Junker, Bariner, Eurlings

Piyasalar bugün yukardaki bu üç ismi ve söylediklerini tartışıyor. Piyasada olumlu bir hareket olacağını söyleyenler de, hiç bir şey değişmeyecek diyenler de bu üç isme gönderme yapıyor.Junker, 1 Ocak 2005’ten itibaren AB dönem başkanlığını devralacak olan Lüksemburg’un başbakanı.Barnier, Fransa’nın dışişleri bakanı.Eurlings ise AP’nin Türkiye raportörü...Bugün sabah saatlerinden bu yana aracı kurumların araştırma raporlarını okuyorum. Hemen hemen tüm raporlarda piyasaların kısa vadeli yönün yukarı olduğu belirtiliyor. Buna gerekçe olarak da Başbakan Recep Tayyip Erdogan’ın Lüksemburg’a yaptığı ziyarette başbakan Junker’in söyledikleri gösteriliyor. Junker yaptığı açıklamada Türkiye ile üyelik müzakerelerinin 2005 yılının ilk altı ayında başlaması yönünde görüş bildirdi. Daha önce de defalarca söylemiştik. Kasım ayının ortalarından itibaren 17 Aralık’a kadar geçecek süre içinde borsadaki hareketin yukarı yönlü olmasını bekliyoruz diye. Sebep ise işte yukardaki satırlarda gizli. Bu süreçte Türkiye’nin adaylığını destekleyen ülkelerden olumlu açıklamar gelecek. Piyasa sadece bunlara dikkat edecek. Ama elbette bunun tam tersi de olacak.Örneğin Junker’in açıklamaları ile hemen hemen aynı saatte Fransa Dışişleri Bakanı Barnier de bir açıklama yaptı. Barnier Türkiye ile müzakerelerin 2005 yılı sonu ya da 2006 başında başlayabileceğini söyledi. Barnier’ye göre Türkiye’nin müzakereler öncesi bir hazırlık dönemine ihtiyacı olacak. Asıl sebep bu değil tabii ki. Fransa, Türkiye ile müzakerelerin AB anayasası oylandıktan sonra başlamasını istiyor. Aslında hiç başlamamasını istiyor ama gelinen noktada artık bu mümkün değil. Bunun yanında AB’nin Türkiye raportörü Hollandalı Hristiyan Demokrat parlamenter Camiel Eurlings’in Türkiye raporu ile ilgili gelişmeler de gözardı edilmemeli. Rapor Avrupa Parlamento’su’nda büyük gürültü kopardı ve sözde değişti. Ermeni soykırımının tanınması, aleviler dini azınlıktır gibi şeyler artık raporda yer almıyor ama Türkiye’nin asıl istediği “görüşmelerin hemen başlaması” yönünde bir cümle de içermiyor. Türkiye’nin AB üyeliği ve müzakere tarihi ile ilgili olarak sadece dün ve bugün yapılan açıklamalar bile aslında sayfalar dolusu. Tarih yaklaştıkça bu açıklamaların sayısı ve derinliği de artacak. Bakalım o zaman piyasalar hangi kanadın söylediklerine tepki verecek...
Yazarın Tüm Yazıları