Meslek liseleri ülkenin omurgasını oluşturur!

YÖK kavgası statüko ile millet arasındaki itişmenin bir ara perdesidir ve ülke açısından hem hayırlıdır, hem de kimin ne olduğunu açıkça ortaya koyan bir turnosol káğıdıdır.

Bu yasa; hikmeti kendinden menkul elitin elinden bir kaleyi daha almaya yeltendiği için sadece ve sadece elit arasında bu kadar tepki ile karşılanmıştır.

* * *

Kavga, imam hatipler etrafında şekilleniyor.

Çünkü meslek sahibi olurlarsa; statükonun indinde ‘onlar’ bir adım daha atarak ‘çok olacaklar’!

* * *

Ancak; arada en büyük dayağı meslek liseleri yemekte!

Bazen hasım ilan ettikleri imam hatipleri kökten kapasalardı da ülkeye bu kadar zarar vermeselerdi, diye düşünüyorum.

Meslek liseleri sanayileşme yolunda ilerleyen ülkelerin insan sermayesinin en önemli kaynağıdır.

Üstelik, ülkenin omurgasını, rahmetli Özal’ın deyimiyle, orta direği büyük çapta onlar yetiştirir.

Bir ülkeyi sanayileşme yolunda ayakta tutan en önemli unsurlar fabrikalar ve yaygın ağı ile KOBİ’lerdir.

Gelişmiş ülkeler; sağlıklı bir gelişme için, meslek liselerinde okuyan öğrencilerin tüm orta öğretim içinde payının mutlaka %50’nin üzerinde, %60-70 civarında olmasını hedefliyorlar.

TC Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2002-2003 yılı sayısal verilerine göre; ülkemizde 3.034.959 orta öğretim (lise) öğrencisi arasında 981.224 meslek lisesi öğrencisi var.

Oran %32!

Esasında kesintisiz eğitim meslek liselerini daralttığı için oran gerçekte çok daha da düşük.

Zira 8 yıllık ilk öğretimde ayrıca 10.331.619 öğrenci var.

* * *

Sağlıklı bir büyüme ve huzurlu bir toplum yaratmak için bu oranı yükseltmemiz gerekirken biz ne yapıyoruz?

Cuntacı gailelerle küçültüyoruz!

28 Şubat döneminde çok doğru bir şekilde 8 yıla çıkarılan -keşke 12 yıla çıkarabilse!- mecburi eğitim, imam hatiplerin çanına ot tıkamak için kesintisiz yapılınca, ülke orta direğin kaburgasını oluşturacak mesleklere insan yetiştirmekten vazgeçti.

Zira, pedagojik bir gerçek var ki, sadece lisede 3 yıl eğitim vererek yabancı dil (yabancı kolejler), sanatsal beceriler (güzel sanat okulları, konservatuvarlar) ve ara meslekler (meslek liseleri) kazanılamıyor.

Tüm bu okulların yöneticileri çok şikáyetçi.

TÜSİAD, TİSK gibi işveren kuruluşlar da şikáyetçi ama onların cuntaya saygısı malumu ilana engel!

* * *

Ortada bu kadar açık (3 yıl) kayıp var iken, dünyada kimsenin akıl edemeyeceği bir mantıkla bir de standart sınava (ÖSYS) katsayı koyunca; bu ülke gençlerinin meslek liselerinden iyice kopmasına, bu okullara giden gençlerin dışlanmışlık duygusuna kapılmasına neden oluyoruz.

Böylelikle ülkenin geleceğine de ipotek koyuyoruz!

Neden?

Yetişkinler üleşim kavgası yapsınlar diye!

Olan da, yetişkinler umursamasa da, taze fidanlarımıza oluyor!

Utanç verici!
Yazarın Tüm Yazıları