Paylaş
2000 yılı başında yaşanan ralli sonrası süreçte Türkiye sermaye piyasalarını terk eden yabancı yatırımcı üç yıldır geri dönmedi. Yerli yatırımcıların da gücü belirli bir yere kadar olunca İMKB 100 endeksi’nin özellikle de bugünlerde para eksikliği nedeniyle bir türlü olumlu beklentileri yeri kadar güçlü satın alamadığını izledik.
Yeni çıkan Yabancı Yatırımlar Kanunu’nun borsadaki para eksikliğine çare olup olamayacağı bu sıralar en çok konuşulan konu. Bu nedenle biz de Borsa Uzmanları Derneği’nden Nazmi Sarıkaya’nın bu konudaki bir yazısını size aktarmayı uygun gördük.
Şöyle diyor Sarıkaya: “Ülkemizde istihdam ve iş olanakları yaratılması için yabancı sermayeyi ülkeye çakmak ve yabancı yatırımcıların önünde oluşan bürokratik engelleri azaltmak maksadıyla hazırlanan 4875 sayılı “Doğrudan Yabancı Yarımlar Kanunu” Cumhurbaşkanı tarafından onaylanarak yürürlüğe girdi. 17 Haziran 2003 tarihli resmi gazetede yayımlanan kanun aynı zamanda IMF ile yapılan görüşmelerde de çıkarılması istenen ana kanunlar arasında bulunuyordu.
Bilindiği üzere yıllardır Türkiye’nin layıkıyla yabancı sermaye girişini sağlayamadığı, Türkiye’den daha kötü durumdaki ülkelerin bile daha fazla yabancı sermaye girişini sağladığı ve bununla birlikte Türkiye’ye gelen kısıtlı da olsa yabancı sermayenin kısa vadeli ve spekülatif karakterli olduğu hep dile getirilen bir husustu.
Başta YASED ve TEBE olmak üzere konuyla ilgili bazı kuruluşlar da yabancı sermayenin ülkeye girişi konusunda karşılaşılan güçlükleri kamuoyunda yıllardır dile getirmişti. İşte Cumhurbaşkanı tarafından onaylanarak yürürlüğe giren yeni yasa ile özellikle ülkeye yatırım yapmak maksadıyla sermaye getiren kurum ve kişilerin önündeki engellerin kaldırılması ve yabancı sermaye girişinin kolaylaştırılıp özendirilmesi hedeflenmektedir.
Yasanın getirdği yenilikleri şöyle sıralamak mümkündür:
1- Yabancı yatırım ve yabancı yatırımcı kavramları genişletilmiş ve kavramlar ulusal boyuttan uluslar arası kabul görmüş düzenlemelere uygun hale getirilmiştir. Buna göre sadece yabancı ülke vatandaşları değil yabancı ülkede ikamet eden Türk vatandaşlarının da yabancı yatırımcı sayılması düzenlenmiştir. Yeni bir şirket kurmaksızın ülke içinde faal bir şirkete ortak olunması da yabancı yatırım kapsamına alınmıştır.
2- Yabancı yatırımların ülkeye girişlerinin teşvik edilmesi bağlamında daha önceki uygulamada ilgili yönetmeliklerde bulunan bir çok izin, bildirim, başvuru vç bürokratik süreç kaldırılarak yerine sadece Hazine Müsteşarlığı’na bildirimin yeterli olacağına dair ferahlatıcı bir düzenleme getirilmiştir. Yeni kanun ile yabancı sermaye ve yatırımcılar konusunda strateji geliştirmek için Hazine yetkili kılınmıştır. Böylelikle çok başlılığın ve zaman kaybının önüne geçilmesi hedeflenmiştir.
3- Doğrudan yabancı yatırımların kamu yararı gerekmedikçe ve karşılıkları ödenmedikçe kamulaştırılamayacağı ve devletleştirilemeyeceği, yabancı yatırımcıların Türkiye’deki faaliyetlerinden ve işlemlerinden doğan çeşili gelirleri bankalar veya özel finans kuruluşları aracılığıyla serbestçe yurtdışına transfer edebilecekleri, uyuşmazlık durumunda uluslar arası tahkime başvurulabileceği hususları da yenu kanun kapsamında yer almaktadır.
4- Geç de olsa yapılan bu düzenlemenin ülkemizi yabancı sermaye girişi bağlamında hak ettiği yere getirmesini diliyoruz.”
Paylaş