CUMARTESİ günkü yazımda imam hatipler ile ilgili görüşümü belirtmiştim. Ülkede ihtiyaçtan çok fazla imam olmasına rağmen imam hatiplere ihtiyaç duyulduğunu söylemiştim:İmam hatipler memleketin imam ihtiyacına değil, milletin bir kısmının din ağırlıklı eğitim talebine cevap veriyorlar!Gelin bunları din ağırlıklı okullar haline getirelim!* * *Meslek liselerinin sorunları sadece imam hatiplere de indirgenemez.Ülkede tüm meslek liselerini, hatta yabancı dilde eğitim yapan tüm okulları ilgilendiren temel bir sorun var. Keşke, laiklik karşısında hassasiyeti yüksek kesimler bu sorunu da dile getirebilse!İmam hatiplerin çanına ot tıkamak üzere yola çıkan 28 Şubat aklı ülkede mecburi eğitimi 8 yıla çıkarırken ‘kesintisiz eğitim’ mantığını da gündeme sokarak; bir ülkenin temel insan ihtiyacını karşılayan meslek liselerini toptan bitirmiştir.Üniversİteler önünde birikime engel olacak, sanayileşmeyi körükleyecek ve bilişim çağına erişmenin ana motoru olacak ara mesleklere artık insan yetişmemektedir.Sadece lisede üç yıl eğitim vererek meslek erbabı yetişmez!Bunun acısını herkesten çok çeken TÜSİAD’ın laikçi üyeleri neden bu konuda ahkam kesmezler, bunu anlamak çok zordur.Kesintisiz eğitimin sanayi hayatında nelere mal olduğunu bu beyler ve hanımlar neden açıklamazlar?* * *Kesintisiz eğitim sadece meslek liselerini değil, sanatçı yetiştiren konservatuvarlar ve benzeri sanat okullarını ve dahi TÜSİAD’çıların çocuklarının okuduğu yabancı dilde eğitim yapan yabancı okulları da derinden vurmuştur.Sorun Amerikan Lisesi, Alman Lisesi, Fransız Lisesi, İtalyan Lisesi müdürlerine:- Eğitim yaptığınız yabancı dili 3 yılda öğretiyor musunuz?* * *Meslek liseleri ile ilgili bir başka yara da; özünde standart bir test olan üniversite giriş sınavında katsayı uygulamasıdır.Standart testler, adı üzerinde, standart testlerdir ve sıralamayı ölçerler. Teorik olarak bu testlere isteyen herkes girebilir, lise mezunu olmayanlar bile bu testlere girebilmeli ve ölçülebilmelidirler.Kaldı ki, üniversiteye giriş testleri, haklı olarak, klasik lise müfredatı üzerine kuruludur.Zaten, imam hatip veya herhangi bir meslek lisesini seçen çocuklar bu müfredattan belirli seviyede uzak bir eğitim almayı, sınava dezavantajlı başlamayı baştan kabul ederler. Bu çocukların önüne bir de katsayı sorunu çıkarmanın, YÖK’çüler kusura bakmasınlar ama ölçüm mantığı, hatta vicdan ile hiçbir alakası yoktur.Katsayının bilim ile değil, siyaset ile alakası vardır! * * *Gençlerin hepsinin bizim çocuklarımız olduğunu, birilerinden esirgediğimiz üniversitelerin sadece laikçiler değil, herkes tarafından finanse edildiğini ne zaman anlayacağız?