. Bu bağlamda ortaya ilginç bir çalışma çıktığı kanısındayım.
*
Schubert ve Şevki Bey; birisi Batı müziğinde diğeri Türk müziğinde Romantik Dönem’in en önemli şarkı bestecileri. Sadece 31 yıl süren yaşamlarında ve kısacık müzik kariyerlerinde, olağanüstü yaratıcılık güçleriyle birlikte, kavuşulamayan aşklarından aldıkları ilhamın da etkisiyle binden fazla şarkı bestelemişler. Duygusal ve melankolik kişiliğe sahip, içkiye düşkün, basit ve sade bir yaşam sürmüşler. Bundan dolayı Şevki Bey’e Türk’lerin Schubert’i denilmiş.
Bu kitapta, kısa süren yaşamlarına karşın bıraktıkları izlerle ve geleceğe uzanan etkileriyle aslında uzun bir hayat sürmüş olan iki dâhi bestecinin, kendilerine özgü karakterleri ve ilginç yaşam öyküleri, bulundukları dönemin sanat anlayışı ve ortamı içerisinde ele alınarak anılar ve belgeler eşliğinde anlatılıyor. Her müzikseverin edinmesi gereken bir kitap.”
(Siyah Beyaz Yayınevi)
Paylaş