Paylaş
Bir sabah uyandık ve telefonumuza düşen bildirimlere göz gezdirdik. “Yapay zeka destekli kişisel asistanlar”, “Blockchain teknolojisi ile güvenli veri paylaşımı”, “Akıllı şehirler...” Bu terimler, artık günlük yaşamımızın bir parçası haline geldi. Fakat bu yeniliklerin ardında yatan güç ve bu güçlerin hayatımızı nasıl değiştirdiği üzerine pek az kişi düşünüyor.
Yapay zeka (AI), belki de bu değişimin en büyük aktörü. Bir zamanlar sadece bilim kurgu filmlerinde gördüğümüz yapay zeka, artık hayatımızın her köşesinde. Alışveriş yaparken bize en uygun ürünü öneren algoritmalardan, sağlık sektöründe teşhis koyan sistemlere kadar... Örneğin, IBM'in Watson'ı, kanser teşhisinde doktorlara yardımcı olarak tıp dünyasında devrim yarattı. Google'ın DeepMind'ı, protein yapılarını çözerek biyoteknoloji alanında yeni kapılar açtı.
Yapay zekanın günlük hayattaki etkileri de oldukça geniş. Akıllı ev sistemleri, evimizi daha konforlu ve güvenli hale getirirken, kişisel asistanlar Siri, Alexa gibi günlük işlerimizi kolaylaştırıyor. Ancak bu teknolojilerin hayatımıza getirdiği değişimler, sadece kolaylıklarla sınırlı değil. Özellikle veri gizliliği ve güvenlik konuları, bu yeniliklerin gölgesinde dikkat edilmesi gereken önemli meseleler.
Dijital dönüşüm, sadece bireysel hayatlarımızı değil, toplumsal yapıyı da kökten değiştiriyor. Örneğin, eğitim sistemleri artık dijitalleşiyor. Uzaktan eğitim, pandeminin de etkisiyle, kalıcı bir hale gelmeye başladı. Öğrenciler, dünyanın dört bir yanından derslere katılabiliyor, sınıf arkadaşlarıyla sanal ortamlarda buluşabiliyor. Khan Academy ve Coursera gibi platformlar, eğitimde eşitliği artırarak bilgiye erişimi demokratikleştiriyor. Ancak, yüz yüze iletişimin ve sosyal etkileşimlerin azalması, farklı bir toplumsal dinamik yaratıyor.
Bir başka önemli alan ise iş dünyası... Otomasyon ve yapay zeka, birçok sektörde iş yapış şekillerini yeniden tanımlıyor. Rutin ve tekrarlayan işler, makineler tarafından yapılırken, insanlara daha yaratıcı ve stratejik görevler kalıyor. Boston Dynamics'in robotları, endüstride ve hizmet sektöründe yeni kapılar açıyor. Ancak bu dönüşüm, iş gücü piyasasında ciddi değişimlere neden oluyor. İş güvencesi, kariyer planlaması gibi konular, yeni bir perspektiften ele alınmak zorunda kalıyor.
Bu hızlı değişim dünyasında, dikkatimizi vermemiz gereken bazı önemli isimler ve gelişmeler var. Elon Musk, SpaceX ve Tesla ile sadece uzay ve otomotiv sektörlerinde değil, yapay zeka ve enerji alanlarında da devrim yaratıyor. OpenAI gibi kuruluşlar, yapay zekanın etik ve güvenlik konularında önemli çalışmalar yapıyor. Ayrıca, blockchain teknolojisi ile kripto para dünyasında yaşanan gelişmeler, finansal sistemlerin geleceğini yeniden şekillendiriyor.
Dijital dünya ve yapay zekanın hayatımızdaki etkileri, henüz tam olarak kestirilemeyen boyutlarda. Teknolojinin sunduğu fırsatları kucaklarken, getirdiği zorlukları da görmezden gelmemeliyiz. Geleceğe dair bu yolculukta, dengeli bir yaklaşım benimsemek ve insan olmanın özünü koruyarak teknolojiyi hayatımıza entegre etmek, en önemli görevimiz olacak.
Neden bunları yazdım.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın, yerel seçimler öncesi söz verdiği Yapay Zeka ve Akıllı Şehirler Müdürlüğü, belediye iştiraki İzmir İnovasyon ve Teknoloji A.Ş. bünyesinde kuruldu. Tugay; “Yeni birim akıllı teknolojiler yardımıyla İzmir'i daha yaşanabilir ve sürdürülebilir bir kente dönüştürme misyonuyla çalışacak” dedi.
Birincisi verilen sözün yerine getirilmesi güzel bir şey... İkincisi bu birimin öncü ve örnek işler yapmasını dilerim.
Dilerim kağıt üstünde değil; hayatın içinde de bu uygulamaların faydalarını görürüz.
Akıllı bir şehir yaratmak
bir felsefeyi anlatıyor
YAPAY Zeka ve Akıllı Şehirler Müdürlüğü, öncelikle akıllı ulaşım sistemleri için çalışacak. Trafik yönetimi ve toplu taşıma hizmetlerinin optimizasyonu ile kentteki ulaşım sorunlarının azaltılması öncelikli hedef olacak.
Türkiye’de bir başka belediyede bu burumu duymadım ama başka ülkelerde var.
Bu tür müdürlükler genellikle teknoloji odaklı şehir yönetimi, verimlilik ve sürdürülebilirlik konularında çalışıyor. İşte birkaç örnek:
1. Barcelona, İspanya... Barcelona Akıllı Şehir Müdürlüğü, şehirdeki akıllı şehir projelerini yönetiyor ve teknolojiyle inovasyonu teşvik ediyor.
2. Dubai, Birleşik Arap Emirlikleri... Dubai Akıllı Şehir İdaresi, şehrin dijital dönüşümünü ve akıllı şehir projelerini yöneten birim. Dubai, yapay zeka ve IoT yani nesnelerin interneti gibi teknolojilerle çeşitli projeler yürütüyor.
3. Seul, Güney Kore... Seul Akıllı Şehir Bürosu, şehirdeki akıllı şehir uygulamalarını ve projelerini koordine ediyor. Bu birim, yapay zeka ve veri analitiği gibi teknolojileri kullanarak şehrin yaşam kalitesini artırmayı amaçlıyor.
4. Singapur... Singapur'da Akıllı Ulus ve Dijital Hükümet Ofisi (Smart Nation and Digital Government Office), ülkenin akıllı şehir stratejilerini ve projelerini yönetiyor.
İzmir’in bu şehirler arasında olması sevindirici…
Bütün uygulamaları yakından takip edeceğim.
Kentleşmede sınıfta kaldık
DÜNYADA yapay zekayı kullanarak, akıllı şehirler yaratan ve öncü olan bu 4 şehri de gezdim.
Yani Barselona, Dubai, Seul ve Singapur...
Gerçekten de son 30 yılda harika projelere imza atılmış şehirler…
Bu şehirleri düşündüğümüzde kentleşme adına İzmir’in ve Türkiye’deki diğer büyükşehirlerin daha işin başında olduğunu itiraf etmemiz gerekir.
Bu şehirlerin hiçbirinde duran bir trafik yoktur. Hiçbirinde binalar üzerinize gelmez. Hiçbirinde bir sıkışmışlık hissi yaşamazsınız.
Türkiye birçok konuda başarılı oldu. Ancak şehirleşmede sınıfta kaldığımızı söylemeliyim.
Paylaş