Paylaş
Peki bunun piyasadaki yansıması nasıl olacak? Elbette ki dalgalanma yaratacak. Ama bir gün önce borsayı 22 bin 300’lere çekerken ertesi gün 23 binlere fırlatacak bir dalgalanma beklemek doğru mu? Eğer tüm bunlar önceden tahmin edilemeyen sürpriz gelişmeler olsaydı evet, Türkiye Borsası’nda yer yerinden bile oynayabilirdi. Buna alışkınız. Ama tüm bunları eğer ben bile aylar öncesinde yazmışsam, para sahiplerinin ve uzmanların bilmemesi mümkün değil.
O zaman ne oluyor? Neler oluyor?
Şu oluyor efendim: Keriz silkeleme lafını daha önce duymuşsunuzdur muhakkak. Keriz silkeleme, borsada planlı olarak gerçekleştirilen operasyonlardan birine verilen isimdir. Organize bir iştir. Bir kaç manipülatörün bir araya gelmesi ile gerçekleştirilir. Uzun vadeli bir stratejidir elbette ki. Genel orta vade beklentinin olumlu olduğu dönemlerde eğer borsanın büyüklerinin elinde para kazanmalarını sağlayacak hisse senedi yoksa ya da ellerindeki hisse senedi miktar-dağılımını yeterli görmüyorlarsa bunu elde etmeye çalışırlar. Nereden bulacaklar hisse senedini, birilerinin satması lazım. Ama orta vade beklenti olumlu ve elbette satış yapanlar var ama piyasanın geneli de elindeki hisse senedinden ayrılmak istemiyorsa o zaman kısa vadeli bir olumsuz beklenti bulunur, yaratılır ya da var olan, bilinen minör olumsuzluklar abartılır.
Bu abartma işlemi ise tam yumurtanın kapıya dayandığı dönemde yapılır. Abartma işleminin de elbette bir kaç yöntemi vardır. Ya bunu fısıltı gazetesi ile piyasaya yayarlar, ya da kendi hesapları arasında birden hızlı satış işlemleri gerçekleştirirler. İMKB 30 içindeki bir kaç hisse senedine gelen bir kaç bin lotluk satış, piyasada domino etkisi yaratmaya yeter de artır. Zaten büyüklerin daha orta boy kuyrukçuları onların neyin peşinde olduğunu anında anlayıp operasyona kendi çaplarıyla dahil olurlar. Piyasada birden hava karışır. Tam bu panik havası piyasanın geri kalanına sirayet ettiğinde ise büyükler ve takipçileri satışı keser ve panik içindeki küçüklerin sattığı malları, üstelik ucuz fiyattan toplamaya başlarlar...
Bir sonraki gün bakarsınız ki sadece saatler önce yerlerde sürünen piyasa bir kaç yüz puan birden fırlamıştır. Büyükler ucuza mal ettikleri yeni hisse senetlerini portföylerine koyup, artık yakın sayılacak olumlu beklentinin tadını çıkarırken panik sırasında elindekini avucundakini satan küçük yatırımcıya ise sadece yutkunmak kalmıştır...
Buna borsa literatüründe keriz silkeleme operasyonu denir.
Şimdi yukardaki formülde, orta vadeli beklenti yerine 17 Aralık’ı, kısa vadeli olumsuzluk yerine de Sarkozy’nin sözlerini koyun, durum daha net anlaşılır sanırım. Dün bunu yaşadık. İşin komiği, keriz sallama operasyonu başka bir biçimiyle, haber ve yorumlama anlamında, beni de salladı. Olur tabi böyle şeyler arada...
Not: Operasyon beni de salladı derken sakın aklınıza borsa gelmesin, beş kuruş param yok benim borsada. Şimdiye kadar da olmadı. Zaten borsa haberciliğini öğrendiğim ustam Sabah gazetesi köşe yazarı Abdurrahman Yıldırım’a verdiğim söz gereği borsaya, faize yatırım yapmaya başladığım gün finans haberciliğini bırakacağım... Böyle biline...
Paylaş