Paylaş
Bazen bir derginin koleksiyonunu bulursunuz ama aradığınız sayı yoktur, gerçekten de bütün çabalarınız boşa gider.
Tıpkıbasımların birkaç özelliği vardır. Zamanın kullanılan hurufatından sayfa düzenine kadar birçok alanın tarihini bulursunuz. Yıllar önce yayımlanmış derginin yazarlarını, edebi anlayışını da öğrenirsiniz, derginin kimiliğini de.
Kahramanmaraş’ta yayımlanan Hamle dergisinin tıpkıbasım cildini görünce bunları düşündüm.
Hangi yılları kapsıyor: Kasım 1952–Nisan 1958.
Hamle’nin Tıpkıbasımı Üzerine:
“Çağını okumak, yaşadığı çağa kendisinden bir şeyler eklemek insanın bastırılamaz merakıdır. Gelecek zaman, bilinmezliğiyle insandaki merak duygusunu kışkırtır. Bugünü yaşayaduran insanoğlu yarınını güvene alabilmek düşüncesinden kopamaz. Bundan dolayı insan, hayatını zenginleştirecek derinliklere yolculuklar düzenler. Bireyler için geçerli olan bu durum toplumlar için de geçerliliğini korur. Çünkü gelecekte yankılanacak her ses ve eylem ister bireyin, isterse toplumun olsun, varlığının güvencesi olur.”
Hayrettin Güngör/Belediye Başkanı
Yedi Güzel Adam’ın Hamle’si
“Dergiler ve gazeteler, düşüncenin okura sunuluşunda sıralamanın önünde yer alır. Gazetelerle okuyucu önüne serilen köşeyazıları kalemin pasının alınmasına katkı sağlar. Yetkin yazarlarca düzenlenen sanat/edebiyat sayfaları da giderek bir düşünce platformu halini alır. Yazıya uyarılan yazar adayı, birinin önerisi veya el yordamıyla söz konusu sayfalardaki yazılara ulaşır. Bu yazılar aracılığıyla beğendiği yazarla bir yakınlık kurar. Yazara duyduğu yakınlığın neticesinde de yazı türünü/biçimini belirler.
Hamle’nin 22. sayısı son sayısı olur. İleriki yıllar boyunca da bir daha çıkmaz. Ancak Maraş’ta birçok dergiye ilham verir.” Duran Boz
NOTOS 93 EYLÜL-EKİM 2022
NOTOS’un bu sayısında Latife Tekin Dosyası’nı okuyoruz.
Latife Tekin için/Semih Gümüş:
“Notos’un bu sayısı Latife Tekin’e ayrıldı. Gene kapsamlı bir dosya hazırlamaya çalıştık. Yazarlar için hazırladığımız dosyaların meraklıları için gelecekte de kaynak olarak kullanılabilecek nitelikte olmasını önemsiyoruz. Üstelik Latife Tekin hemen bütün edebiyatseverlerin ilgi odağında, ilk akla gelen yazarlardan.”
Çatlak
Latife Tekin’de Dilsel Karşılaşmalar
“Dili hiçbir zaman yerleşilecek bir vatan olarak görmemesi, edebiyatı ‘dil kullanarak dilin dışına çıkma sanatı’ olarak tanımlaması, Tekin’i Türkçenin içinde yeni bir dil yaratmaya yönelten bunlardır.”
Nurdan Gürbilek
Kırk Yıl Sonra, Çocuklar ve Yoksullar
“Dünyanın sarsıntıları büyürken, hepimiz, bir anlamda Tekin’in yoksullarına, çocuklarına dönüşmeye başlıyoruz.”
Armağan Ekici
Latife Tekin’in Pankartı
“Sürüklenme hem çağın krizlerini bir ‘sine-göz’ gibi gösterdiği hem de bu krizlere karşı eylem ve pankart ihtimallerini sunduğu için kritik bir çağdaş siyasi anlatı. Bir nevi pankart-yazı.”
Ahmet Ergenç
Halk Takviminde Bir Latife Tekin
“Latife Tekin’in biricikliğine çok delilden biri de bu. Havayı koklamıyor o, göğe bakıyor.”
Haydar Ergülen
Zamansız’da Derin Ekolojinin İzinde/Zihinden Yeryüzüne İnen Dil, Beden ve Yas
“Zamansız çoğu durumda insanla özdeşleştirdiğimiz kayıp ve yas anlatısını evren, kâinat ya da yeryüzü anlamına gelen kozmosa açar. Bu jesti belli bir anlatı etiğini işaret etmek için önümüze koyar.”
Deniz Gündoğan İbrişim
Ormanda Ölüm Yokmuş’ta Karışımlar
“Romanın iç içe geçişler üzerine kurulu tematik ve biçimsel dokusu, bu türden bir yalnızlığın imkânsızlığını ve içe işlemenin hayatın asli niteliklerinden biri olduğunu ima eder. İnsan bir karışımın unsurudur, her şey iç içedir, dünya bir geçişimler silsilesidir.”
Fatih Altuğ
HECE
Eylül 2022 / Sayı 309
RASİM Özdenören bir süre HECE’yi yönetti. Birçok yayın toplantısında da birlikte olduk.
Hece Taşı/Rasim Özdenören’e Rahmet ve Saygıyla
Gönüllere Kayan Yıldız/Cahit Koytak
“Ayna gibi dururdu karşımızda
Ve kendisi de aynaya bakar gibi bakardı hep
Gözümüzün içine, ruhumuzun dibine:
Aklın binlerce yıl ötesine,
Kalbin millerce derinine,
Sanatın, bilginin, hikmetin zübdesine.
Bu senin ölümün değil, hayır,
Gül tarhlarının üstünden geçen
Simurgun gölgesi bu!”
Rasim Özdenören Kronolojisi (1940-2022)
Duran Boz
O Bir Kandildi
Arif Ay
“Öyküleriyle insanın ruh dünyasını, yaşadığı zaman içindeki çıkmazlarını, kaygılarını, korkularını, umutlarını, hayata tutunma çabalarını kaleminin tüm ustalığıyla anlatan Rasim Özdenören, denemelerinde İslami bakışın, Müslümanca düşünüşün ve yaşayışın haritasını ortaya koyar. Düşüncenin temel taşlarından olan günümüze ait kelime ve kavramları bir bir gözden geçirerek bu kelime ve kavramlara İslami bir öz ve anlam yükler. Kafa Karıştıran Kelimeler bu çabanın ürünüdür.”
İzler ve Suretler: Rasim Özdenören
Mehmet Narlı
Paylaş