Borsa yılın ikinci işlem günün ile birlikte 1 cent seviyesine doğru hareket etme eğilimini gösteriyor. Yılın ilk iki günü, yabancı yatırımcı girişi olmamasına rağmen piyasadaki yerli yatırımcının borsada işlem yapma isteğini göstermesi açısından olumlu. Hava döndü mü? İşte asıl cevap verilmesi gereken soru bu.
Çünkü eğer piyasa oyuncuları havanın döndüğüne inanırsa bu onların risk-gelir hedeflemelerini yeniden yapmalarını sağlayacak. Ve eğer gerçekten de risk-getiri dengesi biraz daha yukarda kurulursa endeksin oldukça hızlı bir yükseliş yaşaması hiç de olasılık dışı olmayacak.
Bu yazıda rakamlar ya da rakamlara dayanan verilerden bahsetmeyeceğiz çünkü konu rakamların ötesinde. Eğer borsa oyuncuları Türkiye'nin 2002 yılında ekonomik programı tavizsiz uygulayacağını, bankacılık sisteminin düzeltileceğini, reel sektörün yavaş yavaş da olsa ayağa kalkmaya başlayacağını beklenti olarak gündemlerine alırsa, endeksin 7.500'lerden 14 binlere gelmiş olması hiç bir şey ifade etmeyecek.
Elinde hisse senedi olanlar bunu satmayacak. Satan olsa bile bu seviyelerden yeni alımlar gelecek ve endeks yukarı yönde hareketini sürdürecek. Endeks bazında şu anda yüzde 100'e yakın bir getiri var ama bu olumlu beklentinin sunacağı potansiyel getiri çok daha yüksek olduğu için bu varsayım gerçekleşebilecek.
Ya da tam tersini düşünün. Hükümet elinden geleni yapıyor. Ama piyasada kimse güvenmediği için harcama yapmıyor, yastık altındaki dövizini piyasaya çıkartmıyor, harcama yapmıyor devlete borç verimiyor. O zaman tüm ekonomi gibi borsada da 14 binli seviyelerin hiç bir anlamı kalmayacak.