Ben 500 dolarımı istiyorum

IMF Türkiye Masası Şefi Kahkonene kişi başına 400-500 dolarlık tutar ile IMF'nin en büyük yardımı Türkiye'ye verdiğini belirtti. İyi de nerede ki bu para. Ben payıma düşen kısmı şimdi istiyorum. İlgili kimse duyurulur.

Haberin Devamı

Aşağıda bu hafta yaşanan iki gelişme ile ilgili bilgileri okuyacaksınız. Biri Türkiye'den diğeri ise ABD'den. Türkiye ile ilgili olan gelişmeye baktığınızda IMF'ye yöneltilen "tahsilatçı" ya da "icra memuru" eleştirilerinin ne kadar haklı (ya da haksız) olduğu görülecek.

IMF Türkiye masası şefi Kahkonen'in baskıcı, zorba ve hatta yukardan bakar bir üslupla konuştuğunu ve Türkiye için çizdikleri toparlanma sürecinde nihai hedefin "paramızı bu ülkeden nasıl çıkartırız" noktasında kilitlendiğini göreceksiniz.

İkinci bölümde ise IMF'nin kardeşi Dünya Bankası'nın nasıl kurucusu tarafından kıyasıya eleştirildiğini, kuruluş başkanının beceriksizlik itirafını okuyacaksınız. Bunları niye yazdığıma gelince...

Belki tamamı yanlış görüşler ya da bakış açıları olabilir. Ama birileri bana "şunu mutlaka yapmalısın, tek yol bu, Tek güvenilecek yer şurası, başka şans yok, bak işte kurtarıcımız" dediğinde tüylerim diken diken oluyor. Ben de o zaman "peki bunlara ne diyeceksiniz" demek istiyorum. İşte aşağıdaki iki haber bu sözleri söylemek için birebir...

Haberin Devamı

IMF heyetinin Türkiye'deki temasları artık sona doğru yaklaşıyor. Bu temaslar Türkiye'nin 28 Şubat'ta kuru dalgalanmaya bırakmasıyla (devalüasyonla) çöpe attığı 17. stand-by anlaşmasının ardından imzalanan 18. stand-by anlaşmasının ilk gözden geçirme toplantısı. Bu toplantının ardından Türkiye de Ek Niyet Mektubu'nu IMF'ye gönderecek.

'En çok yardımı Türkiye aldı'

Cuma gününün gelişmelerine baktığımızda Türk İş Yönetimi ile IMF heyeti arasındaki görüşmenin oldukça ilginç olduğunu görüyoruz. IMF Türkiye Masası Şefi Juha Kahkonen Bayram Türk İş Başkanı Bayram Meral ile görüşürken Türkiye'in mevcut programdan başka şansının olmadığını, belirterek şöyle konuştu:

"Bu program ile Türkiye büyümeye geçecek, istihdam artacak ve ülke bize olan borcunu ödeyecek".  Kahkonen ayrıca IMF'nin en yüksek krediyi Türkiye'ye verdiğini ve bu kredinin kişi başına 400-500 dolar arasında olduğunu söyledi.

Kahkonen kamuoyunun desteklemediği bir programın başarılı olmasının zor olduğunu bildiğini de belirterek "Kamuoyuna bu programı desteklemelerini öneriyorum çünkü başka şansları yok" dedi.

Haberin Devamı

'Ekiden beceriksizdik, şimdi daha iyiyiz'

Bundan bir kaç gün önce yani 11 Mart'ta Reuters Washington Muhabiri Anna Willard Dünya Bankası'na ABD Hazine Bakanlığı tarafından yöneltilen eleştirilerle ilgili bir haber yaptı. Willard haberinde özetle şunları söylüyor:

"ABD üst düzey yöneticileri tarafından ülkelere gönderilen yardımı çarçur etkemle suçlanan Dünya Bankası (DB) bu eleştirinin geçmiş dönem için kısmen haklı olabileceğini ama bugün dış yardımların eskisine kıyasla çok daha verimli kullanıldığını belirtti. "Başarılarımız kadar başarısızlıklarımızdan da ders almayı öğrendik"denilen açıklamada yardım alan ülkelerin zayıf ekonomi politikaları yürüttüklerini,  kurumsal yapılarının yozlaştığını ama buna karşılık para veren ülkelerin de yaptıkları yanlışlarla ekonomik gelişmenin önünü kestikleri belirtildi.

Haberin Devamı

Afrika felaketi

Açıklamada orta Afrika ülkelerinde kişi başına düşen gelirin 1965-1999 arasında hiç artmadığı, Asya ve Doğu Avrupa'daki geçiş ekonomilernide 1990'lı yıllarda yaşam standardında hızlı düşüş ve yükselişler yaşandığı belirtilerek bunun nedeni şöyle açıklandı:

"Soğuk savaş döneminde ülkelere apılan yardımlar jeopolitik amaçlara hizmet etti. Yardımlar izole edilmiş projelere veya reform yapma isteği olmayan hükümetlere gönderildi.

DB'nin dış yardımları en ucuz fonlama yöntemi olan Uluslararası Gelişim Kurumu (International Development Association-IDA) tarafından gerçekleştiriliyor. Banka bu yıl IDA fonlarındaki para miktarının 12.5 milyar dolar daha artırılması için üye ülkelere başvurmuş ama bu talep ABD ile AB arasında artırımın biçimi konusundaki uyuşmazlık nedeniyle yerine getirilmemişti.

Haberin Devamı

Ayrıca DB Başkanı James Wolfensohn bir hafta kadar önce üye ülkeleri dış yardım konusunda cimri olmakla suçlayıp bütçeden bu alana ayrılan payın iki katına çıkarılmasını istemişti. Wolfensohn,  Milenyum Gelişme Hedefleri'ne ulaşılabilmesi için yıllık ek 40-60 milyar dolara ihtiyaçları olduğunu da vurguladı. Wolfensohn ayrıca 11 Eylül olayları ile fakir ve  zengin ülkeler arasıdaki duvarların yıkıldığını, insanların yoksulluk içinde yaşadığı ülkelerdeki olayların artık tüm dünyayı doğrudan etkilediğini de söyledi.

ABD'nin DB şüphesi

Fakat özellikle ABD yani DB'nin en büyük ortağı fonların kullanımı konusunda şüpheleri olduğunu ve miktarı artırmadan önce paranın etkili kulanılacağı konusunda ikna edilmesi gerektiğini öne sürdü.

ABD Hazine Bakanı Paul O'Neill Dünya Bankası açıklaması öncesinde bir konuşmada Dünya Bankası'nı sert sözlerle eleştirmiş ve "Amerikalı çalışanların ödediği vergileri işe yaramaz projelere harcatmak istemiyorum" demişi.

Haberin Devamı

O'Neill daha önceki çabalardan eğer varsa başarılı olanları görmekten de mutlu olacağını ifade belirterek terörizme karşı mali savaş başlıklı bir konferansta "Dünya nüfusunun çok büyük bir kısmı günlük 1 doların altında gelirle yaşamaya çalışıyor. Bu da 50 yıllık çabanın pek de başarılı olmadığı anlamına geliyor" diye konuşmuştu.

ABD GSMH'sının yüzde 0.1'inin dış yardımlara ayırıyor. Oysa Birleşmiş Milletler bu oranın yüzde 0.7 olması gerektiği konusuda bir tavsiye kararı yayımladı. Sadece ABD değil diğer Avrupalı ülkeler de bütçeden ayrılması gereken miktar konusunda belirlenen hedefin çok çok altında kalıyor.

Yazarın Tüm Yazıları