Paylaş
Pek sevmediğim bir huyum var. Sanki beni okuyan tüm insanlar hiç bir gün kaçırmadan okuyorlarmış gibi düşünürüm. Bu nedenle de daha önce değindiğim bir konuyu tekrar etmemeye özen gösteririm. Tüpraş örneği gibi zaman içinde gelişen olaylarda değil elbette. Onlarda her tekrar asılnda yeni bir konunun eklenmesi ile oluşur. Yani temelde yapılan tekrar değil haber takibidir. Ama bu kez ister istemez tekrar var.
İstanbul Borsası'nın en önemli sorununu para eksikliği olduğunu en baştan söyleyelim. Geçmişinde 20 bin puanı aşmış bir borsa endeksinin aradan geçern iki seneye rağmen daha 12.500 puan seviyesini bile aşamaması manidardır. Fiyatlar bu kadar ucuzken üstelik. Bir de yüzde 50'lik bir devalüasyon yemişken hem de... Yani sorun hisse senetlerinin fiyatı değil. Ellerinde para olanlar buraya 1999 yılındaki yükselişte olduğu gibi para sokmak istemiyor. Nedenleri kara para meselesinden reel sektör krizine kadar uzatabilirsiniz.
Ama kısa vadeli neden yine Bankacılık Yasası. Daha önce defalarca yazdığım için bir kere daha yazarken rahatsızlık hissediyorum ama bunun yanına İstanbul Yaklaşımı meselesini de ister istemez eklemek zorundayız.
Salı günü gelen satışları bu çerçevede değerlendirmek gerek.
Sonrası mı?
Daha Kredi Çöküşü tehlikesini atlattığımızı sanmıyorum.
Paylaş