40’lı yaşlardan sonra formda kalmak

Hayat 40’larda başlar. Eskiden bu yaşlara gelindiğinde, kadın-erkek fark etmeksizin bedenen yaş alma belirtilerinin gözle görülür olmasıyla birlikte “yaşlılık” algısı da kişinin yaşamına yansırdı. Oysa günümüzde yaş aralıkları açıldı, bu kavramlarla ilgili birçok değer yargısı da değişti.

Dolayısıyla bir dönemin orta yaşı günümüzde “ileri yaş gençlik” olarak kabul görüyor. Olması gereken de bu, çünkü yaş almak bedenen olduğu kadar zihnimizin, çevremizin, toplumun kodları ile de yakından ilgili.

Bu kodları değiştirmek bizim elimizde. Kendimize nasıl davrandığımız, hayatımızı nasıl yaşadığımız çok önemli.

Sağlıklı beslenerek, düzenli egzersiz yaparak bedenimizi diri; kitap okuyarak, hobiler edinerek ve sosyalleşerek de zihnimizi genç tutabiliriz.

Tabii buna bir de medikal estetik teknolojilerinin gelişimi ile günden güne pratikleşen, sonuçları daha da radikalleşen cihazlı, ameliyatsız vücut, cilt gençleştirme uygulamaları da eklendiğinde 40’lı yaşların bedene yansımalarını öteleyebiliriz.

Peki neler yapıyoruz?

RADYOFREKANSLA İNCELME MÜMKÜN

Farklı enerji kaynaklarıyla çalışan cihazlarla bölgesel yağlanmalara, sarkmalara ve selülitlerin, çatlakların görünümünde gözle görülür iyileşme sağlayabiliyoruz.

Bu enerji çeşitlerinden en sık kullanılanı; radyofrekans.

Genel olarak ameliyatsız vücut estetiği olarak nitelendirdiğimiz bu uygulamalar ağrısız, acısızdır ve anestezi gerektirmez.

Son birkaç yıldır trend olan raydofrekans ile incelme, uyguladığımız hastalarımızda, danışanlarımızda etkin sonuçları ile memnun ve mutlu eden bir uygulama.

Karın, bacak, sırt ve kol bölgelerine rahatça uygulanan bu sistemde vakumlu radyofrekansla yağ hücreleri sıvılaştırılıyor ve daha sonra lenf sistemiyle uzaklaştırılıyor.

Hafta iki kez olmak üzere 8-12 seans arasında uygulanarak istenen bölgede incelme, cilt sıkılaştırma ve toparlanma sağlıyor.

Bu cihazlı uygulamada altın kural; beslenmeye dikkat etmek ve su tüketimini azamide tutmak.

Su miktarına özellikle dikkat edilmeli, 2 litrenin altına inilmemeli.

10-12 SEANS UYGULANIR

Bir başka ameliyatsız vücut şekillendirme yönteminde de yine radyofrekans ile çalışan, yağ hücrelerini kontrollü olarak ısıtıp küçülterek dolaşım sistemi aracılığıyla vücuttan uzaklaştıran bir cihaz kullanıyoruz.

Vücuttan uzaklaştırılan yağ hücreleri ile birlikte hücrelerde oluşan kontrollü tahribatla kolajen üretimi tetiklenir, cilt elastikiyeti artar, vücutta gözle görülür toparlanma olur.

Bu sistemde yer alan vakum başlığı da cilt altındaki bağ dokuda oluşan ve portakal kabuğu görünümüne sebep olan, biz doktorların “bağ doku rahatsızlığı” diye nitelendirdiğimiz selülitlerin giderilmesine destek olur.

Bu uygulama da ağrısız ve acısızdır. Danışanın ihtiyacına göre haftada iki kez, 10-12 seans olarak uygulanır.

Karın, mide sıkılaştırma, iç kol, iç bacak, bel çevresi ve basenlere rahatça uygulanır.

‘YAZIN ESTETİĞE ARA VERELİM’ ALGISI YANLIŞ

Değerli okuyucularım, estetikle ilgili “Yaz geldi ara verelim, sonbaharda seanslara devam ederiz” gibi bir algı var. Oysa yazın da çok rahat bu uygulamaları yaptırabilirsiniz.

Hatta seanslara ara verildiği takdirde etkisi azalıyor, her ara verişte sil baştan, sıfırdan başlamak gerekiyor.

Sadece tatil arası verip, seansları aksatmadan devam edildiğinde istenilen görünüme kavuşmak inanın hayal değil.

Yapılması gerekenler sadece beslenmeye dikkat etmek, egzersiz yapmak, düzenli bir yaşam sürmek ve gerektiği takdirde uzmanlardan destek
almak.