LEYLA Zana ve arkadaşlarının dava sonuçlanmadan salıverilmesi ile başlayan süreçte DEHAP’ın başı çektiği ancakbelki de ardında PKK’nın bulunduğu bir yeniçağrı dönemi başladı.
‘Apo’ya özgürlük!’, ‘PKK ateşkesi 6 ay daha uzatsın!’, ‘Hükümet ile PKK’ya aynı mesafede duruyoruz’ mealli söz ve çağrıları hepimiz merakla okuyor ve yorumluyoruz.
Bu ülkenin yakın zamana dek doğru dürüst bir Kürt politikası olmadığı herkesin malumudur.
Tarihin soluk sayfalarında; faili meçhul cinayetler, boşaltılmaya zorlanan köyler, dışkı yedirilen vatandaşlar, işkenceler vb. diğer abuk ve utanç verici tavırlar maalesef hiç silinmeden duracaktır.
Kürt kelimesinin varlığının dahi kabul edilmediği, İstanbul sokaklarında bile kimlik kontrollerinde Diyarbakır doğumluların alıkonduğu dönemleri hep birlikte yaşadık.
* * *
Ancak aynı tarih sayfalarında PKK terörü nedeniyle yitirilen on binlerce yiğidin sorduğu hesap, onlarla beraber ölmeden mezara giren analar, bombalanan mağazalarda anacığının cansız vücudu üzerine kapanarak hüngür hüngür ağlayan kız çocuğunun fotoğrafı, gazete küpürlerine yapışmış öğretmen katliamları da var.
Bunları da tarihten silmek mümkün değil!
Bugün yapılması gereken; daha fazla can yanmaması için her iki tarafın da yavrularını yitirmiş analarından acılarını bağırlarına gömmelerini rica etmektir.
Barış içinde, ancak hukuka sarılarak bir arada yaşamak hepimizin ortak hakkıdır.
Son zamanlarda Türkiye Hükümetleri vasıtasıyla atılan olumlu adımlar ile Kürt insanının daha önce tanınmayan hakları büyük çapta kendilerine teslim edilmiştir.
Muhakkak daha eksikler vardır.
Ancak yön; bir arada yaşamak için doğru yöndür.
Yön barışı sağlamanın yönüdür.
* * *
Ancak, DEHAP ne tarihten, ne de Kürt vatandaşların daha 3 ay evvel sandıkta kendilerine verdiği siyasi dersten nasibini almamış.
Üzülerek görüyorum ki; bu siyasi parti ülkedeki tüm barış gayretlerine rağmen hálá kargaşa için yön gösteriyor.
Bölgemizde etkinlik peşinde koşan bazı fosiller sadece huzursuzluk üzerine siyaset yaptıkları için onların en güçlü siyasi hasımları barış için siyaset yapanlardır.
Bugün DEHAP’ın yaptığı akıl dışı çıkışlar esasında çok önemli ve olumlu bir sonuç yaratıyor.
Ülkede artık kan akmasını istemeyen Türkler ve Kürtler; hatta diğer konularda aralarında rekabet olan tüm siyasi unsurlar barış etrafında kenetleniyorlar.
Bu çıkışlar hepimize barışın önemini anlatıyor.
* * *
Galiba bu insanların amacı ise hálá hasım gördükleri tarafları çileden çıkarıp tekrar kavga ortamına sokmak!
İşte millet olarak bu oyuna gelmemek lazım!
Barış üzerine politika üretemeyenlerin eline istedikleri ve anladıkları siyaseti vermemek gerekir!