Paylaş
Son dört günde ise ‘benzer’ iki olay daha yaşandı Keçiören’de.
Altınok’un beş seçim bürosu daha kurşunladı.
Henüz adayı bile belli olmayan CHP’nin seçim bürosunun önündeki bayraklar kesildi, dört kurşun bırakıldı.
Olayların faili ise belli değil.
‘Neler oluyor Keçiören’de?’ diye Belediye Başkanı Mustafa Ak’a sordum:
* Bu olayları tasvip etmek mümkün değil
* Herkes sandıktan çıkacak sonuca razı olmalı ve sokak çalışmalarını çatışmaya dönüştürmemeli.
* Bu işin propaganda aracı olarak kullanılma ihtimali var.
* Eğer birileri propaganda için bunu yapıyorsa hesabı sorulmalı.
Bu olaylar saldırı mı yoksa propaganda aracı mı, şimdilik bilemiyoruz. Polis bir an önce bu işin faillerini bulmalı ve cezalandırmalı. Yoksa 10 gün içinde yaşanan 4 saldırı, bu işin üstüne gitmek için yeterli değil mi?
BAŞKAN KİM OLACAK
Ankara’nın Büyükşehir Belediye Başkanı kim olacak?
Bugün için Melih Gökçek tarafı kendinden emin. Aradaki fark noktasında mutabık değiller sadece. Gökçek cephesinde Yavaş’la farkı 4 puan olarak gösteren de var, 7 puan olarak gösteren de. Hatta 10, 14 diyenler de...
Türkiye seçim tarihinin en iddialı ve etkili propaganda sürecini yürüteceklerini söyleyip, ‘Bekleyin, farkımızı göreceksiniz’ diyorlar.
Mansur Yavaş cephesi ise hala sessiz. Proje ekibi bir yandan çalışmalarını sürdürürken, Yavaş hem propaganda malzemelerini toparlıyor hem de seçim stratejisini oluşturuyor.
Yavaş cephesinin sessizlikteki istikrarı öyle bir boyut almış ki, ne kendilerine yönelik televizyon yayınlarını dikkate alıyorlar ne de internette dolaşan Yavaş’ın geçtiğimiz yıllarda söylediği sözlerle ilgili eleştirileri. Şubat başında etkin propaganda dönemine başlayıp ‘Herkesin başkanı’ sloganıyla Başkentlilerin karşısına çıkacak.
Mevlüt Karakaya cephesi ise sahaya ilk çıkan aday olmanın büyük avantajını kullandıkları düşüncesinde.
MHP Karakaya’yla neredeyse 100 gündür sahada. Aslında Ankara’da seçimin kaderini kazansa da kaybetse de Karakaya’nın performansı belirleyecek. Kazanacak kadar oy alırsa kendisi ve partisi için ne ala.
Kaybederse yüzde 15’in üstü Gökçek’e altı Yavaş’a yarayacak.
Tam olarak başlayamayan seçim sürecinde son durum böyle.
İMRAHOR’U DEĞİL AKLIMIZI KAYBEDİYORUZ
İngiliz bilim adamlarının yeşil alanların insan üstündeki etkileriyle ilgili araştırması önceki gün gazetelerde yer buldu.
Araştırma sonucunda özetle yeşil alanların, kısa süreli mutluluk veren maaş artışı veya terfinin aksine, akıl sağlığı üzerinde kalıcı olumlu etkisi olduğu belirtiliyordu.
Bugün Ankara Hürriyet’in kent habercisi Ender Baykuş’un, Başkent’in en önemli vadilerinden olan İmrahor Vadisi’yle ilgili haberini okudunuz.
İmrahor son bir yıldır Ankara Hürriyet’in merceğinde.
Daha önce iki kez bu yeşil alanın yok oluşuna dikkat çekerek manşet yapmıştık.
Bugün gelinen nokta ise tam bir felaket. Çöp yığınları, kaçak dökülen hafriyat...
Şehrin diğer ucunda Mogan Gölü’nün kirliliği...
İngiliz bilim adamlarının araştırmasını göz önünde bulundurursak, İmrahor’u ve diğer yeşil alanlarımızı kaybetmiyoruz, akıl sağlığımız kaybediyoruz aslında...
Paylaş