2005 kehanetleri

2004 yılını geride bıraktık ve bugün 2005 yılının ilk işlem günü. Günün ilk saatleri anlamında piyasalara baktığımızda genel durumda çok fazla bir değişiklik olmadığını görüyoruz.

Haberin Devamı

Faiz yüzde 20’ler seviyesindeki hareketini devam ettiriyor. Dolar YTL karşısında 1, 347 seviyesinde. Borsa ise 25 bin puanı aştı ama artık nefessiz bir alım değil satıcıların da bulunduğu bir piyasa izliyoruz.

2004 yılındaki ekonomik gelişmeler uzun zamandır hasret kaldığımız nitelikteydi.

Herşeyden önce, harcama disiplininin bozulmamış olması Türkiye’nin en büyük kazancı oldu.

Bu akşam açıklanacak aralık ayı enflasyonu ile 2004 rakamları da ortaya çıkacak ve hedeflerden bir sapma olmayacağı şimdiden kesin gibi.

İhracat rakamları bu sabah açıklandı. 64 milyar dolarla 2004 yılı hedefinin yüzde 28 üzerinde bir rakama ulaştık.

Büyüme yüzde 10’lar civarında gerçekleşecek gibi görünüyor.

2004 yılının en çok korkulan meselesi cari açıkta, hem iç talebin beklenenden erken doyması hem de hükümetin aldığı vergi artırımı tedbirleriyle büyük bir sıkıntı yaşamadık.

Haberin Devamı

Ama kamu borcu ve sosyal güvenlik açıkları konusunda bir gelişme yok.

En önemli sorun olan işsizlikte de henüz olumlu yönde bir kıpırdanma görmedik.

Peki 2005 yılında Türkiye’yi nasıl bir ekonomik ortam, dışarda hangi gelişmeler bekliyor. İşte şimdi bu soruları yanıtlamanın zamanı geldi.

Öncelikle, hükümetin IMF ile kriz olmamasına rağmen bir stand-by imzalamış olması Türkiye için en önemli gelişme. Bu imza, ekonomik disiplinin süreceğinin en önemli işareti. Bunun yanına bir de AB sürecinin eklenmesi Türkiye’nin bundan sonra da ekonomik disiplini elden bırakmayacağını/bırakamayacağını gösterdiği için tüm ekonomi çevreleri 2005 yılına geride bıraktığımız üç yıldan daha umutlu giriyor.

Burada bir yanlış anlaşılmayı engellemek için bir noktayı vurgulamamız gerek. 2005 yılı hem IMF programının hem de AB ile müzakereler ve öncesinde yapılacak tarama sürecinin ilk yılı. Bu nedenle ilk yıl zorlu geçecek. Ekonomik program ve AB uyum sürecinin işleyişi sırasında hem hükümetten hem de çeşitli çevrelerden sık sık direnç ve itirazlarla karşılaşacağız. Ama disiplinden vazgeçilmemesi, uzun ve orta vadede olduğu gibi kısa vadede de yansımalarını gösterecek.

Haberin Devamı

Dışbank ekonomik araştırmalar bölümü 2005 yılını değerlendiren oldukça kapsamlı bir rapor hazırladı. Öncelikle Dışbank’ın araştırma bölümünün piyasadaki diğer uzmanlar tarafından da “en ciddi çalışan yerlerden biri” olarak görüldüğünü, bölüm direktörü Haluk Bürümcekçi ve yönetici Erkin Işık’ın çok titiz çalışmalar yaptığını belirtelim. Bu iki ekonomistin söyledikleri benim için bir çok konuda çıtanın yüksekliğini belirler. O nedenle bu raporu sizinle de paylaşmak istiyorum.  Raporda 2005 yılı ekonomik gelişmeleri ile beklentiler şöyle aktarılıyor:

“2004 yılında görülen canlanmanın, 2005 yılında yerini büyüme ve enflasyon eğilimlerinin hedeflerle uyumlu ve daha dengeli bir seyire bırakacağını düşünüyoruz. AB ve Amerika’da büyümenin devam etmesi beklenirken, bu durum Türkiye’nin ihracatında % 17’lik artış olarak yansıyacağını düşünüyoruz. İç satışlardaki artış hızının ise bir miktar yavaşlaması ile de dış ticaret açığının bu senenin 33.1 milyar dolarından 35.4 milyar dolara sınırlı bir artış göstermesini bekliyoruz. Cari açığın GSMH’nın % 4.1’i düzeyinde oluşmasına karşın sermaye hareketlerinin desteği ile bu açığın finansmanında sorun yaşanmasını beklemiyoruz. Bu doğrultuda faizlerdeki düşüş ve YTL’nin değerlenme eğilimi 2005 yılında da devam edecektir”

Haberin Devamı

Aynı raporda riskler kısmına ise şöyle değinilmiş:

“Enflasyon ve büyüme konusundaki temel risklerden birisi enerji fiyatlarının, özellikle de petrol fiyatlarındaki artışın gecikmeli etkisinin görüleceği doğalgaz ve elektrik fiyatlarının 2005 yılında görmeyi beklediğimiz artış eğilimidir. Bu, bir taraftan girdi maliyetlerinin artması ile uluslararası rekabet gücüne olumsuz yansırken, diğer taraftan da fiyatlar üzerinde yukarı yönlü baskı yapma potansiyeline sahiptir.”

Önümüzdeki bir kaç gün 30 sayfalık bu rapordan ekonomi ve sektörlere ilişkin beklentileri ve projeksiyonları aktarmaya devam edeceğiz

Yazarın Tüm Yazıları