PaylaÅŸ
Önce dünkü rapordan bir iki noktayı alıntılayalım: Morgan Stanley ekonomisti Çevik, Türkiye’nin 2004 yılı büyüme beklentisini yüzde 7 olarak revize etmişti. Son raporda ise bu oranı yeniden yükseltti ve ekonominin 2004 yılında yüzde 8,2 oranında büyüyeceği tahmininde bulundu. 2005 yılı büyüme tahminini de yüzde 7,2’den yüzde 7,8’e yükseltti. Üstelik bu büyüme oranlarının da enflasyonla mücadele için sorun oluşturmayacağını belirtiyor.
Bugün elimize ulaşan raporda ise şu başlıklar dikkat çekiyor:
+++ Enflasyonsuz GSMH büyümesi 2004 yılı ilk çeyreğinde tam 10.1% oranında oldu. Son iki yılda toplam % 14.1'lik bir büyüme yaşayan Türk ekonomisinin, açıklanacak yeni ekonomik veriler ve indikatörlerden sonrada bu yüksek performansını sürdürmesi bekleniyor.
+++ Ekonomide beklenenden fazla oluşan büyüme herhangi bir ekonomik ısınmaya sebep olmayacağı gibi dezenflasyon karşısındada bir engel teşkil etmiyor. Verimlilik artışı ve piyasalardaki sermaye birikiminin yarattığı olumlu etkiler, sektördeki üretim oranını arttırıyor ve makroekonomik verilerin her geçen gün biraz daha iyileşmesini sağlıyor.
+++ Türkiye tarihindeki en önemli verimlilik artışı sürecine girmiş durumda. Eldeki veriler Türkiye’deki verimlik artışının son üç yılda büyük bir ivme kazandığını gösteriyor. 1960-2000 yılları arasında ortalama % 3'lük bir orana sahip olan verimlilik artışı, bir belirsizlikler ve ekonomik krizler çağı olan 90'larda % 2.1 seviyelerine kadar inmişti. Fakat eldeki makro ekonomik veriler Türk ekonomisinin son üç yılda ortalama % 8.8 oranında bir verimlilik artışı yaşadığını gösteriyor.
+++ÂÃœretkenlik artışı ise ekonomide yapısal geliÅŸim sürecinin temel taÅŸlarından biri olarak göze çarpıyor. Ekonomideki yapısal ve kurumsal geliÅŸim süreci özellikle 2001 krizinden beri ilk kez bu kadar pozitif bir yönde ilerliyor. Kriz öncesi 90'lı yıllarda toplam faktör verimliliÄŸi oranı yıl başına kadar % 0.5’lik bir seyir izlerken bu oran kriz sonrası ekonomik dönemde ortalama yıllık % 5.2'ye kadar çıkmıştır.
+++ Yatırım harcamalarında yaşanan gözle görülür artış verimlilik artış oranını yükselten başka bir veri olarak dikkat çekiyor. Envanter alımında yaşanan ve son iki yılın % 52.5'lik artış oranını sürklase eden 89.6%'lık artış oranı daha uzun zaman verimlilik artışını yukarı trendde tutmaya devam edecek.
+++ Teknolojik gelişmelerdeki ilerleme hızı ise verimlilik artışında anahtar rolü oynayacak. Makroekonomik alandaki engeller, mikroekonomik verilerdeki bazı belirsizlikler nedeniyle Türk ekonomisi hala araştırma ve geliştirme alanındaki yatırımlarda dünya ortalamasının oldukça altında bulunuyor.
+++ Sonuç olarak ekonomik alanda yapılacak olan yapısal reformlar uzun vadede yüksek verimlilik artışı oranlarına ulaşılmasını sağlayacak. Yapısal alanda son 4 yılda yaşanan büyük değişiklikler, 2000 yılında yaşanan ekonomik durgunluğun etkisini azaltmaya ve ekonominin yükseliş trendinde kalmasını sağlamaya devam edecek.
Bu veriler tamamen tarafsız bir kuruluşun Türkiye ekonomisi hakkında anlattıkları. Arada iyi haberlere ve yorumlara da ihtiyacımız var galiba...
PaylaÅŸ