Yaklaşık iki haftadır hem Hürriyetim'deki yazılarımda hem de CNN Türk'teki yayınlarımda borsanın yılsonunu getirmekte zorlanacağını belirtiyorum. Sağolsun borsa endeksi de hareketi ile bizi haksız çıkarmadı. Hem Aralık ayının ikinci, yani üç günlük kısa işlem haftası hem de yılın son haftasındaki hareket bu görüşü destekler nitelikte. Yani İMKB'de bu yıl beklenen geleneksel yılsonu yükselişini izleyemeyeceğiz. Hatta bir miktar satış gelmesi de şaşırtıcı olmayacak.
Bir kaç veriyi alt alta koyalım. Endeksin Aralık ayı başından bu yana hareket ettiği bant ağırlıklı olarak 12.500-13.000 puan arasında. Aralık ayının ilk haftasında günlük ortalama işlem hacmi 700 trilyon, ikinci haftasında 500 trilyon, üçüncü haftasında ise 350 trilyon lira oldu.
Tüm veriler bizi destekliyor. Ama Salı günü garip bir hareket oldu. Birinci seansın son 10 dakikasından itibaren işlem hacmi artmaya İMKB 30 hisselerine de alım gelmeye başladı. "Acaba trend şimdiden değişmeye mi başladı" diye düşünürken sağolsun borsacılar yardımıma yetişti.
Konuştuğum borsacılar yükselişirn nedenini şöyle anlattı: "Ecevit ABD'ye gidecek ve yanında Derviş'i de götürecek ya. Galiba yeni bir ek yardım gelecek."
Komik değil mi?
Tabii ki gerçek neden bu değil. Salı günü Hazine yılın son ihalesini yaptı. İhalenin kaderini de küçük yatırımcı belirledi. Kısa vadeli bu ihlade 1 katrilyona yakın satış yapıldı ve yüzde 72'lik faize fit olan yatırımcı dolar bozdurup bono aldı. Yani iyi getiri olunca yatırımcının dolardan vazgeçebileceği görüldü.
"O zaman yatırımcı yükselen borsaya da gelir" diyen büyükler fiktif işlemlerle piyasayı yükseltmeye, ısıtmaya başladı. Ama hesap tutmadı. Büyüklerin deyimi ile "kuşlar" borsaya gelmedi.
Neymiş? Demek ki günlük harekete kanmamak gerekirmiş.